CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, soruşturulmak istenen MİT'çilerle ilgili son kararı verecek olan Danıştay dairesinin 3 üyesinin değiştirildiği iddialarını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Danıştay’dan 3 yargıcın görev yerinin değiştirilmesi bu süreçte büyük bir talihsizliktir. Danıştay başkanı da bu sürece alet olmuştur.” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Swiss Otel’de uzmanların, akademisyenlerin ve gazete genel yayın yönetmenlerinin yer alacağı ‘Eğitim’ konulu toplantıya katıldı. Kılıçdaroğlu, toplantı öncesi gazetecilerin Danıştay üyelerinin değişmesi ile ilgili sorularına cevap verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, demokraside olmayan bir yetkiyi aldığını öne süren Kılıçdaroğlu, o yetkinin ise yargı denetimine tabi olduğunun söyledi. Anayasaya göre, idarenin her türlü iş ve eyleminin yargı denetimine tabi olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Önce bir yetki aldı sonra bu yetkinin paralelinde yargıyı kendi istediği şekilde düzenledi. Danıştay’dan 3 yargıcın görev yerinin değiştirilmesi bu süreçte büyük bir talihsizliktir. Danıştay başkanı da bu sürece alet olmuştur. Yazık günahtır bu ülkeye. Adalet kavramı bu kadar sorumsuzca ayaklar altına alınmamalıdır. Adalet herkes için geçerlidir. Şimdi o mahkemeden çıkacak kararı hepimiz göreceğiz. Adalete olan güven duygusu sarsılırsa devletin temelleri sarsılmış olur. Çünkü adalet mülkün, yani devletin temelidir.” şeklinde konuştu.
"HENÜZ CHP'Yİ TANIMADILAR"
Başbakan Erdoğan'ın MİT soruşturmasıyla ilgili sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, hükümetin tavrında herhangi bir değişiklik beklemediğini kaydetti. Hükümetin, şeklen var olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Bir kişi var. O da Recep Tayyip Erdoğan. Onun verdiği karara bir bakanın karşı çıkması mümkün mü? Büyük bir olasılıkla eğitimle ilgili teklife, bazı bakanlar 'Böyle düzenlemenin altına imza atmayız.' dedikleri için teklif olarak verildi. Bağımsız bakanlar, ülkeyi düşünenler yok. Bir kişi var o kişinin ağzından çıkan parlamentoda yasalaşıyor. Postmodern bir diktatörlük var. Bu diktatörlüğün de bir diktatörü var. Onun adı da Recep Tayyip Erdoğan. Gerçek bu. Niye bu gerçekleri kabul etmiyoruz. Recep Tayyip Erdoğan'a göre yargı dizayn edilir, Recep Tayyip Erdoğan'a göre AKP grubu çalışır, Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemine göre de bakanlar kurulu karar alır. Olay budur. Yani görünürde bir demokrasi var. Ama gerçekte bir demokrasi yoktur. Biz gelin konuşalım arkadaşlar, burada ne yapıyorsunuz, amacınız nedir dediğiniz zaman karşıda iktidar olan güç, 'Hayır efendim biz görüşmeyeceğiz.' demesi ne demektir. Demokrasi kültüründe, muhalefet uzlaşma arayışı içine girmez. İktidarlar uzlaşma arayışı içine girer. Biz öyle bir durumdayız ki çocuklarımızın geleceği için biz elimizi uzatıyoruz. Ama iktidar diyor ki 'Hayır, kusura bakma benim gücüm var. ben tepeden inme bir zihniyetle yasaları değiştiririm. Sen ne yaparsan yap, ne söylersen söyle ben bildiğimi okurum.' Kusura bakmayın ama onlar henüz CHP’yi tanımadılar. Öyle herkes her istediğini okuyamaz. Burada hukuk var, burada demokrasi var."
“EĞİTİM DÜNYANIN EN TEMEL KONUSUDUR”
Eğitimin, dünyanın bütün ülkelerinin en temel konusu oludğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Çünkü çocuklarımızı eğiteceğiz ve onlara güzel bir gelecek vaat etmek için çaba harcayacağız. Eğitim budur. Eğitim her toplumda özgürce tartışılır. Getirilen yasalar düzenlemeler uzun uzun komisyonlarda konuşulur. Bilim insanlarının, uygulamacıların görüşü alınır. Ama bizde bu kanun teklifi gece yarısı verildi. Eğitim konusunda çocuklar gizli kapaklı işlerle eğitilmez. Gizli kapaklı projelerle kanun teklifleriyle parlamento meşgul edilmez. İktidarın yapması gerekeni, CHP olarak biz yapıyoruz. Ankara’da akademisyenler, uygulamacılar bilim insanlarıyla bir araya gelip toplantı yaptık. Burada da gazeteciler ve eğitimcileri bir araya getiriyoruz. Teklifi burada özgürce tartışacağız. Umuyorum, baştan söylediğimiz gibi olsun ve bu kanun teklifi geri çekilsin. Yeni baştan çocuklarımız için güzel bir kanun teklifi gelsin. Biz elimizi uzattık. Sayın Başbakana dedik ki 'Gelin uzlaşalım, beraber bir tasarı hazırlayalım.' ‘Biz hangi konuda uzlaştık?’ diye bir tepkisi oldu. Başbakanın, herhalde parlamento çalışmalarından fazla bilgisi yok. Çok konuda uzlaşma oldu, parlamento da. AB uyum yasalarının büyük bir kısmı uzlaşma ile geçti. Anayasa değişikliğinde uzlaşma komisyonu kurduk. Eğitim gibi çok temel bir konuda da oturmamız konuşmamız, görüşleri almamız gerekiyor. Okula gidecek çocuklar hepimiz çocuklarıdır. Biz onlara güzel bir gelecek hazırlamak durumundayız. Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur. O sorumluluğun geri olarak bugün burada toplandık." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN ADAYI CUMHURBAŞKANIMIZ OLACAK”
Bir gazetecinin, 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacağı ve herhangi bir adaylarının olup olmadığı sorusu üzerine, Kılıçdaroğlu, öne çıkan bir ismin bulunmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, CHP'nin göstereceği adayın Cumhurbaşkanı seçileceğine inandığını ifade ederek, “Bu ülkenin, bu yurttaşların sağduyusuna inanıyorum. Ülkesini temsil eden, demokrat düşünceyi benimseyen, demokrasiyi özümseyen, güçler ayrılığı ilkesine saygı duyan bir Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin arzuladığı bir Cumhurbaşkanıdır. Biz, bu anlayışa sahip adayı göstereceğiz. Şu aşamada aday söz konusu değil. Türkiye'nin adayı olacak diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.
ToplantıdaYurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Vatan Gazetesi Yazarı Güngör Mengi, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Gazeteci Yazarlar Mehmet Tezkan, Yaşar Özay, Şükran Soner, Can Ataklı, Aslı Aydıntaşbaş, İsmail Yuvacan, Ruhat Mengi ve bazı akademisyenler yer aldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz