Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gaziantep Ticaret Borsası tarafından düzenlenen '2011 Y ılı Borsanın Yıldızları' Plaket Törenine katıldı.
Plaket törenine katılan Bakan Fatma Şahin, 2023 yılı hedeflerine ulaşmak zorunda olduklarını belirterek, "Kas devriminden kasa devrimine, kasa devriminden de kafa devrimine geçtik. 3k'lı dedikleri bir geçiş. Bilgi toplumunda bu geçişlerdeki makaslar kapatmak koyduğumuz 2023 vizyonunda dünyanın en güçlü 10 ekonomisi olma hedefine ulaşmak zorundayız. Altınımız yok, petrolümüz yok, doğalgazımı yok. Bizim beşeri sermayemiz, yetişmiş insan gücümüz var. Bilgi toplumunda bu çok önemli bir sermaye. Peki bunu nasıl tarımda sanayileşmede, tarımdan sanayi ve bilgi topluma dönüşmede nasıl yapacağız diyince; önce bir vizyon, bir misyon, bir ufuk açmamız gerekiyor. Zaten onu yaptığımız zaman borsanın yıldızlar ne yapacağını biliyor. Zaman zaman bizden önde de gidiyor. Bize yolda gösteriyor. Şunu yapın ben daha iyisini yapacağım diyor. O yüzden bizim altınımız petrolümüz yok dedim ama bunların hepsi bitecek. Yeni yüzyıl gıdasını ve suyunu en iyi kullanan toplumun yüzyılı olacak. Yani ekmek ve su hayatımız için ne kadar olmazsa, bunu biliyorsak yaşamamız için temel unsursa, bunu nasıl yöneteceğimizi bilip bunu bilgi toplumuna dönüştürebildiğimiz zaman bunu başarmış olacağız. İşte bunu yapmaya çalışıyoruz. Hedefimiz bu. Bu geçişleri yaptığımız zaman buralarda çok büyük ufuklar açtık. Çok üretmemiz, çok tüketmemiz ve çok satmamız gerektiğini öğrendik. Bu toprağa baktığımız zaman çok bereketli. Bir veriyorsun kırk alıyorsun. Bir veriyorsun bin alıyorsun. Ama toprak aynı zamanda alçak gönüllülüktür, mütevazılıktır.
Toprağın bu nimetlerini kullanmak, toprağın ürünlerini sanayileştirmek, makine devriminde ikisini beraber bir entegre yapabilmek. İşte o yüzden biz bugün sanayide, bölgede kalkınma hamlesinde markalaşıyoruz. Biz sütçülükte ikinciyiz. Ama bize ikincilik yakışmaz birinci olacağız" dedi.
Türkiye'nin Sanayi, tarım ve hayvancılık bölgesi olduğunu ifade eden Bakan Şahin, "Biz artık tarım ürünlerini işlemeyi, sanayide kullanmayı ve burada markalaşmayı öğrendik. Marka yaptığımız zaman ham maddesi bir olan ürünü 10'a satmayı öğrendik. Biz düşen şey akan suyun önündeki taşları kaldırmak, yükü azaltmak. Korkunç bir rekabet ortamındayız. Herkes birbiriyle yarışıyor. Acımasız bir rekabet ortamındayız. O yüzden bunu yönetebilmemiz için işbirliği, güç birliği yapacağız. Kafa devrimini yöneteceğiz.
Bu bölgede bölgenin lideri olacağız. Ortadoğu'nun pazar merkezi olacağız" diye konuştu.
Gaziantep Ticaret Borsası'nın ambleminden örnek vererek konuşmasına başlayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Coğrafya tarımı tayin eder, tarımda hem gıdayı hem kültürü ve hayatın bütün alanlarını şekillendirir. Bu nedenle bulunduğumuz yer son derece önemli. Gaziantep Ticaret Borsası'nın amblemine bakıyoruz, buğday, pamuk fıstık gibi tarımsal ürünler. Ticaret Borsası ama tarımsal ürünlerin üzerine inşa edilmiş. Bu havzadaki zenginlik kaynağını işaret etmesi açısından son derece önemli.
