YURTHABER

Mersin
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Meü’de ‘geçmişten Günümüze Türkçe’ Konferansı

Mersin Üniversitesi’nde (MEÜ), ‘Geçmişten Günümüze Türkçe’ konferansı düzenlendi.Prof. Dr. Vural Ülkü Konferans Salonu’nda geçekleşen konferansa,...

Meü’de ‘geçmişten Günümüze Türkçe’ Konferansı

Mersin Üniversitesi’nde (MEÜ), ‘Geçmişten Günümüze Türkçe’ konferansı düzenlendi.

Prof. Dr. Vural Ülkü Konferans Salonu’nda geçekleşen konferansa, Türk Dil Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Türkçe Öğretimi Araştırma ve Uygulama Merkezi (TUAM) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bülent Özkan ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın tarafından verilen konferansta, Türk dilinin tarihi anlatıldı.

Türkçenin tarihinin yazı öncesi dönemden başladığını söyleyen Akalın, Türklerin yaşadığı coğrafyada kaya resimlerinin bulunduğunu, bunun da Türkçenin yazı öncesi tarihe dayandığını kanıtladığını kaydetti. Akalın, “Bu resimler zamanla damgaya, damgalar da harflere dönüştü. Yazıyı ilk kullanan toplum olan Sümerlerin ortaya koyduğu eserlerde Türkçe sözcüklerle benzerlikler gösteren sözcükler ortaya çıktı. Bu da Sümerce ile Türkçenin yaşıt diller olduğunu gösterir. Türkçe yazı dilinin başlangıcı olarak kabul edilen Orhun Yazıtları'na bakıldığında oradaki dilin son derece gelişmiş olduğu, akıcı bir dilin kullanıldığı görülmektedir. Bu da Türkçenin yazı öncesi tarihe dayandığının başka bir kanıtıdır” dedi.

Zaman zaman söylenenin aksine Türkçenin bir bilim dili olduğunu vurgulayan Akalın, Türkçenin 9. yüzyılda Uygurların çeşitli bilim eserleri ortaya koymasıyla bilim dili olarak gelişmeye başladığını ifade etti.

Türkçenin bugününe bakıldığında görünen manzaranın “Burası Türkiye mi?” dedirttiğini söyleyen Akalın, cadde ve sokaklarda, dükkanların tabelalarında yabancı dilin hakim olduğunu dile getirdi. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkçenin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylemenin yanlış olacağını aktaran Akalın, aksine Türkçe dilinin en güçlü dönemini yaşadığını söyledi. Türkçenin en yaygın 10 dil arasında olduğunu vurgulayan Akalın, “12 milyon kilometrekarelik alanda 36 ülkede konuşucusu olan sınırları aşan bir dildir. Türkçe, yapısı bakımından da gelişime uygun bir dildir. Yeni terimler üretmek çok kolaydır. Son 80 yılda pek çok yeni sözcük dilimize dahil olmuştur. 572 bin söz varlığımız var ve bu özellikle belli alanlarda büyük zenginlik olarak karşımıza çıkmaktadır” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler