Bitlis Beşminare Akademi Fikir ve Düşünce Derneği Başkanı Serdar Durer, hükümetin son süreçte Kürt sorununu çözmeye yönelik atmış olduğu ciddi ve samimi çabaların takdire şayan olduğunu söyledi.
Kürt sorununun çözümüne yönelik yapılan görüşmelerle ilgili Bitlis’in Tatvan ilçesinde gazetecilerle bir araya gelen Durer, “Ülkemizin en temel sorunu olan Kürt sorununun, ülkemizde demokrasinin köklü bir şekilde yerleşmesinin önünde engel olmuştur. Bu sorunun demokratik yollarla çözülmeyişinden ötürü sürdürülmekte olan bu savaş, ülke kaynaklarını tüketmekte olduğu, ülkenin gelecekteki ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel gelişimini de ipotek altına aldığı bilinen bir gerçektir. Kürt sorunu; sosyal, siyasal ve tarihsel boyutları olan, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti‘ne devredilen bir sorundur. Türkiye’de 1950, 1970 ve 2000’li yıllara kadar Kürt ve Türk aydınlarının Kürt sorununun çözümüne yönelik çabaları çeşitli baskılarla karşılaşmıştır. Bunlar yıllarca süren hapis cezaları, siyasi partilerin kapatılması gibi anti-demokratik yöntemlerle bastırılmıştır. 12 Eylül rejimi ve bu rejimin politikaları ile toplumsal dinamikler bastırılmış, cezalandırılmış, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün baskı altına alınması gibi bir takım süreklilikler kazanmıştır. Kürtlerin demokratik talepleri şiddet politikaları ile bastırılmaya çalışılmış ve sorunun çözümünde askeri yöntemlere dayalı, militarist anlayış tümüyle egemen olmuştur. Acıdır ki süreç devam ederken her taraf yakılıp, yıkılmış, tarihi, sosyal ve kültürel bir takım değerler yok edilmiştir. Koruculuğu kabul etmeyen köyler de aynı şekilde yakılmıştır. Geçim kaynakları hayvancılık ve tarım olan insanların geçim kaynakları yok edilmiştir. Türkiye genelinde yaşanılan, faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar ve gözaltında kayıplar bölgede yoğun olarak yaşanmış, bölgede yaşanan sorunlara ilişkin düşüncelerini açıklayan başta milletvekilleri olmak üzere, gazeteciler, bilim insanları, aydınlar ile binlerce insanımız cezaevlerinde çürütülmüştür. Yaşanılan savaş bahane edilerek insanlar siyasal, sosyal ve kültürel haklarından mahrum edilmişlerdir. Bölgenin doğal kaynakları yıllarca bölge dışına taşınmış olup, bu kaynaklardan oluşan katma değerden bölge halkı yararlanamamıştır” diye konuştu.
“KÜRT SORUNU ULUSLARARASI BİR SORUN HALİNE GELMİŞTİR”
Kürt sorununun Türkiye’nin bir iç sorunu olmaktan çıkıp uluslararası bir sorun haline geldiğini vurgulayan Serdar Durer, “Sorun; demokrasi de, çok seslilikte, ülke mozaiğini kabullenmede, herkese eşit, adil bir takım haklar sağlanarak, düşüncenin rahatça ifade edildiği bir ortamda çözülür. Barış ancak, demokrasi, özgürlük ve insan haklarının olduğu bir ortamda yaşama geçirilebilir. Kürt sorunu emperyalist devletlerin çıkarları ve kirli emelleri doğrultusunda değil, başta Kürt halkının iradesi olmak üzere bölge halklarının demokrasi ve özgürlük taleplerine uygun, demokratik, adil, eşitlik temelinde barışçıl yöntemlerle ancak gelir. Kürt halkı tarihin şafağında doğmuş kadim bir halktır. Kürt halkı bazı iç ya da dış güç odaklarının iğrenç emellerine alet olmayacak kadar asil bir halktır. Bazı güç odaklarının bölgede ektiği nifak tohumlarını söküp atmaya çalışan hükümetin bu samimi çabası mutlaka herkes tarafından desteklenmelidir. Aksi taktirde akacak her damla kandan sorumludurlar” dedi.
“KÜRT KİMLİĞİ ANAYASAL GÜVENCEYE ALINMALI”
Bir an önce Kürt kimliğinin tanınması ve anayasal güvence altına alınması gerektiğine dikkat çeken Durer, “Kürt dili ve kültürü üzerinde her türlü kısıtlayıcı politikalardan vazgeçilmeli, Kürt dili ve kültürü korunmalı, gelişmesi için de olanak tanınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Türklerin ve Kürtlerin bir arada kardeşçe ve eşitlik içinde yaşayabilecekleri demokratik bir düzenin zaman kaybedilmeden kurulması gerektiğini vurgulayan Serdar Durer, “Zorunlu göç nedeni ile köyünü ve yöresini terk etmek zorunda bırakılan insanların tüm maddi kayıpları tazmin edilmeli ve bunların can ve mal güvenliği sağlanarak özgürce yerlerine geri dönüşleri sağlanmalıdır. Kürt sorunun tartışılmasını engelleyen, düşünceyi ifade etme özgürlüğünün önünde engel olan tüm yasalar bir an önce kaldırılmalıdır. Bir daha yineleniyoruz, hükümetin samimi çabasına herkes destek vermelidir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘hükümetimize bile mal olsa bu sorunu çözeceğiz’ demesi samimiyetinin en açık göstergesidir. Beşminare Akademi olarak tüm neferlerimizle süreci içtenlikle destekliyoruz” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz