DSP'li Çakmak: Son Deprem, Deprem Gerçeğiyle Yüzleşmemizi Sağladı

DSP Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Çakmak, deprem gerçeğine bağlı turizm şehrinde Kentsel Dönüşüm Projesi'nin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Manavgat'ta bir ay içinde üst üste yaşanan depremlerin 'deprem gerçeğini' bir defa daha gün yüzüne çıkardığını belirten Çakmak, en son Antalya Körfezi'nde meydana gelen 6 şiddetindeki depremle birlikte ilçenin deprem ve depreme bağlı risk haritasının çıkarılmasının aciliyet arz ettiğini kaydetti. Depremle birlikte ilçe gündemi ile birlikte parti binasında açıklama yapan Çakmak, 20 yıl içinde 30 binden 100 bine ulaşan Manavgat'ın muhtemel deprem risk analizlerinin bir an önce masaya yatırılarak önlem alınmasına yönelik çalışmaların hayati önem taşıdığını söyledi. Depreme bağlı risk analizi çalışmasını en son Manavgat Sanayici ve İşadamları Derneği'nin(MASİAD) akademik çalışma yaptırdığını hatırlatan Çakmak, son deprem doğrultusunda çalışmalara hız verilmesinin elzem olduğunu ifade etti. Bu bağlamda risk haritası çıkartılarak muhtemel bir depremde korku oluşturacak binaların tespit edilmesi gerektiğini altını çizen Çakmak, "Depremden korkmayalım. Önemli olan depremden korkmak değil, hazırlıklı olmak. Gelişmiş ülkeler depremden korkmuyor, riskli yapılara karşı önlem alıyor. Manavgat'ta 30,40 ve 50 yıllık binalar tespit edilmeli. Bu binaların acilen depreme dayanma analizleri yapılmalı. Risk taşıyan binalar acilen Kentse Dönüşüm Projesi kapsamında ya güçlendirilmeli riskli olan binalarda acilen yıkılmalı. Deprem gerçeğiyle bir an önce yüzleşmeliyiz. Bu konuda bir an önce ortak aklı işletmeliyiz." ifadelerini kullandı. Depreme bağlı yıkılma riski taşıyan binaların güçlendirme çalışmalarına hızlı bir şekilde başlanılması gerektiğini vurgulayan Çakmak, "Manavgat'ta uzun yıllar sonra 6 şiddetinde bir deprem oldu. Depremden korkmayalım; yıllardır bina yapımından yaptığımız ihmallerden korkalım. Bu bağlamda hızlı bir şekilde oturduğumuz binaların depreme ne kadar dayanıklı olup olmadığını kontrol edelim. Bu konuda her kese sorumluluk düşüyor. Deprem konusunda popülist söylemler değil, reel gerçeklere bakalım. Deniz kumundan yapılmış bir bina varsa mutlaka depreme dayanıklılık analizini yaptıralım. Hiç bir şey insan hayatından daha değerli değildir. Bunu böyle bilelim." diye konuştu.