Üretim tek başına yeterli değil. İstihdam köylerde kırsal alanlarda yapılır. Tarih boyunca böyle olmuştur. Ama bunun bir varlığa dönüşmesi ve zenginlik üretmesi için iki şart daha vardır. İlki bunun ticaretinin öğrenilmesi lazım. Başkaları için üretmek lazım. O başkaları için ürettiğiniz zaman işin içine rekabet giriyor, maliyet, standart, fiyat kalite, Pazar teknoloji ve bilgi gibi bir çok şey giriyor. Bunların hepsi birlikte devreye giriyor. İkinci hususta şu, ürettiğimiz istihsal ettiğimiz tarımsal
ürünlerin bir de katma değer kazanması lazım. Yani sanayiye dönüşmesi lazım. Sanayi ürününe dönecek ki katma değer kazansın ve o yaratılan katma derle zenginlik üretsin. Borsaların şehirleşmeyle kentleşmeyle birlikte ticaretin geliştirilmesinde çok önemli rol üstlendiğini biliyoruz. Bizde bunu geliştirmeye bunu dönüştürmeye borsalar üzerinden daha çok işlem yapılmasına önem veriyoruz. Hükümet olarak v bakanlık olarak böyle yaptık. Tarımsal ürünleri eğer o bölgede borsa varsa biz orada toprak mahsulleri ofisi olarak bizde borsaya gidiyoruz. Ayrı bir yerden alım yapıyoruz ki vatandaşta borsaya gitsin. Tabi bizim toplum olarak şehirleşme bizde son 40-50 yılda büyük bir ivme kazandı. Ondan öncesinde şehir toplumunun gerektirdiği yapılanma onun müesseseleri onun kurumları ondan önce çok etkin değil. Yeni yeni gelişip artıyor. Ama şimdi biz hem üretimimizi verimliliğini standardız artırıyoruz daha iyi bir noktaya getiriyoruz hem ticari faaliyetlerimizi çağdaş ülkelerde olan araçlar gibi onlarla birlikte geliştirmeye çalışıyoruz ve dünyaya açılıyoruz. Attığımız adımlara ilave yeni adımlar planlıyoruz" dedi.
Tarım konusu ile ilgili genellikle çok bilmeyenlerin konuştuğunu bilenlerin ise çok fazla konuşmadığını anlatan Bakan Eker, "Tarımla ilgili çok meşhur yanlışlar var. Biz tarımla ilgili çok temel adımlar attık. İlk defa tarım strateji belgesi hazırladık. Türkiye ilk kez bizimle birlikte tarım kanununa kavuştu. Yıllarca bu ülkede 'Benim köylüm çiftçim' denmiş, seçim zamanlarında bir fiyat seçim yoksa başka bir fiyat söylenmiş. Kaliteye, verimliliğe, üretime işaret eden bir destekleme politikası
uygulanmamış. Sadece insanların hoşuna gidecek şekilde bir fiyat söylenmiş, sonra öbür cepten misliyle alınmış. Desteklemelerin dayandığı bir kanun yoktu. Türkiye bir tarım kanununa, Cumhuriyetin kuruluşundan 83 sene sonra 2006 yılında kavuştu. Neden bu güne kadar Türkiye'nin bir tarım kanunu yoktu? Bu soruyu sormak lazım" şeklinde konuştu.
Tarım politikalarıyla birlikte üründe kaybın azaldığını ve verimin artığına işaret eden Bakan Eker, "Bundan 8-9 yıl önce 9 milyon 300 bin hektar alanda buğday üretiyoruz. Elde edilen buğday 18 milyon ton. Dekara 200 kilo hektara 2 ton düşüyor. Buğdayda kimse sertifikalı tohumla pirim filan vermez. Bu buğdayı üretiyoruz buğdayımızın her sere yüzde 4.5 süne yiyiyordu. Şimdi bu rakam size az geliyor ama 20 milyon tondan 900 bin ton yılda süne gidiyordu. Neden mücadele yapılmıyor muydu? Yapılıyordu. Ama nasıl yapılıyordu? Uçak havada uçuyordu, ilacı bırakıyor börtü böcek, karınca kuş yerde yaşayan ne kadar canlı varsa onları öldürüyor ama süneye hiçbir zararı yok. Havayı suyu toprağı zehirliyordu. Biz bunu yasakladık. Uçakla süneyle mücadele yasak dedik. Yani süne mücadelesin de biz ilacı vereceğiz doğrudan tarlanın içinde buğdayın üzerinde süneye sıkacaksın dedik. Sonuç o yüzde 4.5luk süne tahribatı yüzde 0.7'ye düştü" diye konuştu.
Her alanda destekleme yaptıklarını anlatan Bakan Eker sözlerini şöyle sürdürdü, "Sertifikalı tohuma destek vermeye başladık. Sertifikalı tohum üretene de ekene de para vereceğimizi söyledik. Bu vesileyle buğdayın kalitesini artırdık. Geçen yıl 8 milyon hektar alanda buğday ektik. Bu alanda 21 milyon 600 bin ton buğday alıyoruz" dedi.
