YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"nükleer Santraller Bir Tercih Değil, Bir Zorunluluk"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, “Eğer Türkiye, 2023 yılında süper...

"nükleer Santraller Bir Tercih Değil, Bir Zorunluluk"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, “Eğer Türkiye, 2023 yılında süper devletler ligine yükselmek istiyorsa; Türkiye için nükleer santraller bir tercih değil, bir zorunluluktur” dedi.

“Doç. Dr. Bekir Şişman ile Akademik Bakış” programının sezon finalinde “Nükleer Enerji” konusu masaya yatırıldı. Programa konuk olan OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, Türkiye’de kurulması hedeflenen nükleer güç santralleri konusunda bilgi verdi. Ölmez, “Nükleer güç santralleri, kömür, petrol ve doğal gaza dayalı termik santraller gibi CO2, NOx ve SO2 gazları yayarak çevreyi kirletmez, asit yağmurlarına yol açmaz, kömüre dayalı santraller gibi radyoaktif kül üretmez; bu nedenle temiz enerjidir. Nükleer güç santrali iç içe geçmiş kademeli güvenlik tedbirleri alınarak çalıştığından, günlük hayatta sürekli maruz kalmakta olduğumuz doğal radyasyonun 60’da biri kadar radyasyon yayar. Söz gelimi günde bir paket sigara içenlerin bir yılda almış olduğu radyasyon, nükleer santral çevresinde bir yılda alınan radyasyonun 4 katıdır. Bir defa bilgisayarlı tomografi çektirmekle, nükleer santralin bir yılda yaydığı radyasyonun 55 katı kadar radyasyon alınır. Yani nükleer enerji temiz, güvenli ve süreklidir. Nükleer güç santralleri 8,5-9 şiddetindeki depremlere dayanıklı olarak inşa edilir. Türkiye’de bu zamana kadar kaydedilen en şiddetli deprem 7,8 şiddetindeki 1939 Erzincan depremidir. Mersin Akkuyu, Konya ve Karaman’ı da içine alan bölge, bütün tarihi boyunca 6,4 şiddetinden daha büyük bir deprem görmemiştir. Sinop bölgesi de böyledir. Akkuyu’da ve Sinop’ta inşa edilecek olan nükleer güç santralleri 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olarak planlanmıştır” diye konuştu.

“Bugün dünyada 439 tane nükleer reaktör çalışmakta ve dünya elektrik üretiminin yüzde 13,5’ini sağlamaktadır” diyen Prof. Dr. Halis Ölmez, “En gelişmiş 3 ülke, ABD 104, Fransa 58, Japonya 51 olmak üzere (toplam 213) dünyadaki nükleer reaktörlerin yarısına sahiptir. Fransa elektrik üretiminin yüzde 74,1’ini nükleer santrallerden elde etmektedir. Rusya’da 32, İngiltere’de 18, Güney Kore’de 21, Ukrayna’da 15 tane nükleer güç santrali bulunmaktadır. Komşularımız Ermenistan’da 1, Bulgaristan’da 2, İran’da 1, Pakistan’da 3, Romanya’da 2 nükleer güç santrali halen çalışmaktadır. 55 yıllık tarihi boyunca dünyada sadece 2 tam nükleer santral kazası yaşanmıştır. 1986 yılındaki Çernobil Nükleer Güç Santrali kazasından sonra 144; 2011’deki Japonya Fukuşima Nükleer Güç Santrali kazasından sonra 62 nükleer güç santrali inşasına başlanmıştır” şeklinde konuştu.

Türkiye’de 50 yılda açılan tüm nükleer güç santrali (NGS) ihalelerinin sürekli iptal edildiğini, adeta gizli bir el sonuca gidilmesini engellediğini vurgulayan Ölmez şöyle devam etti: “100 milyon dolardan fazla para harcanmış, 1956 yılından bu zamana kadar tek bir nükleer güç santrali bile kurulamamıştır. Nihayet 2010 yılında Rusya ile yapılan anlaşma ile Mersin’in Gülnar ilçesinin Akkuyu mevkisinde 2019 yılından itibaren devreye girecek 4800 MWe kurulu güç kapasiteli ve Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 6’sını karşılayabilecek Akkuyu Nükleer Güç Santrali kurma çalışmalarına başlanmıştır. 2013’te ise Japonya ile 2023 yılında devreye girecek ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile benzer özellikte olan Sinop Nükleer Güç Santrali anlaşması yapılmıştır. Halen ülkemizde elektrik üretiminin yüzde 74’ü doğalgaz, kömür, petrol gibi ithal kaynaklardan sağlanmaktadır. 2023 yılında elektrik tüketimimizin 500 milyar kWh, kişi başına düşen elektrik tüketimini ise 6000 kWh olması planlanmıştır. Hidrolik potansiyelimize ek olarak tüm rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle gibi yenilenebilir enerji potansiyelimizin tamamı kullanılsa bile, 2023 yılına kadar ulaşılacak 500 milyar kWh enerji tüketimimizin ancak yarısına yakını karşılanabilecektir. Enerji stratejik bir nesnedir. Türkiye’nin jeopolitik durumu, nüfusu, tarihinden miras kalan Orta Doğu, Balkanlar, Kafkasya ve Türk Cumhuriyetlerini yönelik görevleri, nükleer teknoloji alanındaki gelişmeler ülkemizin bir an önce nükleer teknolojiye geçmesini zorunlu kılmaktadır. Eğer Türkiye, 2023 yılında süper devletler ligine yükselmek istiyorsa; Türkiye için nükleer santraller bir tercih değil, bir zorunluluktur.”

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler