SPOR

Emre gözümün içine baka baka...

Beşiktaş teknik direktörü Slaven Biliç Fenerbahçe maçında Emre ile yaşadığı olayla ilgili yeni bir açıklama yaptı. Kendi isyanın esasta hakem ve federasyona olduğunu söyleyen Biliç, Emre'nin kendi gözünün içine baka baka küfretmediğini açıkladı. 

Emre gözümün içine baka baka...

"EMRE GÖZÜMÜN İÇİNE BAKA BAKA KÜFRETMEDİ"

Biliç "Türkiye'ye gelmeden önce de Türkiye'ye geldikten sonra da yüzlerce kez hep aynı şeyi söyledim; saha içinde herkesin özel bir ruh durumu özel bir ruh hali vardır. Saha içinde ne oluyorsa onlar saha içinde kalır. Maçtan sonraki basın toplantısında da söyledim: bu bir erkek oyunu. Küfür olabilir küfrün belli bir ölçüsü vardır. Benim orada zaten dert ettiğim nokta küfür değil. Bir insanın gözünün içine soka soka küfür ederseniz o başka bir şeydir ki o böyle bir şey yapmadı. Benim üzerinde durduğum nokta küfür değil, belli bir çerçeve içinde kaldığı müddetçe; ki öyleydi.Benim orada verdiğim mesaj hakemlere ve federasyonaydı. Ben dedimki 'Bizim oyuncularımız neden farklı muamaleye maruz kalıyorlar' ben bunun üzerinde durdum. 'F..k off' ya da f..k you'yu dert etmem yoksa; ben küfür olarak da kabul etmem. Hiç dert etmem. Maçtan sonraki yaklaşımım da buydu, şimdiki yaklaşımım da bu." şeklinde açıkladı.

"Necip günah keçisi haline getirilmemeli"  

Slaven Bilic, son dönemde performansı nedeniyle eleştirilerin hedefi olan Necip Uysal'a takım olarak destek olduklarını söyledi. Yaşananlardan Necip'in etkilendiğini aktaran Bilic, "Her oyuncunun kariyerinde böyle dönemler yaşanabiliyor. Bir oyuncu iyi işler yaptığında övgü alır, hata yaptığında ise özellikle savunmacıysa veya kaleciyse daha fazla eleştirilir. Necip'i günah keçisi haline getirmek doğru değil. O iyi karakterli bir oyuncu ve ona yardımcı olacağız. Bizim de yardımlarımızla bunun üstesinden gelecek" diye konuştu.

Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yaptıkları 6 maçtan yalnızca 1'ini kazanabildikleri ve bu müsabakanın UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerindeki Feyenoord maçı olduğunun hatırlatılması üzerine Bilic, "Bunun üstesinden gelmemiz gerekiyor. Ne olduğunu istatistikler ortaya koyuyor. Feyenoord maçından bu yana da uzun zaman geçti ama yarın orada kazanmak için bir şansımız var" değerlendirmesinde bulundu.

Ligdeki kötü sonuçların hakem yönetimleriyle alakası olup olmadığıyla ilgili bir soru üzerine Hırvat çalıştırıcı, "Hakemlerle ilgili herhangi bir şey söylemek istemiyorum. Bizim yapmamız gereken, sahadaki işimize odaklanmak. Süper Lig maçlarında da bir bütün halinde oynayabiliyoruz. Sahada 10 kişi kaldığımız maçlara da bakarsanız, yine iyi oynadık. İstediklerimizi başarmanın tek yolu, konsantrasyonumuzu rakiplerle ilgili analizlere vermek. Hakemlerle veya başka şeylerle kaybedecek vaktimiz yok" yanıtını verdi. 

"Önceliğimiz tabii ki lig"

Hırvat teknik adam, önceliklerinin lig mi yoksa Avrupa mı olduğuyla ilgili, şu ifadeleri kullandı: "Önceliğimiz tabii ki Süper Lig ama unutmamamız gereken şey, geçen sezon tüm mücadelemizi Avrupa kupalarında yer alabilmek için yaptık. Burada olmanın anlamı büyük. Biz hem ligde hem Avrupa'da hem de kupada elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Üç kulvar için de aynı yakalaşıma sahibiz. UEFA Avrupa Ligi bir Şampiyonlar Ligi değil ama yine de çekiciliği olan bir yarışma. Biz de mümkün olduğu kadar ilerlemeye çalışacağız." 

"Gökhan Töre fark yaratıyor"  

Gökhan Töre'nin takım için önemine dikkati çeken Bilic, "Gökhan Töre genç bir oyuncu ve iyi durumda. Oyunuyla, kalitesiyle fark yaratıyor. Her takım bu tip oyunculara sahip olmak ister. Almanya'da son oynanan Borussia Dortmund-Bayern Münih maçı bu duruma güzel bir örnek. Bayern Münih, Ribery oyuna girene kadar 1-0 yenik durumdaydı. O maça girdi ve oyunun akışını değiştirdi. İki gole katkı yaptı. Bahsettiğimiz takım Bayern Münih. Çok sayıda kaliteli oyuncuya sahip olmasına karşın, Ribery oyuna girip, fark yarattı" şeklinde konuştu. 

Fenerbahçe derbisinde Gökhan Töre'nin oynamayışının kendileri için bir darbe olduğunu vurgulayan Bilic, "Ne olursa olsun, takımını yüz üstü bıraktı ve bir ceza alacak. Tekrarlamaması gerekiyor. Bazı oyuncular takımla antrenman yapamazken, onun da yokluğu bir darbe oluyor. Belgrad'daki performansını gördünüz. Bununla, takım için nasıl bir değer olduğunu anlayabilirsiniz" değerlendirmesinde bulundu.

Slaven Bilic, Partizan'a karşı deplasmanda aldıkları 4-0'lık galibiyetin küçümsenmesiyle ilgili ise "Bu yanlış bir yaklaşım olur. Partizan zor bir deplasman rakibidir. Beklediğimizden kolay olduğunu kabul ediyorum ama henüz 1-0 öndeyken önemli bir gol fırsatları vardı ve bazı şeyleri değiştirebilirdi. Biz orada kazanmayı hak ettik. Orada galibiyetin kolay görünmesine neden olan iyi oyunumuzdu ama yarın için bunun bir anlamı yok. Yeni bir maç olacak ve 0-0 başlayacak" diye konuştu.

Sosa: "Çok önemli bir maça çıkacağız"  

Beşiktaşlı oyuncu Jose Ernesto Sosa, Partizan maçının kendileri için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "UEFA Avrupa Ligi'nin bir parçası olmak gerçekten çok güzel. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bir sonraki tura kalabilmek için yarınki maçın gerçekten çok büyük önemi var" dedi.

Sakatlığı nedeniyle 2 hafta çalışma yapamadığını ve ardından Fenerbahçe derbisinde 45 dakika süre aldığını aktaran Sosa, "Bu, maç ritmi açısından bana katkı sağladı. Kendimi yarın için çok daha iyi hissediyorum. Yarınki maç çok önemli ve şimdiye kadar iyi iş çıkardık. Doğru yolda yürümeye devam etmek için yarın gerçekten önemli. Burada bulunmak güzel bir duygu. Bir sonraki tura kalabilmek de bizim için ciddi bir hedef oluşturuyor" şeklinde konuştu.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler