Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’tan bağımsızlığını savunan ve yıllarca savaşan İra örgütü mensubu ve Sinn Fein partisi milletvekili Conor Murphy, Diyarbakır’da düzenlenen “Silah Bırakmada Taraflar: İrlanda Deneyimi” isimli panele katıldı.
Eğitimde Ortak Çözümler Derneği ve Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün (DİSA) Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği konferans salonunda düzenlenen “Üniversiteli Gençler Mezopotamya’da Buluşuyor” isimli panelin “Silah Bırakmada Taraflar: İrlanda Deneyimi” bölümünün konuşmacıları BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ve İra Mensubu aynı zamanda Sinn Fein Partisi milletvekili Conor Murphy oldu. Meral Danış Beştaş’ın açılış konuşmasının ardından konuşan Murphy, İrlandalıların Britanya’ya karşı İrlanda Cumhuriyet hareketini yüzlerce yıl savunduklarını belirterek, bu mücadelenin çoğunun da silahlı mücadele olduğunu söyledi. Murphy, “Biz İrlandalılar Britanya’ya karşı İrlanda cumhuriyet hareketini yüzlerce yıl sürdürdük. Britanya’ya karşı mücadele etmiştir. Bu çoğu zaman silahlı mücadele ile olmuştur. Ben İrlanda’nın birleşmesi gerektiğini ve bağımsız yaşaması gerektiğine inanıyorum. Daha önce İra’nın bir mensubu olarak hapse atıldım. Sonra legal parti Shin faininn bir üyesi oldum. Burada çatışma aslında bir çıkmaza girmişti. İki taraf da kazanamıyordu iki taraf da kaybetmiyordu. Bir siyasi çözüm ihtiyacı vardı. Bu yeni sorunlar ortaya çıkardı tabi. Bir siyasi süreç oluşturulmalıydı ki her taraf kendi açılarından barışmayı umut edebilsin. Burada sorun çok ciddiydi. Çünkü Britanya hükümeti açıkça burada bir askeri pat durumunda olduğunu kabul etmiş durumdaydı. Gerçek sahici bir barış süreci sadece gerçek bir barış getirebilir ama beraberinde bir de amaçlar oluşturması lazım. Askeri mücadelenin getirmediği sonuçları barış süreçleri getiremez. Bunun için bir müzakere süreci gerekiyor. Britanyalılar sadece barış peşindeydiler. Ateşkesler müzakereler yeni koşullar, sürecin çöküşü, müzakere olmadan önce sonuçları belirleme vb. yeniden müzakereler başlıyordu” diye konuştu.
İrlanda’daki barış sürecinin en önemli tarafının herkesi sürecin içerisine dahil etmek olduğunu belirten Murphy, her tarafın kendi amaçlarını masaya getirebilmesi gerektiğini ifade etti. Murphy, “İrlanda’daki barış sürecinin önemli yanları bir herkesi, her aktörü ve tarafı işin içerisine sokmak. Her tarafın iyi niyetle bu işe katılması barışçıl bir ortamın oluşması. Her iki taraf kendi amaçlarını masaya getirebilmelidir. Bu çatışmanın merkezi ya da içeriği olarak tanımlanabilecek meseleler tartışılabilmeli. Dinamik bir barış süreci çok önemli. Ayrıca uluslararası destek son derece önemlidir. Bizim durumumuzda Britanya hükümeti çok daha güçlü bir aktör uluslararası arenada. Türkiye de tabi ki PKK’dan daha güçlü uluslararası arenada. Yeni hedeflere girdikten sonra yeniden müzakereler başlayabilir. Ortada garantörlerin olması mümkündür” şeklinde konuştu.
Ön koşullar getirildiği zaman sürecin engellenmesi anlamına geleceğini savunan Murphy, bu ön koşulların Çatışmanın çözümüne olumsuz etkide bulunacağını kaydetti. Murphy, “Bazıları sorunun çözülmesini istemeyebilirler. Partimi müzakere sürecinde dışlayanlar vardı. Ucu açık bir sürecin başlamasını sağlamak gerekiyor. Bazı durumlarda süreç çıkmaza batabilir. Tarafların süreci devam ettirmesi gerekiyor. Tabi ki Kürt halkının Türkiye’de girdiği müzakere Britanya ile farklı olacaktır. Bu istese de istemese de kendi mantığını dinamiğini harekete geçirecektir. Bizim barış sürecimizin kökeni 89 yıllarına denk geliyor. Britanya hükümeti bunu halen inkar ediyor. Sonunda İrlanda hükümeti de işin içerisine giriyor ve 1994’te bir ateşkes ilan ediyor. Britanya da bunu fırsata dönüştürmek istiyor. Ama Londra’daki bombalamalarla beraber bu süreç çöküyor. Tony Blair’in iktidara gelmesiyle iyi niyetli bir durum ortaya çıkabileceğini sezmiştik. İrlanda’daki bütün tarafları içine alan bir müzakereler başladı. Britanya ile bağların devam etmesi gerektiğini söyleyenler ile bağımsızlık isteyenler de bu sürece dahil edildi. Hayırlı Cuma anlaşmasıyla bir aşamaya kavuştu. Burada iktidar paylaşılması öngörüldü. İrlanda’da yerel bir meclis var. Burada yeni bir müzakere başlıyordu. Belirli anlaşmalar yapılabiliyor. Dil biraz belirsiz oluyor ama kelimeler üzerine anlaşmalar kurulabiliyor. Aslında bu da yazılı bir anlaşmanın temeli oluyor. Bu da yeni anlaşmaların sağlanması için yeni anlaşmalar gerektiriyor. 1997’deki anlaşma aslında bizim istediğimiz bir şey değildi. Gücümüz çok fazla olsaydı en iyisini isterdik ama gücümüze göre en iyisi buydu. Masanın üzerine isteklerimizi getirerek gündem oluşturduk.
Britanya ile ilişkilerimiz eşitsizliğe dayanıyordu. Anlaşmanın uygulanması için de müzakere yapmak gerekti. Sonunda İRA meselesi bu müzakerenin bir parçası oldu. Çünkü İra silahlı bir örgüttü. Dolayısıyla soru şöyle ortaya çıkıyordu. Eğer sahiden barış istiyorsak, bu bir demokratik bir çözüm getirecekse o zaman silahlı gruplara ne ihtiyaç vardı? Ama bazı gruplar İRAyı mahçup etmek istiyorlardı, bir yenilgiye uğratmak istiyordu. İRA’nın yapısını ancak zamana yayarak tartıştık. Silah konusunu ancak İRA çözer dedik. Onlar da aslında barış sürecini destekliyordu. Onlar da siyasi tablonun bir parçası olmak için yeni sorunları ele almak gerektiğini düşünüyorlardı. Bazı gruplar bizim siyasi amaçlarımıza aykırı olmaya çalışıyorlardı” ifadelerini kullandı.
Murphy konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İRA silahsızlanması gerektiğini söyledi ve gündemine aldı. İRA ancak bizim kendi seçtiğimiz yoldan bu iş olur dedi. Hiçbir zaman silahların fotoğrafları çekilmedi. Uluslararası gözlemcilerin herkesin güvenebileceği kişiler olması gerektiği söylendi. 18 yıl sonra müzakerelere başlamanın sonuna nihayet ulaştı. İRA’nın sahneden çekilmesi de 8 yıl sürdü. Müzakere edilmesi gereken konular polis ve adaletti. Biz polisin bizi temsil eden halkın düşmanı olduğunu söyledik. Polis sonunda bize hizmet eden bir hal almalıydı. Bizim açımızdan yerel meclisin bu polis işlerine ve adalet işlerine bakması gerekirdi. Bu ancak 2008’de gerçekleşti. Polis ve adalete ilişkin yetkiler, meclise aktarıldı. Şimdi benim arkadaşlarım hükümette bunu yerine getirmek için çaba gösteriyorlar. Bir çok uzun süren ve güç müzakereler yapılmıştır. Meselelerin daha çözülmesi gerekiyor. İrlanda cumhuriyetçileri olarak esas sorun da buydu bizim için. Bu daha da çözülmemişti. İRA7nın bütünlüğünü savunuyorum, barış süreci dolayısıyla henüz bitmiş değildir. Burada bir çok sorun olabilir. Her iki taraf da bütün taraflar da büyük bir hüsrana uğrayabilirler zaman zaman. Şuna güveniyorum İrlanda gününü birinde özgür ve bağımsız olacaktır. Amaçlarımız mutlaka yerine gelecektir. Bunca yıldır insanlar ayaklandılar, bedeller ödediler. İrlanda’nın kuzeyinde kendi siyasi otoritemizi sürdürebiliyoruz. Britanya’nın buradan mutlaka sürülmesi gerektiğini askeri yöntemlerle savundular. Ama halkın desteği barış sürecinin sürmesi yönünde oldu. Ülkemizde bu şekilde sorunun çözümü istendi”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz