Şampiyonluğu son maçta Bursaspor'a kaptıran Fenerbahçe'de yıldız oyuncu Emre Belözoğlu, "Ligi üçüncü-dördüncü bitirmiş arkadaşlar İstinye Park'ta gezerken, biz üzüntüden 3 gün evden çıkamadık. Onların hayatlarını da biz rahatlatmış olduk" dedi.
Emre Belözoğlu, haftalar öncesinde verdiği röportaj sözünün peşinden geldi. Milli Takım Kaptanı sıfatının yanı sıra 'Şampiyon Fenerbahçe'nin oyuncusu olarak da verebilirdi bu röportajı. Ancak şampiyonluğun rotası değişse de Emre'nin sözü değişmedi, sorularımıza içten cevaplar verdi. Röportaja Fenerbahçe ile başladık. Emre Belözoğlu, bu sezon Fenerbahçe'de iyi bir arkadaşlığın oluştuğunu belirterek şunları söyledi:
"İnsanlar bize '4. bitirirlerse iyi' diyordu. Ancak şampiyonluğu son anda kaybettik. Ligde üçüncü, dördüncü olmuş arkadaşlarla bazen şakalaşıyoruz. Onlar İstinye Park'ta gezerken biz üzüntüden 3 gün evden çıkamadık. Onlar bizden 10 puan gerideydi ama ligi rahat bitirdiler. Onların hayatlarını da rahatlatmış olduk (gülüyor). İşin şakası bu; ama şu gerçek, Fenerbahçe'de ikincilik kabul görmez."
"YİNE ÇIKIŞA GEÇERİZ"
Denizli'den sonra ikinci travmayı da atlatmak zorunda olduklarını da kaydeden Emre, Fenerbahçe'nin bunu aşacak büyüklükte olduğunu söyledi. A Milli Takım Kaptanı, "Avrupa'yı tanıyan bir futbolcu olarak söylüyorum; Fenerbahçe ligin üzerinde bir takım. Hem maddi, hem yönetim hem de potansiyel olarak. Bu yüzden finalde şampiyonluğu kaybetmek bizi başarısız kılıyor. Önümüzdeki sezon bunu atlatacağız. Fenerbahçe Denizli'den sonra da yükselişe geçmişti. Yine benzer bir süreç olacağına inanıyorum" dedi. Emre'nin diğer sorularımıza cevabı ise şöyle:
- Türk futbolunun geldiği nokta, sence dünyanın neresinde?
15-20 yılda aşama kaydettik. 1994'te genç takımlarla başlayan, Euro 96'yla devam eden, 2000'de Galatasaray'ın UEFA Kupası, ardından Avrupa Şampiyonası çeyrek finali... Ve tabii ki 2002 Dünyası Kupası, 2008 Avrupa Şampiyonası 3.'lüğü... Ama kesintiler var. İstikrarlı bir periyodumuz yok. Başarılıyız dersek, kendimizi kandırmış oluruz.
- İstikrarsızlığın en büyük sebebi ne?
İstikrar için bilinçli futbolcu yetiştirmek gerek. Bazı yeteneklerimize sahip çıkmıyoruz ya da gerekenden az değer veriyoruz. Bunun dengesini koruyabilirsek, başarırız. Önemli yetenekler çıkarıyoruz ama dünyanın büyük liglerinde oynayabilecek futbolcu yetiştiremiyoruz.
- Sen bu yollardan geçtin; sen nasıl sıkıntılar yaşadın? Kurtlar sofrasında oynayabilmek, 19 yaşında çocuğa yüklenecek bir misyon değil. Bu eğitimle aşılabilecek bir durum. Ben 19 yaşında gittim, sıkıntılar yaşadım. Şimdi gitsem farklı donanımlara sahip bir Emre olarak giderdim. Ama 19 yaşında halen küçük hedefleri olan biriydim. 11-12 yaşındaki hayalim, Zeytinburnu'nda kaptan olmak, anneme bir ev almak, babama da dükkan açmaktı. Baktığınızda dünyanın gerçeği bu değil.
2016 SONUCUNU BİLDİ
Emre, Euro 2016 kararı açıklanmadan önce yaptığı yorumda "Orada Platini varken Fransa'yı geçip almamız imkansız. Alırsak da bence tarihi bir başarı olur" demişti. Milli futbolcu, Dünya Kupası'ndaki ilk favorisinin İngiltere, ardından İspanya ve Brezilya olduğunu söyledi.
"MENTAL VE FİZİ OLARAK GERİDEYİZ"
Bizde üst üste 3 çalım atan futbolcu kıymetli. Ama Avrupa'da böyle değil. Futbol okulları kurularak ufku geniş futbolcular yetiştirilmeli.
- Zihniyet değişimi çocuklara nasıl aşılanacak? Özel futbol okulları kurulabilir. Sadece iyi futbolcu değil, iyi karakterli, ufku geniş hedefleri olan kişiler için özel bir proje çizilmeli. 16-17 yaşında gelindiğinde bu işler halledilmeli. TFF'nin bu konuda önemli projeleri var.
- 19 yaşında Avrupa'ya giden Emre Belözoğlu ile şimdiki arasında fark ne?
Avrupa'daki sistemin bizden farklı olduğunu gördüm. Üst üste 3 kişiyi geçen, bacak arası atan bizde en yetenekli oyuncu oluyor. Ama öyle değil. Biz mental ve fizik olarak geriyiz. Ben en çok sakatlık sıkıntısı yaşadım. Sezon başı hazırlık kampı geçirdiğim tüm sezonlarda iyi oynadım.
- Jenerasyon değişiyor. Geleceğimiz aydınlık mı? Yetenek açısından eksiğimiz yok. Ama "Ben yaptığım işi 10-15 yıl en iyi şekilde yapacağım" dersek başarı kaçınılmaz olur. Bu mantaliteye sahip olmak gerek. Ne yazık ki Türk oyuncusunun zafiyeti şu: En ufak başarıda tavan yaparsan, başarısızlıkta tabanı yaşarsan başarıyı yakalayamazsın. Bunları çabuk atlatacak futbolcularla başarılı oluruz.
"FATİH TERİM'İN HAKKI ÖDENMEZ"
Terim'in halen değerli ve büyük bir insan olduğunu söyleyen Emre "Emeğinin hakkı ödenmez" dedi. Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası'na gidememesinin ardından görevi bırakan Fatih Terim'in kendisi açısından çok farklı bir insan olduğunu belirten Emre, "Onunla her zaman farklı bir ilişkimiz var. Kendisi halen benim için çok değerli ve büyük bir insan. Bende de hiçbir zaman ödenemeyecek emeği vardır. Baktığınızda böyle bir sonuç çıktı ve hocamız bıraktı. Yerine gelen hocamız da istikrarı yakalayamayan Avustralya, Güney Kore gibi takımları çalıştırdı. Kariyerli ve tecrübeli bir isim. Bu kadar mütevazı olmasını beklemiyordum" dedi.
"HIDDINK'LE FREKANS TUTTU"
Hiddink'le takımın frekansının tuttuğunu da ifade eden yıldız oyuncu, "Oturup bizimle şakalaşıyor, muhabbet ediyor. Futbolcuyu Milli Takım seviyesinde rahat bırakırsanız daha iyi performans alırsınız. Hoca da bunu çok iyi biliyor" diye konuştu.
**KAYNAK: Sabah
**