2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri 5. Grup'taki ikinci maçında yarın İstanbul'da Belçika ile karşılaşacağımız maç öncesinde Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim Swiss Otel'de basın toplantısı düzenledi. Fatih Terim basında çıkan iki takımı çalıştırabileceği şeklindeki haberlere neden olmasın derken, ama bu kararı tek başına veremeyeceğini de sözlerine ekledi.
Fatih Terim, Belçika maçı ile ilgili şunları söyledi:
"2010 Dünya Kupası elemelerinde uzun zaman sonra evimizde bir maç oynayacağız. Çok zorlu bir 90 dakika bizleri bekliyor. Rakibimiz Belçika son olarak Olimpiyatlar'da 4. olmuş bir ülke, genç ve dinamik bir takım. 80'li yıllarda Dünya futbolunda sahip oldukları itibarı tekrar geri kazanmak istiyorlar gibi bir görünüm içerisindeler. Yetenekli bir genç kuşakla finallere katılıyor ve bu finallerde başarılı olacaklarına inanıyorlar. Bu nedenle baştan sona çekişmeli geçmeye aday bir 90 dakika bizi bekliyor. Daha önce bizleri başarıya taşıyacak iki tane C'nin Türk Milli takımı'nda çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu C'ler cesarat ve coşku. Bunun yanında sabra da ihtiyacımız var, rakibin direncini kırmak için sahada her şeyi deneyeceğiz. Ancak oyunu sabırla kontrol etmeyi düşünüyoruz, sabırla paniği birbirine karıştırmamalıyız. Taraftarlarımızın, futbolcularımızı 90 dakika boyunca desteklemesi bizim için çok önemli."
[
TERİM İNGİLİZLERE NASIL 'HAYIR' DEDİ](http://spor.mynet.com/sporhaber/detail_news/home.asp?mainPage=0&which=center&type=&id=O1220948555835&ref=futbol&date=09Eylul2008)
"BENİ EN ÇOK ÜZEN YAN TOPLAR"
Terim, Belçika defansının çok hata yaptığı yönündeki soruya şu yanıtı verdi: "Maçı izleyen arkadaşlarım, Belçika'nın Estonya karşısında maçın hakimi olduğunu ve daha da farklı kazanabileceğini söyledi. Olimpiyat 4.'sü olan takımın ciddi bir defansı olduğunu düşünüyorum. Ermenistan teknik direktörü Poulsen ikinci yarıda takımı geriye çekti dediler ama hocalar takımları geriye çekmezler, karşı takımlar geriye çekerler. Biz kendi oyun planlarımızı sahaya iyi koyarsak, çok iyi takımların da hata yapacağını düşünüyorum. Bizi en çok üzen, yan toplara neden mani olamıyoruz düşüncesi vardı, bunları EURO 2008'de önledik ve yan toptan gol yemedik. Her maç aynı hatayı defanslardan beklemek çok doğru olmaz."
"AURELİO'NUN OYNAMA ŞANSI AZ"
Fatih Terim, sakatlıklar takımı motive ediyor mu? Sorusuna şu yanıtı verdi: "Sakatlarımız var, Marco, Hakan Balta ve Mevlüt sakatlıkları olan oyuncularımız. Ciddiyet sırasına göre bakarsak Marco'nun oynama ihtimali yüzde on. Hakan Balta'yı akşam idmanında son olarak deneyeceğiz, Mevlüt'ün de arka adalesindeki tatsızlığa son olarak bakacağız. Takımımız sakatlıklar yaşadığı zaman daha iyi motive oluyor lafına gelirsek. Bir motivasyon lafı tutturduk gidiyoruz, olayın sırrı fiziksel, psikolojik hazırlanmak ya da sahada taktikten taktiğe geçekten değil, olayın sırrı takım arkadaşlığı değil, olayın sırrı antrenmandaki ve maçtaki özveriler değil, olayın sırrı Avrupa standartlarında bir takım değil, olayın sırrı motivasyon.
Ben de sizi şu Fransızca kelimeyi hep birlikte açalım. Olayı bu kadar basite indirgerseniz haksızlık etmiş olursunuz. Olmayın birşeyi motive edemezsiniz. Herkesi yeneriz, kim olsa farketmez olayı eskidendi, şimdi gerçeklerle uğraşıyoruz. Bu kadar söylediğim özellikler bir araya geldikten sonra kalbiyle, aklıyla, eğer bunları birleştirebilirseniz bu güzel motivasyon olur. Eğer iyi oynamazsanız, başarı gelmez. Olayın ciddi boyutu az önce saydıklarımın bir araya gelmesidir. Bir antrenör oyuncularının sakat olmasını ister mi. Tam tersi sakatlıkların neden sık olduğunu araştıracak bir inceleme yapmalıyız. Sakatlıklar takımı motive etmez tam tersi, şu anda bu kararları duymuş bir antrenör olarak suratımıza üzüntümüz böyle yansıyor. Marco bizim için çok önemli bir oyuncu, Hakan Balta'nın sakatlığı bizim için çok kritik. Ülkemizde çok fazla sol bek yok."
"KÖTÜ BİR SONUCU TELAFİ EDERİZ"
Belçika maçında kötü bir sonuç alınırsa şeklindeki soruya Terim, "Muhakkak ki kaybetmek en son düşüncemiz ama bu da olursa diğer 8 maçta bunu telafi etmeye çalışırız. Takımımız bunu telafi edebilecek bir takım. Diğer gruplarda sürpriz sonuçlar var, Fransa ve Romanya mağlup oldu, İtalya son anda kazandı. Bu takımlar kaybetmelerine rağmen yine favori, en iyi ikinciler durumunda mağlubiyetle başlamaları bizim lehimize olabilir. Bu durum ikincilerin fazla puan toplamayamamaları anlamı taşıyabilir. Hedefimiz her zaman olduğu gibi grubu birinci bitirmek, daha öncelikli hedefimiz finallere gitmek. FIFA sıralmasında en tepedeki takımla, en aşağıda yer alan takımların bile oynadıkları maçlarda sonucun ne olduğunu kestiremiyorsunuz. Özellikle mart sonu nisan başı İspanya'nın önüne kayıpsız dikilmek ve şu anki galibiyet serimizi sürdürmek gündemimizin ilk maddisini oluşturuyor." şeklinde cevap verdi.
"UZUN ARA BİR DEZAVANTAJ"
"Gruplarda çok uzun bir süre maç yapılmayacak bu milli takımı etkiler mi?" sorusuna Terim, "Belçika maçından sonra Ekim'de maç var. Ekim'den sonra aşağı-yukarı beş ay resmi maç yok. Burada bize uluslararası takvim yalnızca iki hazırlık maçı veriyor, bir tanesi Kasım, bir tanesi de Şubat ayında. Uzun birliktelikte başarılı olmak bizim için çok daha kolay. Ancak takımın iskeletini aşağı-yukarı oluşturduğumuz için, eğer sakatsız oyuncularımızı bulabilirsek, bazı şeyler daha kolay olacaktır. Ama bu uzun araların bir dezavantaj olduğu bir gerçek. Ama derbi ve avrupa maçlarının olmadığı günleri bulursak, bir kaç günlük bir araya gelebeliriz. Üç günlük girdiğimiz kampı 13 gün gibi, 13 günlük kampı 1 ay gibi düşüneceğiz. EURO 2008'deki süre takım olmamızı çok iyi bir şekilde etkilemiştir."
"SPORDA KİBİRE YER YOKTUR"
Ermenistan'ı küçümseyen yorumlarla ilgili Terim, "Bugünün futbolunda büyük ülke, küçük ülke ayrımı kalmadı. FIFA sıralamasında 100'de bile yer almayan Avusturya, dünya şampiyonu Fransa'ya 3 atıyor. Futbolu güzel kılanda bu heralde, herkese fırsat ve umut vermesi. Bugün Ermenistan'a uluslararası basının yaklaşımı bence doğrudur, çünkü Ermenistan'ın son maçlardaki başarısı ortada. Bugün Ermenistan'ı küçümseyenler, çok değil 15 yıl önce bizim onların durumumuzda olduğumuzu çabuk unuttular. Avrupa Şampiyonası öncesinde dediniz ki Çek Cumhuriyeti'ni 40 yıl önce yendik, Portekiz'i 50 yıl önce devirdik. Biz bu takımları yenince rakipleri küçümsediniz. Biz rakiplerimiz ciddiye alıyoruz, sporda kibire yer yoktur, rakibi küçümsemek ayıptır. İnsanların yaptığı önemli işleri küçümsemek ise oyuncuların terlerine ayıptır. Ne kadar başarlı olursanız olun, zirvede kalabilmek için sağlam bir karakter gerekir." ifadelerini kullandı.
"İNGİLTERE'Yİ İSTİYORUM"
Hazrılık maçları ile ilgili Terim, "Kasım için bir kaç tane teklifimiz var, bir tanesi İskoçya, diğeri Gana. Büyük ihtimalle bu maçları evimizde oynamayı kabul edeceğiz. Şubat ayındaki tekliflerden bir tanesi Galler, bir diğeri Avusturya ile bakıyoruz ama daha henüz anlaşılmadı. Ama benim çok istediğim takım İngiltere. Hollanda ile de 2009 için görüşüyoruz. Ama Şubat'ta Galler ile, Kasım'da da Gana ile oynayabiliriz ama dediğim gibi daha kesin değil." dedi.
