Galatasaray için kayyum tehlikesi! Hasan Ahmet Özdoğan ve Barış Cenk Akkaya resmen başvurdu

Galatasaray'ın eski başkan adaylarından Hasan Ahmet Özdoğan ve Barış Cenk Akkaya'nın sarı kırmızılı kulübe kayyum atanması için İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğu öğrenildi.

Açılan davanın gerekçesi ise genel kurulun toplanarak Galatasaray Kulübü'ne kayyum atanması için yapıldığı yönünde bilgi alındı. Hukuki dayanak olarak medeni hukukun 75'inci maddesinin gösterilerek yapılan başvuruda, mahkemeden seçimli genel kurul isteğiyle toplantının gerçekleştirilmesi talep edildi. Yapılan başvurunun kabul edilmesi durumunda Galatasaray Kulübü'nü seçime götürecek bir kişi kayyum olarak yetkilendirilecek.

AHMET ÖZDOĞAN KİMDİR?

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanı olan Prof. Dr. Hasan Ahmet Özdoğan, Galatasaray'da Faruk Süren döneminde 4 yıl, Özhan Canaydın döneminde 2 yıl yöneticilik yapmıştı. Ahmet Özdoğan, daha önce Galatasaray başkanlığı için aday olmuştu.

MUSTAFA CENGİZ'DEN TEPKİ: KAYYUMUN ATANMASI HİÇ HOŞ BİR ŞEY DEĞİL

Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, kulübe kayyum atanmasının kötü sonuçları olacağını söyledi.

Bakırköy Ata Spor Kulübü tarafından Renaissance Polat İstanbul Hotel'de düzenlenen "Sporun Enleri 2019" ödül töreni öncesi basın mensuplarına açıklamada bulunan Cengiz, kulübe kayyum atanması yönünde yapılan başvuruyla ilgili, "Kayyumun Galatasaray'a atanması hiç hoş bir şey değil" dedi.

"KAYYUM DEMEK BİTMEK DEMEKTİR"

Borsaya ve halka açık şirketlerin mali açıdan 5 yıl üst üste zarar göstermesi halinde kayyumun atandığına dikkati çeken Cengiz, "Tam tersine biz bunu önledik. Kayyum demek bitmek demektir. Bitik, iflas etmiş, kendi yol yordamını bulamayan kuruluşlar, şirketler için olur. Galatasaray'ın öyle durumu yok" diye konuştu.

"ÜÇÜNCÜ SEÇİMİ DE YAPARIM, HİÇ SORUN DEĞİL"

Talep eden kişilerin bunu resmiyete döktüğünü kaydeden Cengiz, "Ama kayyum geldiğinde ne zaman seçim olacağı belli değil. Onların hedefi tabii seçim, zevkle. Ama ben iki seçim yaşadım. Üçüncüsünü de yaşarım, hiç sorun değil. Yeter ki Galatasaray'a hizmet aşkı bitmesin ya da bitirmesinler. Arkadaşlarımızın neler çektiğini biz biliyoruz" ifadelerini kullandı.

"190 MİLYON LİRA ÖDEMEYİ 7 GÜNDE YAPTIK"

Kulüpte yaşanan sorunları çözmek için çalıştıklarını anlatan Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Martta idari ibrasızlık olduğunda en kolayı 'hadi eyvallah' deyip gitmekti. Ama 190 milyon lira ödeme vardı. Biz bunu 7 gün içinde ödedik, borçsuzluk kağıdı aldık ve bugünlere geldik. Şampiyon olduk, devamında Şampiyonlar Ligi'ne katıldık. Hiç olmazsa katılım parasını aldık. Türk tarihinde en yüksek gelire ulaştık."

"NE SERVETİMİZE NE GELİRİMİZE GELİR KATTIK"

Bir dava için mücadele verdiklerini anlatan Cengiz, "Geçen hafta Florya'nın tapusunu aldık. Ne zorluklarla, nasıl aldığımızı bir Yaradan, bir de biz biliyoruz. Tevazu göstermemek gerekiyor. Zor şartlarda aldık, başkası alabilir miydi bilemiyorum. Bunu gerçekleştirdik. Demek ki seçime gitmemekle Galatasaray'a bir hizmet etme amacı gütmüşüz. Ne servetimize ne gelirimize gelir kattık. Susuz, uykusuz, bir anlamda prangalı Galatasaray'a hizmet ettik" diye konuştu.

"GALATASARAY MALİ OLARAK EN İYİ NOKTADIR"

Kayyumun sadece seçim işine bakmayacağını vurgulayan Cengiz, "Bütün mali, idari ve sportif konulara bakar. Nereye doğru gider dümensiz sandal, onu ben bilemem. Kayyum budur, bu demektir. Galatasaray gibi bir kulübe kayyum talebi en hafif tabiriyle bizi üzer. Bir taraftar olarak beni çok üzer. Galatasaray şu anda mali, idari, sportif olarak olabilecek en iyi noktadır. Ama anlatmadığımız, kayyumun dışında derin ve sıkı baskılar var. Onları da çözmeye çalışıyoruz. Çözemediğimiz takdirde camiamıza anlatacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Cengiz, Florya Tesisleri'nin tapusu olmak üzere büyük çaba harcadıklarını ama takdir edilmemelerinin kendilerini üzdüğünü dile getirdi.

"TÜRK FUTBOLUNDAN VİRÜSLERİN TEMİZLENMESİ GEREK"

Galatasaray'ın Ziraat Türkiye Kupası'nda Tuzlaspor ile yaptığı maçta yaşananlara değinen Cengiz, şunları söyledi:

"Teknik direktörler ve oyunculara yanıt verecek noktada değilim. Onların yorumu onlara ait ama gördüğümüz bilinçli bir şekilde; ameliyattan yeni çıkmış bir oyuncunun oynanmayacağı bilindiği halde, yedek kulübesinde provoke eder şekilde davranması. Hiç hoş olmadı. Hele bir kadına ki sonradan Hande hanımla konuştum. Ağır, galiz, duyulmadık küfürlerle saldırılması utanç verici. Şok halde izledim. Rakip takımın teknik heyetinin tribünleri sahaya inmesini sağlayacak şekilde tahrik etmesi beni üzdü. Türk futbolundan virüslerin temizlenmesi gerek."

(AA)