Ancak bütün dünya neredeyse enerji üzerine kurulu ve başka bahanelerle ortaya çıksa da savaşların bile esas nedeni enerji diyebiliriz. Durum böyle olunca Türkiye gibi enerji konusunda dışa bağımlı ülkeler de bundan fazlasıyla etkileniyor ve döviz ile aldığımız enerji ürünleri aşırı şekilde artabiliyor. Tabi bunda 100TL’lik benzinin 65-70TL’sinin ve motorinin de 58-60TL’sinin ÖTV+KDV olduğunu unutmamak gerek. Bu durum diğer enerji kaynaklarında da pek farklı değil.
Görüleceği gibi 3’te 2’si dışarıdan temin edilen enerji ürünleri aynı oranda da vergilendiriliyor. Bunun sonucunda ise; ülkemizdeki kişi başına milli gelir dikkate alındığında, Türk insanının dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmasına neden oluyor ve toplumun büyük bir kısmı da akaryakıt fiyatlarından veryansın ediyor ve yeni masrafını düşürebilmek için yeni yollar aranıyor. Bunlardan en önemlisi de şüphesiz LPG – Otogaz diyebiliriz. Zaten oldukça yaygın olan bu akaryakıta önemli bir yakıt cinsi de yaygınlaşması hedeflenen Doğal Gaz ve biz de bu nedenle konuyu incelemeye karar verdik. Bu konuyu birçok takipçimiz bizden talep etti ve yakın zaman önce de bazı yeni kanunlar Resmi Gazete’de yürürlüğe girdi.
LNG Nedir?
LNG harflerinin açılımı İngilizce’de Liquefied Natural Gas yani Türkçe’ye çevrildiği zaman “Sıvılaştırılmış Doğal Gaz” anlamına gelmektedir. Doğal gazı sıvılaştırmanın esas amacı, boru hattının olmadığı bölgelerde aktarımın yapılabilmesi içindir. Özellikle tanker gemiler ile kıtalar arasında bile güvenli bir şekilde taşıma sağlanmaktadır. Bu duruma en güzel örnek olarak, Türkiye’nin bazı ülkelerden LNG alımına geçmesini gösterilebilir. Türkiye ve bu ülkerler arasında bir boru nakil hattı olmamasına rağmen, doğa gaz sıvılaştırılarak tankerler ile taşınabilmektedir. Doğal gazın sıvılaştırılması ise -163°C sıcaklıkta gerçekleşmektedir. Soğutma işlemi öncesi gaz formunda bulunan doğal gaz, işlem sonrası sıvı hale döner ve hacmi de tam olarak 600’de 1’ine düşer. Yani 600lt gaz sadece 1lt olarak sıvılaştırılabilir. Bu da taşıma işlemi için oldukça avantajlı bir durumdur.
CNG Nedir?
CNG harflerinin açılımı İngilizce’de Compressed Natural Gas yani Türkçe’ye çevrildiği zaman “Sıkıştırılmış Doğal Gaz” anlamına gelmektedir. LNG’nin aksine gaz halinde bulunan CNG, Doğal gazın yaklaşık 3000psi-3600psi basınç altında sıkıştırılması ile atmosfer basıncındaki hacminin yaklaşık 100’de 1’e inmesi sonucu CNG adını almaktadır. Sonuç olarak LNG ve CNG ağırlıklı olarak yanıcı Metan gazından oluşur ve sadece fiziksel formları değişik Doğal Gaz’dırlar. Diğer akaryakıtlar arasında ise 125 ile en yüksek oktan seviyesine CNG sahiptir ve ayrıca en çevreci yakıt olarak da bilinmektedir.
Taşıtlarda CNG Kullanımı
Kara taşıtlarında Doğal Gaz genellikle sıkıştırılmış yani CNG formu ile kullanılmaktadır. Doğal Gazı sıkıştırmak sıvılaştırmaktan çok daha düşük maliyetli olduğu için bu şekli ile tercih edilmektedir. Ülkemizde genellikle şehir içinde toplu taşım aracı olarak kullanılan bazı belediye otobüslerinde kullanılan CNG, depolama açısından büyük bir tank gerektirdiği için otomobillerde kullanımı LPG’ye göre daha kısıtlıdır. Daha küçük tank kullanımı sonucunda ise menzil sorunu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca tank büyüklüğü LPG’den büyük olmasına rağmen menzil 150km civarında gerçekleşmektedir. CNG yakıtının ülkemizde yaygın olarak kullanılan LPG’ye göre en büyük avantajı ise dizel motora sahip araçlarda da kullanılabilmesidir.
CNG Türkiye’de yaygınlaşır mı?
Yukarıdaki başlıklara benzer bir çok klişe başlığı ve açıklamayı bu ürünü satan ve dönüşümünü yapan birçok farklı kaynaktan farklı ifadelerle zaten okumuş olabilirsiniz. Bu açıklamaları CNG’nin ne olduğunu anlatmak için bizim de yapmamız gerekiyordu. Ancak bir de madalyonun öteki yüzü var ve biz de bu noktalara değinmek istiyoruz.
Her şeyden önce benzin ve dizel motora sahip araçlar için CNG dönüşümü yapan 3 farklı yer ile konu hakkında görüşme fırsatımız oldu. Kendilerine 24 Mayıs 2017 tarihinde CNG ile ilgili çıkan yeni mevzuatı hatırlattık ancak benzer mevzuatın zaten olduğunu, yeni bir şey getirmediğini ve umutlu olmadıklarını belirttiler. Zaten kanun maddeleri incelendiği zaman düzenlemenin CNG ve LNG istasyonu kurma ve satışına dair olduğu anlaşılabiliyor.
İlgili maddeler şu şekilde;
49) OtoCNG dolum tesisi: Karayolu taşıtlarında yakıt olarak kullanılmak üzere sıkıştırılmış doğal gaz satışı yapılması için verilen OtoCNG lisansına konu tesisleri,
50) OtoCNG faaliyeti: Karayolu taşıtlarında yakıt olarak kullanılmak üzere CNG satışını,
51) OtoLNG dolum tesisi: Karayolu taşıtlarında yakıt olarak kullanılmak üzere sıvılaştırılmış doğal gaz satışı yapılması için verilen Toptan satış (OtoLNG) lisansına konu tesisleri,”
Aslında CNG’nin yaygınlaşmasına yönelik yapılan bu düzenleme oldukça olumlu olsa da CNG’nin en büyük sorunu LPG’den kaynaklanıyor. Türkiye’nin tüm noktalarına bir ağ gibi yayılmış olan LPG istasyonları sayesinde benzin motorlu araca sahip birçok kişi cebinden çıkan yakıt parasından önemli bir miktar tasarruf sağlayabiliyor. Yaptığımız çeşitli analizlere göre LPG kiti montajı, ekstra tamir masrafları ve benzeri harcamalar sonrası cepten çıkan paradan 3’te 1 oranında tasarruf yapmak mümkün olabiliyor. Bu da LPG’nin ülkemizde yaygın bir şekilde kullanılmasının en büyük nedeni diyebiliriz.
Diğer taraftan CNG’nin LPG karşısında önemli bir avantajı bulunuyor. LPG gibi sadece benzin değil dizel motorlara da uygulanabilen CNG sistemleri ilk bakışta heyecan yaratmıyor değil. Ancak CNG kiti montajı yapan firmaların web sitelerinde Benzin motorda %60 ve dizel motorda da %30 oranında tasarruf sağlandığı belirtilse de konuştuğumuz yetkililer bu oranların mümkün olmadığını ve CNG kiti monte edilmiş dizel motorlarda ancak %5 civarında tasarruf sağlanabildiğini belirttiler. Benzin motorlarda ise CNG’nin LPG ile benzer veya biraz daha az maliyetli olduğunu ifade ettiler.
4 silindir motorlar için CNG Kiti maliyetleri ise şu şekilde belirtiliyor;
Benzin motorlar için: 3500TL-4000TL
Dizel motorlar için: 5500TL-6000TL
Yukarıdaki fiyatlardan da görüleceği gibi CNG kitlerinin LPG kitlerine göre fiyat avantajı bulunmuyor. Ayrıca günümüzde oldukça yaygın olan direkt enjeksiyonlu benzin motorlarda da uygulama olmadığı belirtiliyor. Dizel motorlarda 6000TL yatırımla ancak %5 tasarruf sağlanabilmesi de bu yolu doğrudan kapatıyor diyebiliriz. Bu arada uygulamalarda gerek benzin gerekse de dizel motorlarda herhangi bir uyum sorunu yaşanmadığı da belirtiliyor.
SONUÇ
Yukarıda ön gördüğümüz nedenlerden dolayı CNG’nin ülkemizde şimdilik yaygınlaşması pek de mümkün görünmüyor. Gerek LPG’nin fazlasıyla yaygınlaşmış ve benimsenmiş olması, gerekse de maliyet açısından önemli bir fark yaratmaması CNG’yi ancak başa baş bir alternatif olarak ortaya çıkartıyor. Daha büyük bir depo ihtiyacına rağmen daha az km yapması da LPG’ye karşısında önemli bir handikap oluşturuyor.
CNG istasyon sayısının yaygınlaşması ve LPG’yi yakalaması için de çok uzun bir zamana ihtiyaç var. Böyle bir yatırımı akaryakıt firmalarının yapıp yapmayacağı da belli değil. Dizel motorlarda da yatırım masrafının neredeyse 400.000-450.000km’de kendini karşılayacak olması CNG’nin işini iyiden iyiye zorlaştırıyor Kısacası ülkemizde LPG’nin çok yaygın olması CNG’yi otomobiller için daha başlamadan bitirecek gibi görünüyor. CNG’nin gerçekten kullanılır hale gelmesi için de çevre bilincinin tam olarak yerleşmesi gerekiyor.