BİZE ULAŞIN
Milli takımın şampiyonada Çek Cumhuriyeti ile yaptığı maçı izlemek üzere Türk Hava Yolları (THY) tarifeli seferiyle Paris'e giden Kılıç, uçaktaki basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Akif Çağatay Kılıç, grubundaki ilk iki maçından mağlup ayrılan ancak Çek Cumhuriyeti'ni yenmesiyle tur için umutlarını artıran milli takımın performansını değerlendirdi.
Futbolda ve sporda her türlü sonucun olabilme ihtimalinin bulunduğunu vurgulayan Bakan Kılıç, "Futbolda 3 olasılık var. Galibiyet olabilir, mağlubiyet olabilir, beraberlik olabilir. Bunların hepsi olabilecek sonuçlar. Bir kere milli takımımızın EURO 2016'ya katılmış olması başlı başına bir başarıdır. Burada biliyorsunuz, birçok farklı unsur bir araya geldi. Futbolcular ortaya çok ciddi manada bir emek verdiler. Bir çaba ortaya koydular. Bazı faktörler de bir araya geldi ve bunun sonucunda, bu anlamdaki EURO 2016'ya gidişimiz gerçekleşti." diye konuştu.
Ortaya bazı eleştirilerin konulduğunu anımsatan Kılıç, "Bu milli takım, bizim milli takımımız. Bu milli takım, ay-yıldızlı formayı taşıyan kardeşlerimizden teşekkül ve bugüne kadar ay-yıldızlı formaya büyük emekler vermiş kardeşlerimizden oluşmuş bir takım." dedi.
Performansıyla çok eleştirilen milli takım kaptanı Arda Turan'a da destek veren Kılıç, şunları söyledi:
"Arda, Türk futbolu için bugün gerçekten özel önemi olan bir kardeşimiz. Barcelona'da şu anda oynuyor. Daha önce yine İspanya Ligi'nde Atletico Madrid'in oyuncusuydu. Yani Türk futbolunu, Türkiye'yi temsil eden, iyi de temsil eden bir kardeşimiz. Herkesin iyi günleri, kötü günleri olabilir. İyi gitmeyen bazı sonuçlar olabilir. Bugün çok çok iyi sonuç alırsınız. Yarın daha iyi olmayan bir sonuç alabilirsiniz. Bir maçla, iki maçla, bir hareketle koca bir kariyeri, daha önünde zamanı olan bir futbolcumuzu bu kadar ağır eleştirilere, hatta ve hatta sosyal medyada baktığımız zaman, oraya ayrıca geleceğim, farklı şeyler yaparak, insafsızca eleştirmemeliyiz. Bu tüm futbolcular için geçerli. Performanslarından mutlu kalmayabilirsiniz. Hepsinden önemlisi, ben biliyorum ki, gerçekten hepsi göğüslerinde taşıdıkları ay-yıldızın hakkını vermeye çalışıyorlar. Bunun için uğraşıyorlar."
"Takımın durumunu Fatih hocadan en iyi kimse bilemez"
Kılıç, bir gazetecinin, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in şampiyonaya iyi hazırlanamadıkları yönündeki ifadeleriyle ilgili soruya şu yanıtı verdi:
"Takımının durumunu Fatih hocadan en iyi kimse bilemez. Fatih hocanın bu noktadaki bir öz eleştirisi olabilir. Türkiye A Milli Futbol Takımı EURO 2016'da mı, EURO 2016'da... Bu organizasyonun bir parçası mı, parçası... İsterdik ki ilk iki maçta çok güzel sonuçlar. Hepimiz isteriz bunu. Öz eleştiri de yapacağız. Eleştiri ayrı bir şey, zamanlaması ayrı bir şey. Yeri geldiği zaman motivasyonu da ortaya koymaya gerektiği zaman başka bir şey. Bu anlamda değerlendirmeleri, tabii onların değerlendirmeleridir."
"Sosyal medyana genel anlamda yaşanan sıkıntılar var"
Fatih Terim'in yanı sıra futbolculara sosyal medya üzerinden yapılan ağır eleştirilere de değinen Bakan Kılıç, "Hiçbir vatandaşın başka bir vatandaşımıza hakaret etme özgürlüğü diye bir şey yoktur. İkincisi sosyal medyadaki yaşananlarla ilgili biz sadece şimdi göz önünde olan birisiyle ilgili bir şey olduğu zaman bunu düşünmemeliyiz. Sosyal medyada genel anlamda yaşanan sıkıntılar var. İnsanların bilinmezlik paravanının arkasına saklanarak aslında hiç de yapamayacakları şeyleri yapmaya çalıştıkları bir ortam sanki ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Tabii ki bir babanın kızına yapılan hakaretler karşısında isyan etmesi doğaldır ve hukuken de bütün haklarını da arayacaktır ama bu herkes için de geçerlidir." ifadelerini kullandı.
Akif Çağatay Kılıç, Fatih Terim'in kızına yönelik hakaretler sonrası isyan etmesinin doğal olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hakkıdır, hukuken de hakkını arayacaktır. Bu herkes için de geçerlidir. Kişisel anlamda bize de olmuyor mu? Bize de oluyor. Biz şu an Türkiye Cumhuriyeti'nin kabinesinin bir üyesiyiz. Aynı zamanda milletvekiliyiz. Sosyal medyada bazı kişiler, normal zamanda söylemeyecekleri bazı olumsuz sözleri söyleyebiliyor. Biz de bunları hukuk çerçevesinde avukatlarımıza bildirerek takip ediyoruz. Nasıl ki sokaktayken, yüz yüze iken yapamayacağınız şeyler varsa bu anlamda da vardır. Burada bir şikayet söz konusu. Burada bir hakaret var. Kabul edilemez bir durum var. Biz neden 'sporda tribünde küfür, şiddet istemiyoruz' diyoruz, işte bundan dolayı. Bu aynı zamanda bir kişilik hakkı ihlali. Çünkü, hiç kimsenin başka birisine hakaret etme hakkı yoktur. Eleştiriye bir şey demiyoruz. Eleştiri olabilir. Benim ailemle, evlatlarımla ilgili böyle bir şey yapılırsa ben de hukuki hakkımı her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi sonuna kadar kullanma hakkına sahibim. Hakaret kabul edilebilir bir şey değildir. Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, milletvekillerimize, kamu hizmeti yapan herkese, bir vatandaşa hakaret kabul edilebilir bir şey değildir."