Bakan Eker, GAP eylem planı çerçevesinde hayvancılık projeleriyle en çok Gaziantep'in müracaatta bulunduğunu ifade ederek, "Gaziantep'te GAP eylem planı çerçevesinde desteklediğimiz hayvancılık projemiz var. Bu proje de Gaziantep 25 il içinde en çok destek alan ve proje üreten ildir. Bu projeler kapsamında 150 baş büyük baş hayvan bulunan 53 tane çiftlik kurdurduk. Bunun parasının yüzde 40'ınıda hibe olarak verdik. Gaziantep'te bu proje için sadece 27 milyon 600 bin TL. Burayı hayvancılık bakımından bir
üst bölge haline getirir. Gaziantep'in sanayicileri bunu iyi değerlendirerek yeni ürünler ve markalar üretmesi gerekiyor" dedi.
Bakan Eker, çiftçilerin köyde kalması için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak bir çok yatırım yaptıklarını da hatırlatarak, "Bin 155 köye benim hükümetim zamanında içme suyu getirildi. Ben 17 yüzyıldan bahsetmiyorum. 20 yüzyılın Türkiye'sinden bahsediyor. Şimdi bu kadar ihmal edilmişti kırsal alanlar. Bu nedenle göç oluyordu. Biz bunlara dur diyecek alt yapı çalışmaları yaptık. Köylerde kanalizasyon çalışmaları yapıyoruz. Örnek, Tarım bakanlığı olarak Gaziantep'te 95 köyüne kanalizasyon yaptık bitti. Bunu sadece Gaziantep'e değil diğer illere de götürüyoruz. Bunu neden yapıyoruz? İnsanlar kırsal alanda yaşamaya devam etsinler. Orada kalsınlar ki üretim yapsınlar" diye konuştu.
Törende konuşan Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Ömer Çelik ise, bölgede borsanın gün geçtikçe yaygınlaştığını belirterek, "Kütlü pamuğun yani Türkiye genelinde kullanılan 1.2 milyon ton pamuğun geçen seneki alınıp satılan miktar 500 bin tona yakını borsamızda. Bu yılki rakamımız 250 bin ton civarında. Ayriyeten geçin yılla bu yılki rakamlara baktığımız zaman hacimsel olarak geçen yıl 4.4 milyon tona yakın işlem yapmışız. Bu 2010 rakamları. 2011 yılında ise bu rakam 5.8 milyon tona çıkmıştır. Bu rakam
çok önemli bir miktar. Rakamsal olarak baktığımız zaman buradaki işlem adetinde biraz düşme var ama şirketlerimiz kurumsallaşıyor. Yani yıldızlarımız kurumsallaşıyor. Bu nedenle borsamızın yıldızlarının önünü açmamız gerekiyor. Cari açığı önlemenin önemli yollarından bir tanesi de borsacılığın gelişmesi ve ürünlerin fazlalaşması. Tarım Bakanımıza da teşekkür ediyoruz. Cumhuriyet tarihindeki en önemli destekleri veriyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Türkiye'deki 200'e yakın 58-60 tanesi bizde tesis olarak hayvancılık yapılıyor. Süt ve süte dayalı bir pazarda bu bölgede oluşacak. Yalnız küçük baş besicilikle ilgili destek istiyoruz. Bu konuyu da ele alırsanız seviniriz. Desteklerinizden dolayı teşekkür ediyoruz ama bu konuda da sizden destek istiyoruz" dedi.
Bakan Eker'e taleplerini de sıralayan Başkan Çelik, "Lisanslı depo ile ilgili taleplerimiz Anadolu'nun bazı bölgelerinde yapılıyor. Ürün İhtisas borsasının takipçisiyiz. Bu konuda da destek verirseniz sizlere minnettar kalırız. Fıstık konusunda da gereken desteği alıyoruz ancak tek bir isteğimiz daha var. Bununda kayıt altı ile ilgili desteklenmesini talep ediyoruz. Yoksa üretimiyle ilgili herhangi bir sıkıntımız yok. Bunun manası şu, siz bize 1 vereceksiniz biz iki yıl sonra size 2 vereceğiz. Çünkü hem kayıt altına alcağız, hem ne kadar sattığımızı bileceğiz, hem de ekonomiye destek çıkacağız" diye konuştu.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından; borsanın yıldız firmalarının temsilcilerine plaketleri protokol üyeleri tarafından tek tek verildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz