Kaybettikleri Cesareti Ata Binerek Kazanıyorlar-Ailelerinde Yaşadıkları Sorunlar Nedeniyle Devlet Koruması Altına Alınan 11 Çocuk, Kendilerinin 30 Katı Ağırlığındaki Atlara Hükmederek Kaybettikleri Cesareti Ve Öz Güveni Yeniden Kazanıyorlar

Antalya'da ailelerinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle devlet koruması altına alınan 11 çocuk, kendilerinin 30 katı ağırlığındaki atlara hükmederek, zamanla kaybettikleri cesareti ve öz güveni yeniden kazanıyor.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, yaşadıkları ekonomik ve sosyal sorunlar nedeniyle ailelerinden alınarak devlet koruması altında yetiştirilmeye başlanan çocuklardan bazıları, dezavantajlı durumdan kurtarılarak, cesaret ve öz güvenle hayata yeniden bağlanabilmeleri için 2008 yılında Bagana Binicilik Merkezi'nde binicilik eğitimi almaya başladı.

İlk olarak sitedeki 4 kız çocuğa verilen binicilik eğitimi, zamanla 11 çocuğa daha verilmeye başlandı. Haftanın 3 günü 4'er saat eğitimlerini sürdüren çocuklar, bir yandan meslek sahibi olma fırsatını yakalarken, diğer yandan yaşadıkları sorunlardan kurtulup sosyal hayatla bütünleşiyor.

Antalya Zübeyde Hanım Çocuk Sitesi Müdürü Lütfi Güney, AA muhabirine yaptığı açıklamada sitede kalan çocukların, bulundukları ortamın dezavantajlı durumundan kaynaklı devlet koruması altına alındığı ifade etti. Sitede 177 çocuk bulunduğu vurgulayan Güney, ailelerdeki sorunların bitmesi halinde, çocukların yeniden ebeveynlerine verileceğine dikkati çekti.

Çocukları, ailelerine verilmesine kadar geçen sürede, daha eğitimli, daha ayakları yere basan, daha sosyalleşmiş, sorunlara çözümcü ve mücadeleci bir tavırla yaklaşan bireyler haline getirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Güney, bu amaçla çocukların sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılmalarını sağladıklarını kaydetti.

Bu şekilde çocukların içlerinde bulundukları sorunlardan uzaklaşarak normal bir çocuğunki gibi bir hayat yaşamaya başladığını vurgulayan Güney, bu şekilde devlet korumasındaki çocukların, normal bir ailenin çocuğuyla aynı, hatta daha fazla sosyal faaliyete katılmalarını sağladıkları söyledi.

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürülüklerine bağlı kurumların eskisinden çok daha farklı olduğuna işaret eden Güney, şöyle konuştu:

"Bu durum Türkiye'nin gelişmişliği ile alakalıdır. Çocukların sosyalleşmesi, toplumla entegre olması açısından ne isteniyorsa, o yapılıyor. Bizim kurumlarımızda eskiden 20'li, 28'li koğuşlardan bahsediliyordu. Kurumlarımıza karşı olan var olan ön yargılı tutum, oradan da kaynaklanıyor olabilir. Ama bugün ziyaretimize gelen tüm insanlar çok iyi duygularla ayrılıyor. Artık televizyonundan kültür salonuna, bahçesindeki sportif faaliyetlerin yanı sıra dışarıdaki aktivitelere katılan çocuklardan bahsediyoruz."

-Binicilik eğitimi alan çocuk cesaret kazanıyor-

At biniciliği eğitimlerinin de kurumdaki çocukların hayatlarının normalleşmesi açısından önemli olduğunu aktaran Güney, "Projemize 2008'de başladık. O gün binicilik eğitimi alan kızımız bugün binicilik eğitimi veriyor. Bugün buradaki eğitime 11 çocuğumuz katılıyor. 3'ü geçen yıl eğitimlere başlamıştı. Şu an engelden bile atlayabiliyorlar" diye konuştu.

Binicilik eğitimi alanların cesaret ve özgüven kazandıklarını vurgulayan Güney, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradaki çocuklarımızın çevreye bakışı değişti. Çocuk kendini ayrıcalıklı görüyor. 'Ben at biniyorum, dışarıdaki çok farklı gruplarla istişare halindeyim' diyor. Yani hayatın ve kendi yaş grubunun bilincinde. Hatta bu durum ders başarılarına da yansımış durumda. Geçen yıldan bu yana binicilik dersi alan Ahmet Bilici, burslu olarak özel bir kolejde eğitim almaya başladı. Diğer 2 çocuğumuz da aynı kolejde eğitim alıyor."

Güney, 12 çocuğun da golf yaptığını, bunlardan birinin Junior Clup'ta Türkiye şampiyonu olduğunu bildirdi.

-"25 kilodaki kız 750 kilodaki ata hükmediyor"-

Türkiye Binicilik Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çelikkol da binicilik eğitiminin buradaki çocuklara bir anlamda terapi gibi geldiğini, sporun insan ruhunu geliştirdiğini anlattı.

Çocukların her gün binicilik eğitimi almak istemelerine rağmen eğitimleri nedeniyle bunun mümkün olmadığını ifade eden Çelikkol, şunları kaydetti:

"Sporla birlikte 'Ben niçin varım-' diyen bir çocuğa, siz bir hedef tayin ediyorsunuz. Belli bir spor dalında belli bir yere ulaşmak için bir olanak sağlıyorsunuz. Meslek edindirme yolunda bir hedef sağlıyorsunuz. Bunun yanında bu çocuğun daha iyi eğitim almasını da sağlamanız lazım. Notlarına bakıyoruz. Örneğin Ahmet Bilici kolejdeki ilk senesinde takdirname kazandı. Bir nokta geliyor, 25 kiloluk kız, 750 kilo bir ata hükmetmeyi öğreniyor ve at ona itaat ediyor. Ona gelen özgüveni düşünebiliyor musunuz- O atla dost oluyor, ormanda gezebiliyor."