İzmir'in Biyoteknoloji Girişimcileri

İzmirli üç genç girişimci biyoteknoloji alanında kurduğu Banf Doğal Ürünler firmasıyla, Türkiye'nin özellikle ilaç ve kozmetik sanayiindeki dışa bağımlılığını azaltmak için önemli bir adım attı.2012 yılında TÜBİTAK'a projelerini sunarak girişimcilik desteklerinden yararlanmaya hak kazanan ve İzmir'de bu desteklerden yararlanan 5 başvuru sahibinden biri olduklarını söyleyen firma ortaklarından Fatih Karabay, yeni girişim fikirlerini gerçeğe dönüştürmek için yola çıktıklarını söyledi.Zeytin çiçeği ve yaprağından elde ettikleri moleküllerle kozmetik ve ilaç sanayiine yönelik hammadde elde ettiklerini de dile getiren Karabay; “Banf Doğal Ürünler olarak 20'ye yakın bitkinin saflaştırılmasını etkin molekül ve hammadde satışlarını gerçekleştirebiliyoruz. Elde ettiğimiz girişimcilik desteğiyle yeni bir laboratuvar kuracağız. Türkiye bazı hammaddeleri üretme konusunda yetersiz ve dışa bağımlı konumda. 1 yıl içinde seri üretime geçerek bu dışa bağımlılığı azaltmak için önemli bir yatırımı tamamlamış olacağız” bilgisini verdi.Firmalarının kuruluş aşamasında İZKA bünyesinde faaliyet gösteren Projem İzmir Teknik Yardım Masası ile irtibata geçtiklerini söyleyen Karabay, İZKA’nın yönlendirmesiyle kendilerine bir yol haritası çizdiklerini belirtti. İZKA Projem İzmir Teknik Yardım Masası'nın bu süreçte kendilerine tecrübeleriyle önemli katkılar sağladığını da belirten Fatih Karabay, girişimcilerin İZKA'ya başvurarak bu hizmetten faydalanması gerektiğini de sözlerine ekledi.Türkiye’nin tarımsal anlamdaki gerçek potansiyelini kullanamadığı bilgisini veren proje ortaklarından Burçin Karabay da Türkiye’deki bitkisel floranın çok zengin olduğunu, bu sebeple biyoteknoloji alanında kullanılabilecek pek çok ürün çeşidi bulunduğunu ve bu durumun girdi maliyetlerini Avrupa'ya göre çok daha düşürdüğünü söyledi. Burçin Batıbay, katma değeri yüksek ürünler üreterek, tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi gereğine de dikkat çekti.İZKA Projem İzmir Teknik Yardım Masası kapsamında proje üretmek isteyenlere yönelik çeşitli hizmetler sunduklarını belirten İZKA Program Yönetimi Birim Başkanı Halil İbrahim Murat Çelik, İzmir’de faaliyet gösteren kar amacı güden ve gütmeyen tüm paydaşlara yönelik uygun ulusal, uluslararası veya AB fon kaynakları hakkında yönlendirmeler yaptıklarını söyledi. İzmir'in hibe programlarından yararlanma oranının arttırılmasını hedeflediklerini belirten Çelik, proje fikri için finansman arayışında olan kurum ve kişilere bilgilendirmeler yaptıklarını, mali desteklerden yararlanabilmeleri için proje yazımı aşamasında yönlendirme hizmeti verdiklerini ifade etti.Teknik Yardım Masasının randevu sistemiyle hizmet verdiğini belirten Çelik, şunları söyledi: “Görüşmelerin içeriği, özel sektörde ağırlıklı olarak KOBİ’lere yönelik destekler, üretim/hizmet kapasitesini artırma, Ar-Ge ve yenilikçilik, yeni yatırım ve tesis kurulumu konularında oluyor. Kamu kurum ve kuruluşları çoğunlukla kurumsal hizmet kapasitesinin artırılmasına yönelik proje destekleri konusunda bilgi almak istiyor. Sivil toplum kuruluşları ise temel faaliyetleriyle ilgili fon arayışları için bize başvuruyorlar. Özellikle kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarında, Avrupa Birliği hibe desteklerine ilgi gözleniyor. Bireysel başvurular ise kuracakları yeni işler için kaynak bulma, faaliyete başlayacakları sektörle ilgili potansiyel destekler hakkında bilgi alma ve girişimcilik desteklerinden yararlanma amaçlı gerçekleşiyor.”