Bakan Tekin, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı itibarıyla Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin okul öncesi, ilkokul 1-2, ortaokul 5-6 ve lise 9-10 sınıflarında uygulanmaya başlandığını duyurdu. Gelecek yıl 2. sınıfların, bir sonraki yıl ise 3. sınıfların bu modele dahil olacağını belirtti.
TGRT Haber’de Ankara Temsilcisi Fatih Atik’in sorularını yanıtlayan Tekin, müfredatın çağın ihtiyaçlarına uygun, beceri odaklı ve dinamik bir yapıda olduğunu vurguladı. Programın sürekli güncelleneceğini ifade eden Bakan, “Her yaz değerlendirme yaparak revizyon ihtiyacı olan alanları güncelleyeceğiz. Katılımcı bir mantıkla, öğretmenler ve sektör paydaşlarıyla istişare ederek ilerliyoruz,” dedi.

Müfredat değişikliğinin gerekçelerine değinen Tekin, 2013’te uluslararası toplantılarda Türkiye’nin eğitim sistemine yönelik eleştiriler aldığını hatırlattı. “Çocuklara bilgi yüklemek yerine beceri odaklı bir sisteme geçmemiz gerektiği söyleniyordu. Biz de çağa uygun, dinamik bir eğitim modeli oluşturduk,” dedi. Müfredatın uygulanma sürecinde geri dönüşlerin değerlendirileceğini belirten Tekin, Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri, Teftiş Kurulu, İç Denetim ve Talim Terbiye Kurulu’nun izleme-değerlendirme çalışmaları yapacağını, öğretmenlerden gelen geri bildirimlerin de dikkate alınacağını vurguladı. Tekin, programa başlangıçta itiraz edenlerin şimdi teşekkür ettiğini, kararların eğitimcilerle birlikte alındığını ifade etti.
LGS sınavıyla ilgili “soru sızdırma” iddialarına açıklık getiren Tekin, 2013’te TEOG döneminde yaşanan bir olayı örnek verdi. Deneme sınavı kitapçığının yanlışlıkla paylaşılmasıyla karışıklık yaşandığını, ancak LGS’de sınav güvenliğini riske atacak bir durum olmadığını söyledi. “Sözel bölüm tamamlandıktan 1 saat sonra, yani 11.57’de sosyal medyada paylaşıldı. Bu, bizim istediğimizden erken bir yayın olsa da sınav güvenliğini etkilemedi. Yine de suç duyurusunda bulunduk,” dedi. Tekin, veli ve öğrencilerin duygularını istismar edenlere karşı da uyardı.

Serbest kıyafet uygulamasının kaldırılmasına ilişkin konuşan Tekin, her okulun kendi kıyafetini tanımlayacağını, ancak marka ya da mağazaya yönlendirme olmayacağını belirtti. “Çocukların 4 yıl boyunca aynı kıyafeti kullanmasını istiyoruz ki ilave maliyet çıkmasın. ‘Siyah önlük geri geldi’ gibi karikatürize edilmiş söylemler gerçeği yansıtmıyor. Ekonomik endişeleri ortadan kaldıracak tedbirler aldık,” dedi.
Bakan Tekin, 12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine dair soruya net bir yanıt vermedi, ancak mevcut sistemin çağın ihtiyaçlarına göre sürekli değerlendirildiğini vurguladı. Eğitim politikalarının katılımcı bir şekilde şekillendirildiğini ve öğretmenlerin desteğinin önemini tekrarladı.

