YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İzmirli Obezite Hastaları Tepecik’te Zayıflıyor

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ciddi bir sağlık sorunu haline gelen obezite (aşırı kilo) hastalığıyla...

İzmirli Obezite Hastaları Tepecik’te Zayıflıyor

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ciddi bir sağlık sorunu haline gelen obezite (aşırı kilo) hastalığıyla mücadele için harekete geçen Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 15 yataklı Obezite Birimi’ni on gün önce hizmete açtı.

Profesör Doktor Kurtuluş Öngel başkanlığındaki ekip, aşırı kiloları nedeniyle kalp, tansiyon, şeker gibi hastalıklara da yakalanan hastaları sağlığına kavuşturmanın yanı sıra belirlenen zaman dilimi içerisinde ideal kilolarına kavuşturmak için çalışmalarına başladı.

Tepecik Eğitim ve Araştırma hastanesi Obezite Birimi’nde tedavi gören hastalardan Türkiye’nin ilk tüp bebeklerinden Senan Tuna ile Bülent Orhon, Öngel ve ekibine teşekkür ederek, “Artık bu kilolarla yaşamak istemiyoruz. Burada verilen hizmetlerden çok memnunuz. Hedeflediğimiz kilolara burada ulaşacağız” dedi.

HEDEFİ 51 KİLO

156 kilo olduğu için günlük yaşamını sürdüremez hale geldiğini, evinin işini bile yapamadığını anlatan Senan Tuna’nın ilk hedefi 100, son hedefi ise genç kızlığındaki kilosu olan 51 kilo.

Bu konuda oldukça kararlı görünen Senan Tuna, 156 kiloya gelişinin öyküsünü, “Diyabet ve tansiyon hastasıyım. O kadar aşırı kilo aldım ki, 156 kilo oldum. Kortizonlu ilaçlar, diyabet ve şekerin verdiği şeyler. Önceden çok yemek yerdim, yemekten keyif alırdım. Sonra karın kapağı ameliyatı olmam gerekiyordu. Bu ameliyatı olamazsınız şekeriniz var dedi. O zaman kendimi bir yıl eve kapattım. 56 kilo aldım. 100 kiloydum, 56 kilo almışım ameliyat olamayacağım diye” şeklinde anlattı.

"EVİM ÇÖP EV HALİNE GELMEK ÜZEREYDİ"

Günlük yaşamını yürütemez hale geldikten sonra Tepecik’te bu birimin açılmasıyla zayıflamaya karar verdiğini anlatan Senan Tuna, yaşadığı zorlukları şöyle dile getirdi:

“Çok şey yaşadım. Günlük yaşamımı yapamıyorum mesela. Birkaç odayı bitirmişim, gün bitiyor. Ne kadar makine de yapsa çamaşır ve bulaşığı yine de sana bağlı. Artık çöp ev haline gelecek evim diye. Çünkü ben hiçbir zaman bir hafta aynı model evde oturmadım. O zaman işte çare aradım. Bir oğlum ve bir kızım var. Eşim de dahil son derece yardımcıdırlar. Eşime ‘acaba incinir miyim, bana çok kilo aldın de’ diye. O da bana ‘Ben senden şikayetçi değilim, üç tane çocuk doğurdun bana, ben de kiloluyum’ dedi. Hiçbir zaman incitilmedim onlar tarafından. Otobüse binemiyordum. Gerçi insanlar son derece anlayışlıydı. Ama kimseyi rahatsız edemiyordum. Görüntü kirliliği yaratmak istemiyordum. Kimseden yanlış tavır ve tepki görmedim. Ama ben öyle düşünüyordum.”

SENAN TUNA’NIN HEDEFİ 156’DAN 51 KİLOYA İNMEK

Tuna, geleceğe dair umutlu ve kararlı. İlk hedefinin 100, son hedefinin de 51 kilo olduğunu kaydeden Tuna, “Bugün ağladım ben. Kurtuluş Bey ve ekibi kotardılar. Sevinçten ağladım. Kilolu olmayan anlamaz. Ailem diyorum onlara zaten. O başarıyı hayatım boyunca takip edeceğim. Asla ben onlardan ayrılamam. Damdan düşenin halinden damdan düşer anlar.

