Evet G.Saray'ın şanlı mazisine bıraktığı silinmez izleri uzaktan seyretti Fatma Nine...
O sarı-kırmızı renklere gönül vermiş milyonlarca isimsiz kahramandan biriydi. Aslan 1963'te ilk şampiyonluk kupasını kaldırdığında 58 yaşındaydı. 'Şükür bugünleri de gördük' diye sevindi... Bir daha ya kısmetti... Ama Allah ömür verdi Fatma Nine bir şampiyonluk bir şampiyonluk daha derken tam 18 şampiyonluk, onlarca da kupa gördü.
ŞEREF TRİBÜNÜNDE MİSAFİR EDİLDİ Avrupa Aslanı 2000'de UEFA Kupası'nı Türkiye'ye getirdiğinde tam 95 yaşındaydı. Bugünleri gören ve Cim-Bom'la yaşıt olan bir kaç şanslı G.Saraylı'dan biriydi o... Bu görkemli zafer Fatma Nine'nin yüreğindeki G.Saray sevgisini iyice alevlendirdi.
Tek dileği dünya gözüyle Aslanlar'ı o destanların yazıldığı Ali Sami Yen'de bir kez olsun izleyebilmekti. Dönemin Şavşat Kaymakamı Salih Altun, Fatma Çolak'ın bu dileğini G.Saray yönetimine iletti. Başkan Adnan Polat, memnuniyetle kabul etti. Bu yaşayan anıtı şeref tribününde ağırlamak için seferber oldu. Hem G.Saray'da işler kötü gidiyordu. Fatma Nine'nin hatırı için olsa oyuncuları belki A.Gücü maçını kazanıp bir çıkış başlatabilirdi.
105 NUMARALI FORMASI BAŞUCUNDA Fatma Nine G.Saray ve kendi yaşını sembolize eden 105 numaralı formasıyla o önemli karşılaşmada şeref tribününde yerini aldı.
İstanbul'a geldiğinde karşısında gördüğü gazeteci ordusuna titreyen sesiyle, 'En büyük G.Saray, 105 yaşındayım, G.Saray!' diye bağırmıştı.
Ne var ki A.Gücü'ne karşı alınan 4-2'lik yenilgi Fatma Nine'nin coşkusunu örseledi. Üstelik şaka yollu, 'Fatma Nine, G.Saray'a uğursuz geldi' şeklindeki takılmalar da iyice yüreğini sızlatmıştı.
TEK ODA EVİ BUZDOLABI GİBİ Sonra bir kez daha şansını denedi Avni Aker'deki, Trabzonspor-G.Saray maçında sonuç yine hüsrandı. O günden sonra köyüne dönen Fatma Nine, bir daha da ortalıkta görünmedi. Ta ki, G.Saray'ın 2000 destanını yazan başkomutan Fatih'in Aslanları 10 yıl sonra sezonun ilk yarısını lider bitirene kadar.
Biz de Fatih Terim'le yeniden şaha kalkan G.Saray'ın, Fatma Nine'nin yaşam sevincine etkisini yerinde görmek istedik.
Ağır kış şartlarında karla kaplı, bir yılan gibi kıvrılan virajlı, ürkütücü yolları tam 9 saatte aşıp Trabzon'dan Fatma Nine'nin yaşadığı Artvin'in Şavşat ilçesine ulaşabildik.
MİSAFİRE YEMEK VER FATMA! Tek gözlü evde geliniyle yaşayan ve yakacak kömürü bile olmayan Fatma Nine'nin yüreğini Aslan'ın zaferlerinden başka ısıtacak bir şey yoktu.
İçimiz burkuldu. 25 milyon G.Saray ailesinin Fatma Ninesi bu halde olmamalıydı. Elbette haberleri olsaydı onun bu karakışta titreyen bedenini ısıtacak bir kömüre bile muhtaç olduğundan... Yüreklerine sarıp ısıtırlardı. Ama habersiz de olmaları da belki başka bir eksiklikti...
Soğuktan korunmak için yorganın altına büzülmüş, iyice ufalmıştı Fatma Nine... Bizi görünce önce tanıdık biri sandı, yabancı olduğumuzu görünce de bir gözünü açıp, adaşı olan gelinine seslendi. Fatma kız! Misafir mi geldi, yemek ver onlara, yemek ver...
Onun bu misafirperver tavrı gazeteci kimliğimizi unutturdu... Bu halde olmasının sebebi sanki bizmişiz gibi mahcup olduk.
SADECE BAŞKANIN YÜZÜGÜ KALMIŞ... Evinde misafirine ikram edecek bir şeyleri olmama ihtimaline karşın tekrar seslendi evi toparlamaya çalışan gelinine; 'Çay koy bari kız Fatma!'
Başucuna oturup, kendimizi tanıtıyoruz. Hemen yüzüğünü uzatıyor. Parmağında Adnan Polat'ın hediyesi sarı-kırmızı yüzüğünü hiç çıkartmıyormuş. 3 taneymiş 2'sini komşularına kaptırmış. Ne yüzüğe kıyabilmiş, ne 'hayır' diyebilmiş. Formalarının da çoğunu almışlar Fatma Nine'nin. Diyor ki, 'Sadece Başkanın verdiği kaldı' Sonra halini anlatıyor: 'Ayakta zor duruyorum. Güçsüz kaldım oğul..'
BAKKALA GİTMEK İSTİYORUM AMA... Dertlerini döküyor bütün içtenliğiyle... Bacakları çok ağrıyormuş, biraz da başı. Sarı-Kırmızılı bardağındaki sudan bir yudum için tekrar sesleniyor gelinine, 'Çay koy kız Fatma!'
Devam ediyor sözlerine. Oğlum hasta. Ankara'da. Gelinimle bu evdeyiz. Ev soğuk, kömür alamadık. Vakıftan (SYDK) almadı gelinim, beceremedi. Sonra içimizi parçalayan özlemleri dökülüyor dudaklarından, 'Bakkala gitmek istiyorum, ne görürsem almak istiyorum. Hep sıkıntı çektim, şimdi daha büyük...'
Kumandan iyi Sözü, ilerleyen dakikalarda Fatih Terim'e getiriyoruz. Fatma Nine, 2000 yılındaki devasa başarıları hatırlıyor. Gelininin de yardımıyla başlıyor anlatmaya... 'Baştaki adam iyi olursa...' diyor. 'Baştaki adam iyi' diye ilave ediyor sonra. 'Kumandan iyi' sözleri dökülüyor dudaklarından. Sarı-Kırmızılı bardağından bir yudum daha içiyor.
GÜZEL ADAM SERT BAKIYOR Dudakları kuruyor sık sık, konuşmaktaki güçlüğü iyice artıyor. Fatih Terim'den ne istediğini soruyoruz. Gelini giriyor yine araya, tercümanlık yapıyor, o ikimizin dilinden de anlıyor. Belli ki Terim'i sinirli bir anında görmüş, yorumu hayli ilginç oluyor: 'Güzel adam. Sert bakıyor. Bana öyle geliyor...'
Yağ-bal yesinler bol bol! Fatma Nine'nin, G.Saraylı oyuncuların topa daha iyi vurmaları için onlara beslenme konusunda da kendince çok önemli tavsiyeleri var.
Dİyoruz ki, 'Geçen sene futbolcular seni üzdüler nine, görünen o ki bu yıl sevindirecekler...'
'Bal, tereyağ yesinler bol bol, topa hızlı vursunlar' diyor, sonra 'İyi oynuyorlarmış ama gol atamıyorlarmış' diye söyleniyor. 'Dediğimi yaparlarsa o zaman iyi vururlar' diye ekliyor.
Bir de unutmadan ilave ediyor, 'Bol bol uyusunlar.' Çok konuşmaktan yorgun düşüyor sonra, uyumaya başlıyor. G.Saray ismini sayıklayarak, 'Şampiyon olunca gelin' derken gözleri kapanıyor. 'Yemek de yemediniz' diye sitemde bulunurken dalı gidiyor.
Galatasaray bu sene HEP kazanacak Olumsuz şeylerin konuşulduğu odanın hüzünlü havasını yine kendisi dağıtıyor sonra, 'G.Saray yeniyormuş hee!' diyerek. Ali Sami Yen'deki maçı anlatmaya çalışıyor ardından, 'Futbolcuların gözleri çok büyüktü. Işıklıydı sanki..'