"BELÇİKA'YI TAKIM OLARAK BEĞENİYORUM"
"Belçika'nın en önemli oyuncuları sizce kim?" şeklindeki soruya Terim, "Ben Belçika'nın önemli oyuncuları neden söyleyeyim basın önünde. Ben Belçika'yı takım olarak beğeniyorum, muhakkak ki önemli oyuncuları mevcut, yeni katılan oyuncuları bir hayli beğendim. Müfit Hoca'dan aldığım raporda Belçika'nın ciddi ve iyi bir takım olduğu yönünde olduğu. Oyuncu bazında değerlendirmeyelim." şeklinde yanıt verdi.
"HİÇBİR OYUNCUNUN FARKI YOK"
Emre ile ilgili soruya Fatih Terim, "Benim oyuncularım ile olan diyaloğum genel olarak dikkate alınması beni sevindirir. Herhangi bir oyuncunun bir diğerinden farkı yoktur. Ancak genel anlamda hakeden oyuncuları kazanmaya uğraşan bir teknik direktörüm. Emre'nin veya bir başkasının, bir başkasından ayrı muamele görmesi mümkün değildir, ama Emre'yi kazanma adına o gün 90 dakika oynamasına karar verdim. İlk çıkaracağım oyuncu Emre'ydi ama son yıllarda ilk defa bir 90 dakika oynamasını istedim, bir akrabalık bağım yok. Hayatımda kimseyle bağım yok, olmadı da." şeklinde cevap verdi.
"EMRE'YE ANNESİ RAHATSIZLANDIĞINDAN ÖTÜRÜ İZİN VERDİM"
Terim Emre ile ilgili, "26-27 yaşıda yetenekli bir oyuncunun yaptığı bir hata nedeniyle kaybedilmemesini düşünüyorum. O'nun için ben teknik direktörüm, siz gazetecisiniz. Ben yaptığım bir hareketi içimden geldiği yaparım ve sonuçlarına da katlanırım. Emre'nin annesi sizin yaptıklarınız nedeniyle rahatsızlandı ve Emre'ye de şu an izin verdim. Çünkü annesi kriz geçirmiş, biz de bir gün sonra maç oynayacağız.
Gazeteci, medya mensubu diye daha önce genelliyordum, çünkü her önüne gelen gazeteci olmuyor. Gazetecilik mesleğine duyduğum bir saygı var ve iyi ile kötüyü ayırıyorum. Hatayı herkes yapıyor, 26-27 yaşındaki gençlerde yapacaktır, bu hatayı O'na ömür boyu ödetmem. Bunun hesabını da kimseye vermem. Şu paket programı öğrenemedik, üç gün arayla iki maç var, biraz destek olalım diyemiyoruz. Üç gün sabredemiyoruz, çünkü kendi insanımızın yaptığı başarıları alkışlayamıyoruz. Başka milletten birisi yaptığı zaman, ayakta alkışlıyoruz. Bir türlü kendimizi dışarıya anlatamıyoruz. Bunu öğrensek ne biz Emre'ye izin veririz nede başka birşey yaparız. Aramızdan birisi uluslararası başarı yakaladığı zaman takdirden çok düşmen kazanıyor." dedi.
"BENİM SÖZÜM TÜM SÖZLEŞMELERDEN DAHA ÖNEMLİDİR"
Terim sözleşmesiyle ilgili söz ile ilgili olarak, "Türk Milli Takımı'nın başındayım, rahmetli Hasan Doğan'a verdiğim söz geçerlidir, bunu yeni yönetimimize de ilettik. Benim sözüm, tüm sözleşmelerden daha önemlidir ve sağlamdır. Sözleşmeyi yırtıp atabilirsiniz ama benim sözüm mıh gibi kalır. Ha iki takım bir arada yönetilir mi sorusuna gelirsek, neden olmasın. Ama bu benim tek başıma verebileceğim bir karar değil. Ben Milli Takımlar Teknik Direktörü olarak Türk Futbolu'na hizmet vermeye devam edeceğim. Ama bu önemli maç öncesi, bu konulara girip konsantrasyonun dağılmasını istemiyorum."dedi.
"TARAFTARLARIMIZ STADI DOLDURACAKTIR"
Terim son olarak Belçika maçı ile ilgili olarak, "Fenerbahçe Stadı'na en son İsviçre'yi 4-2 yendik ama şampiyonaya gidemedik. Üç maçta ancak play-off'u kazanabildik ama bugün yetiyor. İnanıyorum ki Fenerbahçe Stadı'nda tüm taraftarlarımız stadı dolduracaktır. Dolayısıyla iyi bir seyirci kitlesinin önünde oynayacağımızı düşünüyorum, oyuncularımız da tribünlere güzel bir gece geçirtecektir." şeklinde konuştu.