Eskiden sosyaldim. Bir yıl terapi yaptım evde, zayıflamam lazım diye. Herhalde ilk işim obezite derneği kuracağım. Arkasını bırakmayacağım. Benim durumumu yaşayan o kadar çok kişi varmış ki. Kendimi çok şişman sanıyordum. Meğerse ne kadar insan varmış. Ben koşturmayı çok seviyorum, şu anda ameliyatlarım var benim. İlk hedefim yüz kilo. Ama direkt, son hedefim genç kızlık halime dönmek. 51 kiloydum. Hedefim o” diye konuştu.

Obezite Merkezi’nde tedavisi başlayan Bülent Orhon ise, babasını kaybettikten sonra girdiği depresyon sırasında aşırı yemek yediğini ve 170 kiloya çıktığını anlattı.

"KENDİMİ TIBBİ BİR CENNETTE HİSSEDİYORUM"

Yeşil kartlı olmasına karşın merkeze kabul edildiği için sevinçli olan Bülent Orhon da, yaşadığı süreci ve hedeflerini şöyle dile getirdi:

“Rahatsızlığım, 2009’da babamın vefatından sonra depresyon geçirdim ve kilo almaya başladım. Ben 120’den 170 kiloya kadar çıktım, hatta belki daha fazla. Bacaklarımda ödem oluştu, akıntılar oldu. Zorluklar çekmedim değil. Ulaşım araçlarında, yürüyüşte. Hareket kısıtlılığı yaşıyorum. Ben bacaklarımdan dolayı geldim ama dedim ki ‘Ben artık bu kilolardan kurtulmak istiyorum’. Geldim buraya başvurdum, daha doğrusu sonradan öğrendim buranın varlığını.. Boyum var ama. Sonra tabiî ki biraz daha vermek. Başka bir şey istemiyorum hayatta. Son derece memnunum buradan. Maddi durumum da elverişli değildi. İflas etmiştim, yeşil kartlıyım. Buraya geldim başvurdum son derece memnunum. Çok memnunum. Kendimi burada tıbbi bir cennette hissediyorum. Böyle bir şey beklemiyordum.Hedefim önce 120’ye düşsem bile memnun olacağım.”

HEM TEDAVİ HEM ZAYIFLATMA

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde oluşturulan Obezite Merkezi’nin koordinatörü Profesör Doktor Kurtuluş Öngel, esas amaçlarının hem hastaları zayıflatmak hem de aşırı kilolara bağlı gelişen tansiyon, şeker, kalp rahatsızlıklarını tedavi etmek olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Öngel, “Aile Hekimliği’ne bağlı bir obezite birimi kuruldu. Yaklaşık kasım 2012 tarihinde ilk olarak açıldı, ayaktan tedavi ediyorduk. Yaklaşık 10 gün önce de yataklı servisimiz açıldı. Yatarak farklı hastalarımızı takip etmeye başladık. Özellikle yatarak tedavideki amacımız ek hastalığı olan hastalıkları da tedavi edebilmek. Beraberinde mutlaka hastalarımızın çoğunluğunda şeker hastalığı ya da tansiyon, kalp rahatsızlığı gibi hastalıklar bulunabiliyor. Esas amacımız da zaten bunları tedavi edebilmek. Tabi bunları tedavi ederken hastalarımızın zayıflamasını da sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

OBEZİTE KONSEYİ DE CERRAHİ GİRİŞİME KARAR VERİYOR

Prof. Kurtuluş Öngel, Her kişiye özel diyetle başladıkları sürecin hedeflenen kiloya geldikten sonra içinde cerrahların da bulunduğu Obezite Konseyi’ndeki hekimlerin de cerrahi bir müdahale de yapılıp yapılmamasına karar verdiğini kaydetti ve şu şu bilgileri verdi:

“Öncelikle diyet tedavisiyle başlıyoruz. Genel bir kontrol bittikten sonra. Arkasından gerek görülürse ilaç tedavisiyle kısmen zayıflama sağlıyoruz. Onun dışında hastanemizde bir Obezite Konseyi var. Cerrahi bir girişim gerekiyorsa, belli bir kiloya geldikten sonra cerrahi gerek duyan hastalarımıza öneriyoruz. Kelepçe takma operasyonları henüz başlamadı ancak mide küçültme operasyonları gayet güzel bir şekilde yapılabilmekte. Biz konseye çıkartıyoruz, onlar uygun tedavi yaklaşımına orada karar veriyor.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler