Hdp'li Saruhan Oluç : Basın Özgürlüğü, Iktidar Sahiplerinin Beğenmediklerini Yayımlama Özgürlüğüdür

- HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, Başbakan Davutoğlu'nun 'Bu ülkede Hz. Peygambere hakaret edilmesine izin vermeyiz' sözlerine değerlendirdi. Saruhan Oluç yazılı açıklamasında, "Basın özgürlüğü, iktidar sahiplerinin beğenmediklerini de yayımlama özgürlüğüdür. Bugün Cumhuriyet gazetesine, yarın özgür basının diğer mecralarına yönelik her baskı ve sindirme uygulamasının karşısında tutum almak demokrasinin bir gereğidir. Partimiz ifade ve basın özgürlüğünün kullanılması önündeki tüm engellerin kaldırılması için her zaman olduğu gibi bugün de mücadele edecek, tehdit altında olan Cumhuriyet gazetesi çalışanları ile dayanışma içinde olacaktır" dedi.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç'un yazılı açıklaması şöyle; "Başbakan Davutoğlu, yaptığı açıklamayla olmayan bir düşman üretme çabasına girdi. "Bu ülkede Hz. Peygambere hakaret edilmesine izin vermeyiz" açıklaması ile olmayan bir hakaretten söz etti. Bu sözlerle Cumhuriyet gazetesi kast ediliyorsa, bu doğru değildir. Çünkü Cumhuriyet gazetesi, ifade özgürlüğü engellenen, yaşam hakkı gasp edilerek hunharca katledilen 12 kişiye saygı gereği ve dayanışmasını ifade etmek amacıyla Charlie Hebdo'nun yeni sayısında yer alan karikatürlerin ve yazıların bir kısmını içeren 4 sayfalık bir seçki yayımlamıştır. Bu seçkide ne Hz. Peygamber'le ilgili bir hakaret vardır ne de herhangi bir inanca yönelik tahkir söz konusudur. Bu tutum bir dine veya inanca küfür olarak da algılanamaz. Kopartılan yaygara tamamen politik amaçlıdır, yapaydır ve gerçeklikle alakası yoktur. Başbakan Davutoğlu'nun "Türkiye'de birileri Hz. Peygamber'e hakaret niteliği taşıyan bir karikatürü, görüşü basıyorsa burada bir tahrik vardır" sözleri karşılıksızdır, çünkü ortada böyle bir durum yoktur."
"Başbakan Davutoğlu, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunacağına, basın özgürlüğünün önemine dikkat çekeceğine, olmayan bir düşmanı yaratma hevesine kapılmıştır. Medya üzerindeki baskıcı tutumu sürdürmüştür. AKP Hükümeti, basına yönelik baskılar konusunda uzun süredir dünya gündeminde zaten yer alıyor. Gazetecilere yönelik baskılar, medyada sansür/oto sansürün iyice yerleşmiş ve içselleştirilmiş olması, internet yasasında yapılan değişiklikler kaygı verici aşamadadır. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, düşünce ve ifade özgürlüğü sizin gibi düşünmeyenlerin özgürlüğüdür. Basın özgürlüğü, iktidar sahiplerinin beğenmediklerini de yayımlama özgürlüğüdür. Bugün Cumhuriyet gazetesine, yarın özgür basının diğer mecralarına yönelik her baskı ve sindirme uygulamasının karşısında tutum almak demokrasinin bir gereğidir. Partimiz ifade ve basın özgürlüğünün kullanılması önündeki tüm engellerin kaldırılması için her zaman olduğu gibi bugün de mücadele edecek, tehdit altında olan Cumhuriyet gazetesi çalışanları ile dayanışma içinde olacaktır."

Sekiz soruda Şampiyonlar Ligi’nin yeni formatı

Türkan Saylan'ın ölümünün 15. yılı: Korkusuz bir eğitim ve halk sağlığı savaşçısı

Hakemin üzerine yürüyen ve gazeteci tehdit eden teknik direktör Allegri, Juventus'tan kovuldu