Edirne'de Tarihi Evler Sosyal Hayata Kazandırılacak

Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu Edirne’nin tarihi evlerini sosyal hayata kazandıracaklarını ifade ederek, “Tarihi evleri ve konakları inşallah sosyal hayatın hizmetine sunacağız” dedi.Edirne’nin tarihi evlerini, konaklarını inşallah sosyal hayatın hizmetine sunacaklarını belirten Hacıoğlu, bununla ilgili olarak çalışmaların başladığını ifade etti. Hacıoğlu bu sürecin uzun vadede yapılacağına değinerek, “Elimizde sihirli değnek yok. uzun soluklu bir çalışma olacak, bilindiği gibi öyle kolay bir iş değil. Türkiye’de bu gibi çalışmaların güzel örnekleri var. Kırklareli’de, Eskişehir’de benzer çalışmalar yapılmış, bu çalışmalar incelenerek örnek alacağız” şeklinde konuştu.Kırkpınar’ı halk gözüyle değerlendiren Hacıoğlu, “Kırkpınar bizim etki alanımız değil, Belediyemizin kontrolünde, Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile bağlantılı, kültür ve turizm boyutuyla ilgisi yok. Ancak Kırkpınar’ın çok büyük bir kültür ve ruh olduğunu söyleyebilirim. Ben cazgır sesleri ve pehlivanların meydanda yiğitçe güreşleriyle büyüdüm. Ben her yerde şunu söylerim, benim 3 türlü ruha ihtiyacımız var. Birincisi, 250 bin kişinin şehit olduğu Çanakkale ruhu, ikincisi 90 bin askerimizin Türk milleti uğruna, var olma uğruna donarak şehit olduğu Sarıkamış ruhu, üçüncüsü de Kırkpınar ruhu. Kırkpınar öyle bir ruhtur ki, kardeşlik vardır, dayanışma, cesaret, kişilik bulma, kendine inanma vardır. Kırkpınar öyle büyük bir ruhtur ki, sadece belediyeye bırakılmayacak kadar büyük bir ruhtur. Yağlı güreşlerde pehlivanların birbirine sarılmalarına, birbirlerine selam vermelerine, birbirlerini yoklamalarına bir bakın. Her biri bir saygı, her biri bir yürek ifadesidir, insanlık gösteridir. Sadece bu ruhun bizim çocuklarımıza iyi anlatılsa ve gösterilse, Türkiye’nin geleceği daha emin ellerde olacaktır. Rakibe saygı var, güreş başlarken ve biterken her iki güreşçi birbirini tebrik ediyor. Dünyada hangi sporda yaşı küçük sporcu büyük olanın elini öpüyor? Bunun benzeri bir spor örneği, bir spor dalı yok. kendi ustasıyla bile güreşebilir bir pehlivan ama yense bile büyüğünün yada ustasının elini öpüyor. Dünyada el öpme geleneği sadece Türk milletindedir. Ama sporda el öpme geleneği sadece Kırkpınar’da yağlı güreşlerdedir. Bu ruhu çocuklarımıza anlatabilmemiz lazım. Biz öğrendiklerimizi davranış haline dönüştüremiyoruz. Yere tükürmek ya da yere çöp atmanın kötü bir davranış olduğunu herkes biliyor ama uygulamıyor” dedi.