FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası'na Doğru

Çaykur Rizespor Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası'na ilişkin olarak, "Türkiye, bu organizasyondan yüzünün akı ile çıkarsa Dünya, Avrupa ve olimpiyat şampiyonası için iyi bir veri olacak" dedi.

Denizli, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen "U 20 Dünya Kupası'na Doğru" adlı panelde yaptığı konuşmada, organizasyonda gönüllülük esasına göre görev almanın ülkeye gerçek anlamda hizmet etmek ve milliyetçilik anlamına geldiğini belirterek, "Bu turnuvada görev alacaklar Türkiye'yi temsil edecek. Diyarbakırlıyı, Erzurumluyu, Ankaralıyı temsil edecek. Ülkelerin sadece bir takımını değil bütün topluluklarını ağırlayacağız. Bu bir sınav olacak. Futbol müsabakasının genelinde ortaya çıkan sevimli ve sevimsiz şeyler hatırlanacak. Türkiye, yüzünün akı ile bu organizasyondan çıkarsa dünya, Avrupa ve olimpiyat şampiyonası için iyi bir veri olacak" dedi.

Çok kapsamlı bir dönemin Türkiye'yi beklediğini ifade eden Denizli, "Turnuvada görev yapacak arkadaşlar, turnuvaya katılacak herkes, renk ve din farkı gözetmeksizin bizim için aynı değerdedir. İster Afrika, ister Amerika, ister Asya'dan gelsin onlara sadece ve sadece bu ülkenin genç kızının, erkeğinin ufkunun ne kadar geniş olduğunu ne kadar içten, yardımsever olduğunu bu süreçte doyasıya verin, verebildiğiniz kadar verin. Bu organizasyonun kaybeden tarafı olmaz. Gençlerin bu kazanca katkısı olur" diye konuştu.

-"Oğlum olsa çalıştığım takımda oynaması mümkün değildi"-

Ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Denizli, bir öğrencinin "Futbolda torpil var mı" sorusu üzerine, "Futbolu Türkiye'de yaklaşık 40 milyon kişi izliyor, bu 80 milyon göz demek. Bu kadar kişinin izlediği bir işte torpil mümkün değil. Dünyada torpilin işlemediği tek meslek futboldur. Benim bir oğlum olsa çalıştığım takımda oynaması mümkün değildi" yanıtını verdi.

Denizli, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Midilli'nin "Üç büyük takımda şampiyonluk yaşadınız. Hangisi sizi en fazla sevindirdi" sorusu üzerine, "Sorunun cevabından kaçış yok" diyerek, şöyle devam etti:

"Galatasaray benim yol ayrımım. 8 yıllık görev ve yaşanmış şampiyonluklar var. Uzun süreli milli takım ve ardından Fenerbahçe. Fenerbahçe'de görev yapmaya başladığımda herhangi bir Türk teknik adamla şampiyonluk yaşamadığını bilmiyordum. Samsunspor maçının ardından şampiyonluk konuşmamda, ben Fenerbahçe'de sezonu bitiren ilk Türk hocayım demiştim. Ardından Beşiktaş'ta çalışma dönemi yaşadık. Beşiktaş'ın da Türkiye Şampiyonluğu ve Türkiye Kupası'nı Türk hoca ile kazanmadığını bilmiyordum. Bu mutlulukları yaşadım."

-"Üç büyük kulüpte şampiyonluk yaşayan ikinci bir kişi yok"-

Hayatında kimseye bir parmak bal verme düşüncesinde olmadığını ve şampiyonlukların çok büyük zorluklarla kazanıldığını vurgulayan Denizli, şunları söyledi:

"Yüzyıllık futbol tarihimizde üç büyük kulüpte şampiyonluk yaşayan ikinci bir kişi yok. Bırakın şampiyonluk yaşamayı bir daha böyle bir görev olabilir mi- Türkiye'deki futbol ortamına baktıktan sonra son yıllarda üç büyük kulübümüzün rekabeti biraz aşan bir ortamda bu birimlerde görev yapabilecek bir profil gözüküyor mu- Burada esas şampiyonluktan ziyade üç büyük kulüpte nasıl görev yaptığımız önemli. Bu kabullenilmez ortamlarda siz nasıl kubullenildiniz, esas sorulması gereken bu. Şampiyonluk yaşanabilir. Artık çerçeve daralıyor, girilmesi zorlaşıyor. Bu muhtemelen bir daha yaşanmayacak olan bir şey. Cevabı yok. Bir milim bir tanesi ön tarafa gelmiyor. Ben Beşiktaşlıyım. Ama öyle şeyler yaşıyorsunuz ki Fenerbahçe'de, Galatasaray'da. Galatasaray'da ülke içi ülke dışı başarılar yaşadım. Anne babaya soruyorsunuz. 'Üç çocuğunuz var ve hangisini daha çok seviyorsunuz.'

Bu arada Denizli, Türkiye Futbol Federasyonu görevlileri tarafından kendisi için hazırlanan 1.5 dakikalık tanıtım filmi ile ilgili olarak, "20 yıllık futbol hayatımı 1.5 dakikaya sığdırmışlar. Ondan da sadece Beşiktaş'a attığım frikik golünü bulmuşlar. Youtube'de bile yok" şeklindeki espirili sözleri panelde gülüşmelere neden oldu.

Muhabir: Muhittin Sandıkçı / Selçuk Kılıç