Bakan Tekin, FETÖ’nün eğitim politikaları üzerindeki etkisine dikkat çekti. “2013-2014’te 16 milyon öğrenciye bedava dağıttığımız ders kitaplarının maliyeti 400 milyon TL iken, FETÖ’ye bağlı 38 yayınevinin bandrollü ve bandrolsüz yardımcı kaynaklardan elde ettiği gelir bunun 5 katıydı. Bu, devletin eğitim politikaları üzerinde bir vesayetti,” dedi. FETÖ mücadelesi olmasaydı bu değişimlerin gerçekleşemeyeceğini belirten Tekin, vesayetin sadece silahlı bürokrasiden değil, mali ve yargı bürokrasisinden de kaynaklanabileceğini vurguladı.
Türkiye’de yabancı dil öğretimine yönelik eleştirilere yanıt veren Tekin, OECD ortalamasının iki katına yakın süre yabancı dil eğitimi verildiğini, ancak doğru yaş ve yoğunlukta eğitimin önemine dikkat çekti. “2016-2017’de başlattığımız pilot uygulamayla, ortaokul 1. sınıflarda yoğunlaştırılmış yabancı dil eğitimi verdik. Her ilde 1-2 okulda başlayan bu uygulama, şu an 300’e yakın okulda yaygınlaştı ve çok başarılı sonuçlar alındı,” dedi. Tekin, dil eğitiminde test ve gramer odaklı yaklaşımdan vazgeçtiklerini, okuma, yazma, konuşma ve dinleme becerilerini ölçen bir sınav sistemine geçtiklerini belirtti.
Bakan, ana dil becerilerinin yabancı dil öğreniminde kritik olduğunu vurguladı: “Çocuklarımız 300-500 kelimeyle ana dilini konuşuyorsa, 1000-2000 kelimeyle yabancı dil konuşmasını bekleyemezsiniz. Türkçeyi merkeze alarak ana dil becerilerini güçlendiriyoruz.” Tekin, bu adımlarla “Yabancı dil özel okulda öğrenilir” algısının kırıldığını ifade etti.

Öğretmen atamalarındaki mülakat sistemine yönelik eleştirilere yanıt veren Tekin, mülakatların şeffaf bir şekilde yapıldığını ve güvenlik önlemlerinin alındığını belirtti. “Mülakatlar kamera kaydıyla yapılıyor, jüri üyelerinin inisiyatifi sınırlı. İtiraz edenler için yazılı tutanak ve kamera kayıtları mevcut,” dedi. Mülakatlara karşı olanlara seslenen Tekin, “Kendi şirketinize çaycı alırken bile görüşüyorsunuz. Çocuğumu emanet edeceğim öğretmeni neden görmeyeyim?” diye sordu.
İkinci eleştiri, 'Adaletsizlik var'. 9-10 tane güvenlik testi var. Bireysel olarak sizin bir itirazınız varsa, bunu yapın. Yazılı tutanak var, 'Bana şunlar soruldu, şunları söyledim.' dediğiniz tutanak metni var. Kamera kaydı var. İtiraz edin, itirazınıza göre değerlendirelim. Mahkeme kararına uygun davrandık. Bizim haklı olduğumuz da var adayın haklı olduğu da var.
Bakan, mülakat sisteminin bu yıl son kez uygulanacağını duyurdu: “Gelecek yıldan itibaren 10 bin öğretmenimiz Milli Eğitim Akademisi üzerinden istihdam edilecek ve mülakat uygulaması kalkacak.”

Mesleki eğitime özel önem verdiklerini belirten Tekin, “Mesleki eğitime altın çağını yaşatacağız. Teşvikler dahil adımlar atıyoruz,” dedi. Bakan, mesleki eğitimin güçlendirilmesi için sektörle iş birliği ve yeni teşvik mekanizmalarının devreye alındığını ifade etti.
12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili tartışmalara değinen Tekin, “Görüşleri izliyoruz, ortalamanın üzerindeyiz. Öğrencilerimizi mağdur edecek bir adım atmayız,” dedi. Eleştirilere açık olduklarını vurgulayan Bakan, karar alma süreçlerinde sahadan gelen verilere dayandıklarını belirtti: “Birim amirlerimizle, genel müdür ve bakan yardımcılarımızla kamp yaparak istişare ediyoruz. Telefonları kapatıp, sahada topladığımız verileri tartışıyoruz.
Sağlıklı karar aldıktan sonra kimin ne dediğiyle ilgilenmeden yolumuza devam ediyoruz. Eleştirileri saygıyla karşılıyoruz, ama kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz,” dedi.

Tekin, okullarda temizlik ve güvenlik personeli istihdam edileceğini, tayinlerde puanlama sisteminin yeniden başladığını duyurdu. “86 milyon vatandaşımızın farklı görüşleri var. Ancak sağlıklı karar alma mekanizmalarımızla yolumuza devam ediyoruz,” dedi.
2007 yılındaki bir başvuruya atıfta bulunan Tekin, iptal davalarıyla ilgili net bir açıklama yapılmadığını belirterek, “Başvuruya imza atanlar ortada yok. İptal davası için çıkıp da tek bir açıklama yapılmadı."