Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin etrafındaki ateş çemberine rağmen ihracatı arttırdığını ve işsizliği düşürdüğünü belirterek, “Yunanistan’da her iki gençten birinin işsiz olduğu bir ortamda işsizlik rakamlarının yüzde 8,2’ye gelmesi Türkiye ekonomisinin ne kadar dinamik olduğunu bir göstergesidir” dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Kırgızistan Ekonomi ve Rekabet Politikaları Bakanı Temir Sarıev’i kabul etti. Çağlayan, Sarıev’i kabulü sırasında gazetecilerin Mayıs ayı işsizlik rakamlarını açıklandığını sorması üzerine, son derece yüz ağartıcı rakamlar olduğunu söyledi. Son zamanda Avrupa’da yaşanan ve Türkiye’nin sınırlarında gelişen olaylara rağmen işsizlik oranın düştüğüne işaret eden Bakan Çağlayan, “Etrafımızdaki barut fıçısının, ateş çemberinin, bilhassa ihracatımızın yarısını yapmış olduğumuz Avrupa Birliği ülkelerini yoğun problemlerle karşı karşıya kaldığı, işsizlik rakamlarının çok yüksek seviyelerde çıkan rakamlarda seyrettiği ve Yunanistan’da her iki gençten birinin işsiz olduğu bir ortamda tabii ki işsizlik rakamlarının yüzde 8,2’ye gelmesi Türkiye ekonomisinin ne kadar dinamik olduğunu bir göstergesidir” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2009 yılında “kriz Türkiye’yi teğet geçecek” dediğini hatırlatan ve o tarihlerde bunun olmasını istemeyenlerin müstehzi bir şekilde karşıladığını söyleyen Çağlayan, daha sonra kendisinin yaptığı bir çok açıklamada Başbakan Erdoğan’ın söylediği sözlere inanmayanların yüzlerini kızardığını söylediğini aktardı. İşsizlik rakamlarının düşmesinin Başbakan Erdoğan’ın ‘kriz Türkiye’yi teğet geçecek’ sözlerini söylediğinde müstehzi karşılayanların yüzlerini birkaç daha kızartacağını ifade eden Çağlayan, “Türkiye ekonomisi ihracatta büyüme performansını göstermeye başladı. Türkiye ekonomisi 2012’nin ilk çeyreği 2011’in son iki çeyreğinde net ihracatla büyüdü ve ihracatın üretime, yatırıma istihdama getirdiği katkısını da buradan çok net görüyoruz. Bu işin dinamosu ve bu işin motoru ihracattır. Etrafımızdaki ateş çemberine rağmen ihracatımızı arttırıyoruz. İstihdam kabiliyetimizi yükseltiyoruz, işsizliği düşürüyoruz. Türkiye, son 10 yıldır ilk defa böyle bir rakamı gördü. Aslında bu rakamı özlemiştik. Zannediyorum herkes özlemişti, unutmuştuk bile. Böyle 8,2 gibi önemli bir işsizlik rakamını ve orta vadeli hedeflerimizin çok çok altında. Bu gösteriyor ki, biz 2014’te yakalamayı düşündüğümüz Orta Vadeli Program’da işsizlik rakamlarını Mayıs ayı verileri ile şimdi yakalamış durumdayız” dedi.
Zaman zaman çıkışların olacağını ve bunların mevsimsellik etkilerinin olabileceğini kaydeden Çağlayan, ekonominin azalması, daralması ve genişlemesiyle etkilerini birlikte görüleceğini söyledi. Yeni teşvik sisteminin bu işin ateşleyicisi olacağını belirten Çağlayan, şunları kaydetti:
“Yeni teşvik sistemi ile ilgili yapmış olduğumuz çalışmalar bunun neticesini bize çok rahat gösterecektir. Türkiye’ye gelenler bizim kara kaşımıza, kara gözümüze gelmiyor diye her zaman söylüyorum. Allah’a şükür kaşımız gözümüz de fena değil. Ama Türkiye’ye gelenler yaş ortalaması 28 olan 75 milyonluk nüfusa geliyorlar. Türkiye’nin genç nitelikli iş gücüne geliyorlar. Tabii ki bu Türkiye’yi çok daha şanslı ve önemli hale getireceklerdir. Bundan dolayı da Türkiye sürekli büyümek zorundadır. Türkiye ekonomisini fazla ihtiyatlı bir şekilde soğutmanın Türkiye’ye faydası olmaz. Türkiye’nin 2009 küresel krizden çıkışının arkasında en büyük faktör, Türkiye’nin ekonomik büyümeye verdiği destek. Gerek faizlerin düşmesi, gerek ekonominin büyümesinde devlet tarafından verilen destekler, Merkez Bankası’nın o tarihte almış olduğu pozisyon v BDDK’nın almış olduğu pozisyon, bunlar bizim mutlaka talep arttırıcı politikalarla Türkiye’yi hem içeride hem de dışarıda büyütmek zorundayız.”
“TÜRKİYE ARTIK ORTA GELİR TUZAĞINA DÜŞMEYECEKTİR”
Türkiye’nin artık orta gelir tuzağına düşmeyeceğinin altını çizen Çağlayan, Türkiye’nin son 8 yılda yüzde 5,3 ortama büyüdüğüne işaret etti. Türkiye ekonomisini böyle üçe katladıklarını dile getiren Çağlayan, Türkiye’ye gelen konutların, Türkiye’nin ekonomisinden bahsederken büyümeyi kendilerinden daha iyi gördüklerini belirtti. Çağlayan, Türkiye’nin orta gelir tuzağına saplanıp kalamayacağını belirterek şunları kaydetti:
“Kaybedecek zamanımız yok. 2023’den önce büyüme rakamlarının ve kişi başına düşen geliri daha fazla arttırmamız lazım. Ben özel sektörden gelen biriyim, sanayici büyümenin ne anlama geldiğini bilir. İşin mutfağında çalışan biri olarak bilirim. Bunu bakanlıkta öğrenmedim. Ben bu işi 27 sene sanayicilik yaparak öğrendim. Bundan dolayı bizim mutlaka büyümenin ve bir yerde talebin önünü daraltacak olan politikalardan mutlaka kaçınmamız gerekiyor. Genişletecek olan tedbirler almamız gerekiyor. Çağrımı ilgili tüm kesimlere yapıyorum.”
“GEÇMİŞTE TÜRKİYE’Yİ UYUTTULAR”
Geçmişte Türkiye’yi uyuttuklarını ve orta gelirden bahsettiklerini belirten Çağlayan, kendilerini artık orta gelir olmak istemediklerini söyledi. Türkiye’nin artık yüksek gelir sınıfına girmek istediğini söylen Çağlayan, “Bunun için artık hiçbir engel yok. Türkiye şuandaki dinamizm ve gücü, girişimcisi ve elde edilen başarılar, krizlerden fırsat çıkartan bir ülke olarak ve 2009 krizinden biz fırsat çıkartan bir ülke olduk. İhracatta da işsizlik rakamlarında da inşallah bunu daha fazla arttıracağız” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz