Kılıçdaroğlu: “sayın Çiçek İktidarın Rolünü Üstlenmemeli”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cemil Çiçek’in Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan ayrılmasıyla ilgili olarak, “Sayın Çiçek iktidarın rolünü üstlenmemeli. O TBMM’nin başkanı” dedi.CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, gazeteye girişi sırasında yol kenarındaki kaldırıma takılarak sendeledi. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız ve yazarlarla görüşen Kılıçdaroğlu’nun ziyareti yaklaşık 2 saat sürdü. Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in Anayasa Uzlaşma Komisyonu ile ilgili açıklamalarına yanıt vererek, “Özgürlükçü bir anayasa istiyoruz, demokratik bir anayasa istiyoruz, sivil bir anayasa istiyoruz, bunun için samimi olarak masaya oturduk. 60 madde üzerinde 4 partinin anlaşması önemli bir olaydır. Bunu sonlandırmak istiyorlar. Masaya otururken şunu söyledik. Görecekseniz AKP samimi değil önce masadan onlar kalkacak. Nitekim dediğimiz çıktı ve masadan önce onlar kalktılar. Başkanlık sistemini geri çeksinler 60 madde olur belki 80 madde, belki 90 madde. ‘Hayır’ diyorlar ‘biz başkanlık önerimizi aynen koruyacağız’ Bu ne demektir. ‘biz anayasa değişikliğini engellemek istiyoruz’ demektir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Gelsinler oturalım anlaşalım. Neden bozuyorlar bunu da anlamıyorum. 4 siyasi parti pekala çalışıyor. Sayın Cemil Çiçek öyle bir rol üstlenmemeli. İktidarın rolünü sayın Çiçek üstlenmemeli o TBMM’nin başkanı” dedi.Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın açıklamalarını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Yargıçların sıcak siyasete yönelik söylemleri doğru değildir. Bütün demokrasilerde yargıçlar kararları ile konuşurlar” ifadelerini kullandı.Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Milliğ Eğitim Bakanlığı’na yürümek isteyen öğretmenlere yapılan müdahaleyle ilgili olarak ise şunları söyledi:“Bütün öğretmenlerimizi seviyoruz. Öğretmenlerimize saygı duyuyoruz. Öğretmenine saygı duymayan toplum olmaz, öğretmenine şiddet uygulayan iktidarlar da payidar olmaz. Kendi öğretmenine şiddet uygulayan bir siyasal iktidarın başındaki kişinin oturup düşünmesi gerekir. Sen çocuklarını okula gönderdin, onlara dersi öğretmenler verdi. Onlara saygı duyman gerekirken, öğretmenler hak arıyorlar siz ‘neden hak arıyorsunuz’ diyerek copla biber gazıyla onların üzerine yürüyorsunuz. Gerçekten çok üzüldüm. Tüm öğretmenlerime şunu söylüyorum. Ben size saygı duyuyorum. CHP’liler size saygı duyuyorlar. Hangi görüşten olursanız olun bu ülkenin insanları öğretmenlerine saygı duyuyorlar. Öğretmenleri öğretmenin ötesinde toplumun kanaat önderi olarak görüyorlar. Öğretmenin böyle görüldüğü bir toplumda siyasal iktidarın öğretmenler şiddet uygulamasını doğru bulmuyoruz. Demokrasimiz açısından yüz kızartıcı bir tablo.”