Memur Sen Genel Başkanı: Anayasa darbecilere iklim oluşturmasın

Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, yeni anayasanın her sorunu çözeceği gibi bir beklenti içinde olmadıklarını belirtti. Gündoğdu, “Ayak bağı olmasın, sorun üretmesin, darbecilere iklim oluşturmasın, milletimizi kategorize etmesin, kendi milletini tokatlamasın, Türkiye’yi geride bırakmasın.” diye konuştu.
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Uluslararası Anayasa Kongresi’nin ikinci gününde yaptığı konuşmada, yapılacak tespitlerin tarihe not düşme noktasında yeni bir mihenk taşı olacağına inandığını söyledi. Yeni anayasa konusunda yapılan bir anket çalışmasına da değinen Gündoğdu, bu kapsamda görüşülen bir ev hanımının ‘suç işleyenlerin yaptığı anayasa bu ülkeyi nasıl taşır’ şeklindeki tespitine dikkat çekti.
Türkiye’deki 74 milyonu kucaklayan, ötekileştirmeyen, devletin vatandaşı tanımladığı değil tanıdığı bir organizasyona dönüştüğü, tek tip insan yetiştirerek insanı tasarlayan değil insana göre dizayn olan bir devleti esas alan yeni bir anayasa istediklerini söyleyen Gündoğdu, “Bu anayasada da grev hakkımızın ve siyaset yasağının kaldırılmasını bekliyoruz. Siyasetçilerimize çağrıda bulunuyorum. Örgütlenme, toplu pazarlık ve grev hakkı birbirini tamamlayan üç kavramdır. Örgütlenme olmadan toplu pazarlık olmaz; toplu pazarlık var, grev yoksa bu büyük bir eksikliktir.” dedi.

“SİVİL MEMURLARIN BİLE SENDİKALI OLMASI YASAK”
Uyum yasası ile ilgili yüzde 80 uzlaşı sağladıklarını aktaran Gündoğdu, “Bakanlar Kurulu’na raporun sevk edildiğini basından öğreniyoruz. Yarın bize de gönderilecekmiş, bunu da Sayın Bakanımızdan öğrendik. Ama ben buradan, yine altına imza koyduğumuz uluslar arası anlaşmalar gereği, sivil memurların bile hala sendikalı olamamasının; Genelkurmay’ın sivil memurlarının, emniyetin sivil memurlarının, Meclis’teki memurların, Cumhurbaşkanlığı’ndaki memurların hala sendikalı olması yasak. Kaldı ki, bugün dünyanın ileri ülkelerinin büyük çoğunluğunda, askerin, polisin, hakimin, savcının sendikalı olabildiğini görüyoruz. Toplu sözleşme hakkı verilmemiş bile olsa, örgütlenme hakkının, toplu görüşme hakkının var olduğunu görüyoruz. Bu yasaktan da kurtulmayı istiyoruz.” şeklinde konuştu. Gündoğdu, 12 Eylül dayatmasının işçi sendikacılığına yansıttığı Yüksek Hakem Kurulu gibi bağımlı bir kurulu da asla kabul etmeyeceklerini vurguladı.

"MECLİS’İN MAZERET ARAMA ŞANSI YOK"
Meclis’in mazeret arama şansı olmadığı gerçeğini bir kez daha görmesi gerektiğini aktaran Gündoğdu, şöyle devam etti: “Yüzde 100 uzlaşı ile bir anayasa olmayabilir. Ama evrensel hukukta, evrensel değerlerde, demokratikleşmede, hukukun üstünlüğünde, yargının tarafsız ve bağımsız oluşunda, çift başlılığının sona ermesi gibi bir çok ana konuda en azından uzlaşabiliriz. İnşallah bu uzlaşı ile 12 Eylül referandumunda sistem yeniden millete dönmüştür. 1921 Anayasası’ndan sonra milletten gittikçe uzaklaşmıştı. Yeniden bu referandumda millete dönen sistemin burada en azından sorun üretmeyen bir anayasaya kavuşmayı umduğumuzun altını çizmek istiyorum.”

"YENİ ANAYASA AYAK BAĞI OLMASIN, SORUN ÜRETMESİN"
Anayasa her sorunu çözecek gibi bir beklenti içinde olmadıklarını dile getiren Gündoğdu, “Ayak bağı olmasın, sorun üretmesin, darbecilere iklim oluşturmasın, milleti şucu bucu diye kategorize etmesin, beyaz Türk adı altında, kendisine bir özel ihsan tasarlayıp Alevi’yi, Sünni’yi, Kürt’ü, başörtülüyü öteki ilan ederek kendi milletini tokatlamasın ve Türkiye’yi geride bırakmasın.” dedi.
Türkiye’nin dünya barışı için öncülük yapan bir ülke olduğunu söyleyen Gündoğdu, “Ortadoğu’da ağabeylik yapan bir ülke. Diğer taraftan hala çağdaş anayasasını yapamadığı için ‘evde kendi başını bağlayamayan, düğünde gelin başı bağlar’ misali çifte standart konuma gelmiş bir durumda. Bu görüntüden de kurtulmayı umuyorum.” diye konuştu.