Fenerbahçe'nin sezon başındaki transferlerinden Issiar Dia, Fenerbahçe Televizyonu'nda yayınlanan 'Günün Röportajı' programına konuk oldu. En büyük isteğinin Fenerbahçe ile şampiyonluk kazanmak olduğunu belirtti.
Fransa doğumlu Senegalli futbolcu, Fenerbahçe Futbol Takımı'nın uzun zamandır istediği sonuçları alamamasının takım oyuncularının birbirlerine alışma sürecinin tamamlanmamasından kaynaklandığını belirterek, "Çok sayıda yeni oyuncumuz var. Birlikte oynamaya takım olarak yeni yeni alışıyoruz. Bence sezon devam ettikçe ve maçlara çıktıkça her şey daha iyi olacak. Arkadaşlarımla birlikte çalışmaya onları anlamaya başladım. Şu an için tabiî ki her şey mükemmel değil, ancak çalışmalar devam ettikçe her şey daha iyi olacak. Takım olarak aramızda oldukça iyi bir ambiyans var. Antrenmanlarda çok iyi çalışıyoruz. Teknik ekibimiz ve hocamız da çok iyi ve her şeyin gayet olumlu olduğunu söyleyebilirim" dedi.
Türk Futbolu'nda ikili mücadelelerde çok fazla temas olduğuna dikkat çeken Dia, "Türk futbolunda fazla temas ve darbe var. Pasa dayalı bir oyun oynandığını söyleyebilirim. Fransa'da ise oyun daha doğrudan daha direkt oynanıyor. Takım arkadaşlarımın yanı sıra buna da alışmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe'ye transfer olduktan kısa bir süre sonra şanssız bir şekilde sakatlandığını hatırlatan Issiar Dia, "Genel olarak Türkiye'de olmaktan mutluyum. Ancak geldikten hemen sonra bir sakatlık geçirdim. Özellikle Avrupa Kupası maçlarında elimden geleni yapmaya çalıştım. Fakat sezon devam ettikçe ben de takım da daha iyi olacağız. Elimden gelenin en iyisini yapmaya ve gol atmaya çalışacağım" diye konuştu.
Niang'la aynı takımda olmanın kendisi için bir şans olduğunu kaydeden Dia, "O Fransa'dan da çok iyi tanıdığım ve takdir ettiğim bir oyuncu. Onu tanıyorum, hangi noktalarda güçlü olduğunu biliyorum ve saha üzerinde çok iyi anlaşıyoruz. Uyumumuz takıma da başarı getirecek" yorumunu yaptı.
Türkiye'deki futbol ortamını çok beğendiğini dile getiren Issiar Dia, konuyla ilgili şunları söyledi: "Fransa'daki ve Senegal'deki arkadaşlarıma takımı ve kulübü anlatıyorum. Kulübün, Türkiye'nin en büyük kulübü olduğunu anlatıyorum. Bütün maçlara kazanmak için çıkan hedefleri büyük olan bir kulüp olduğunu anlatıyorum. Futbol anlamında derbilerin etkisini ve heyecanını anlatıyorum. Futbol adına çok sıcak bir ortam var burada. Doğrusu, buraya gelmeden de bunları bekliyorum. Ancak burada her şey beklentilerimin çok üzerinde."
Senegal Milli Takımı'nın formasını da başarıyla giyen Dia, kendisini, "Aslında çok kendi halinde bir insanım. Sade bir hayatım var" cümleleriyle tanımlarken, "Hayat ve yaşama sevincim var. Fenerbahçe Kulübü ile şampiyonluklar kazanmak isteyen bir futbolcuyum ve insanlara beni daha iyi tanımaları için zaman verelim diyorum" ifadelerini kullandı.
Kasımpaşa maçı hazırlıklarını da değerlendiren Dia, "Tek söyleyebileceğim şey; Bu maçı kazanmamız gerekiyor. Elimizden geleni yapmamız ve taraftarımıza bu maçla birlikte çıkışa geçeceğimizi göstermemiz gerekiyor" dedi.
Taraftarlara da teşekkür eden Dia, "Beni çok iyi karşıladılar ve onlara da çok teşekkür ediyorum. Bütün sezon boyunca bu sevginin böyle devam etmesini istiyorum. Onları seviyorum ve Pazartesi görüşürüz diyorum onlara" mesajını gönderdi.
Programda, Dia'nın Türkiye'deki yaşantısına dair açıklamaları ise şöyle:
"Evimi yeni taşıdım, yeni yeni yerleşiyorum. Bir yandan bu ülkeyi ve Türk kültürünü tanımaya çalışıyorum. Burada kendimi gerçekten çok iyi hissediyorum. İnsanların bana karşı olan tutumu, konuksever ve sıcakkanlı olmaları çok hoşuma gitti. Bana sıcak kalplerini açtılar. Beni ilk etkileyen bu. Çok şaşırdığım bir şey yok. "Türk yemeklerini Fransa'dan biliyordum. Gerçekten çok güzel yemekler. İyi yemek yemeyi severim; buradaki yemekler harika; küçük pastalar vardı yediğim ancak isimlerini hatırlamıyorum.
Fransa'daki arkadaşlarım ve ailemi özlüyorum. Bunun dışında Türkiye'ye iyi adapte oldum. Türkçe kelimeler öğrenmeye başladım. Bunlar; 'su, tamam, teşekkür ederim, afiyet olsun, günaydın'.
Türk sanatçılardan Tarkan'ı Fransa'dayken de biliyordum burada da bir süper star olduğunu anladım. Konserine gitmedim ancak şarkılarını ve müziğini biliyorum, şansım olursa konserine gitmek isterim. İstanbul kültür dolu bir şehir. Keşfedilmeyi bekleyen birçok şey var.
İnsanın hiçbir zaman sıkılmayacağı çok büyük bir şehir. Henüz şehri gezmeye çok fırsatım olmadı. Sakatlığım olduğu için kendime çok zaman ayıramamıştım. Ama şimdi yavaş yavaş hayatımı düzene sokuyorum. Yeni evime taşındım, yerleştim, ancak bundan sonra şehri tanımak için çıkacağım diyebilirim. Ailem buraya yerleşmeyecek. Fransa'da yaşayacaklar ve sürekli gidip gelecekler. Takımda ilk zamandan bu yana herkesle çok iyi anlaşıyorum. Beni çok iyi karşıladılar. Tesislerdeki herkesle çok iyi anlaşıyorum diyebilirim."