'Bir daha maça gitmek ister misin?' diye soruyoruz. 'Yollar uzun, yorucu, bilmem ki... Artık zamanı geldi ama ben çok gidemiyorum...'
Sürekli G.Saray'ın ismini tekrarlıyor. 'Bu sene kazanacak hep' diyor sonra. Diyoruz ki, 'G.Saray kupayı alırsa sana getirsin mi?' 'Havaya kaldıracağım onu. Onu kaldırmadan ölmeyeyim...
Bir defa izlemiş! G.Saray ismi Fatma Nine'ye sıkıntılarını unutturan bir ilaç gibi. Dertlerini, özlemlerini gideriyor. Zar zor anlatabiliyor bize bir kez maç izlediğini. Televizyondan seyretmiş. Evinde Lig TV olmadığı için... Nerede izlediğini de hatırlamıyor. Ama 'Bu sene iyi' diyor. 'Hiç durmasınlar. Çok çalışsınlar' diye de devam ediyor. Takımla ilgili son değerlendirmesi ise, 'Aferin onlara' şeklinde oluyor.
Allah'a Şükür ekmek peynir var Fatma Nine'nin bütün yoksulluğuna inat, Karun kadar zengin bir gönlü var. Diyor ki, 'Eski zamanlarda fakirlik vardı. Yiyecek bulamazdık, ağaç yapraklarını yediğimiz olurdu. Bugüne kadar geldik. Allah'a şükürler olsun, ekmeğimiz, peynirimiz var.' Ve o bir lokma ekmeğini misafirleriyle paylaşanlardan...
Adnan Polat yiğit adamdı Fotoğraf çekmek ve sohbete devam etmek için bir süre dinlenmesini bekliyoruz Fatma Nine yarım saatlik bir uykudan sonra, uyandığında bizi yine başucunda buluyor.
Kendisini İstanbul'da ağırlayan Adnan Polat'ı soruyoruz. Hafızası gayet iyi. 'Boylu poslu yiğit adamdı. Beni çok iyi misafir etti' diye duygularını güçlükle ifade ediyor. Yeni Başkan Ünal Aysal'ı tanıyıp tanımadığını soruyoruz, gülüyor.. Hatırlayamasa da bu sezon elde edilen başarılı sonuçlardan ve yeni yönetimden mutlu olduğu yüzünden okunuyor.
Yenmek de var yenilmek de!.. İstanbul'da izlediği maçı hatırlatmaya çalışıyoruz Fatma Nine'ye... 'Çok gürültü..' diyor. Belli ki taraftarların Ali Sami Yen'i inleten o coşkulu tezahüratlarından ürkmüş.
'Orası yıkılmış' diyor sonra. Ali Sami Yen'in yıkıldığından da haberdar etmişler Nine'yi. Yeni stadı soruyoruz. 'İyi!' diyor kısaca.
Fatma Nine aslında söyleşinin son bölümünde herkese ders olacak o klasik sözü söylüyor. 'Yenmek de var yenilmek de...'
Bu sözler bir anlamda Fatma Nine'yi A.Gücü ve Trabzonspor yenilgilerinden sorumlu tutan ve, 'Uğur getirmedi' diye eleştirenlere de son derece çarpıcı bir cevap oluyor.
En büyük G.Saraylı yalnızlığa terkedildi G.Saray'ın kuruluş yılı olan 1905'te Artvin'de dünyaya gelen Fatma Nine, renklerine aşık olduğu Cim-Bom'u, Adnan Polat'ın başkan olduğu dönemde canlı canlı izleme fırsatı bulmuştu. 17 Ekim'de İstanbul'da Ali Sami Yen Stadı, şeref tribününde yerini alan Fatma Nine, takımının A.Gücü'ne 4-2 mağlup olmasının ardından büyük üzüntü yaşamıştı. Bu kez Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, onu Avni Aker'deki G.Saray maçına davet edip, şeref tribününde ağırlamıştı. Fatma Nine, orada da G.Saray'ın mağlubiyet üzüntüsüyle evine dönmüştü. 107 yaşındaki Fatma Nine'ye en büyük üzüntüyü ise hiç kuşkusuz bu yaşında çektiği ekonomik sıkıntılar yaşatıyor.