Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, kamuda çalışmak için başın açık olması şartını dayatan yönetmeliğin kaldırılması için başlattıkları sivil itaatsizlik eyleminin. her geçen gün yayılarak devam ettiğini söyledi. Eğitim Bir-Sen Manisa Şubesi’nin Manisa Öğretmenevi’ndeki nisan ayı il divan toplantısında konuşan Özer, Türkiye’nin 30 yıldır kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin, Kılık Kıyafet Yönetmeliği'nden kaynaklanan sıkıntılarla uğraştığını söyledi. 12 Eylül askerî darbesi dönemi Milli Güvenlik Konseyi dayatması olan yönetmeliğin, anayasal meşruiyeti olmadığını vurguladı: “Kamu çalışanlarının ense traşı, favorisi ve bıyığıyla uğraşan, giyeceği kazağın yakası ve pantolonunun kumaşına kadar karışan, ayakkabı topuk boyunu ölçmeyi emreden, kadın kamu çalışanlarına başının açık olması şartı dayatan ucube yönetmeliğin kaldırılması için sivil itaatsizlik eylemimiz her geçen gün yayılarak devam ediyor.”
Genel Başkan Vekili Özer, sözlerine şöyle devam etti: “Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen ailesi olarak, kamuda kılık kıyafet özgürlüğü talebiyle yürüttüğümüz ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ kampanyasında topladığımız 12 milyon 300 bin imzayı, hükümeti temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e teslim etmiş ve çözüm istemiştik. Çözüm konusunda herhangi bir adım atılmaması üzerine 12 milyon 300 bin imzanın arkasında durmak ve kararlılığımızı ifade etmek için 18 Mart 2013'ten itibaren kamu kurum ve kuruluşlarına serbest kıyafetle gitme kararı alıp sivil itaatsizlik eylemi başlattık. İstiyoruz ki temel hak ve hürriyetlerle çelişen, kamu çalışanlarına, 'devlet refakat etmezse ne giyeceklerini bile bilemeyen zihinsel özürlü' muamelesi yapan 12 Eylül bakiyesi yönetmelik kaldırılsın, kamuda çalışma hayatında ne giyeceğimize, darbeciler ve onların sivil uzantıları karar vermesin.”
Bunun halkı mağdur ve mahrum etmeden, çalışma temposunu düşürmeden devam eden demokratik bir eylem olduğun belirten Ahmet Özer, “Eylemimiz, büyük bir demokratik olgunluk içinde devam etmektedir. Kendini sıkıyönetim komutanı olarak gören, adı sivil ama beyni üniformalı sözde özgürlükçü bazı kesimler, kadınlara başörtüsü serbestisi anlamına da gelen eylemimize şiddetle karşı çıkmakta ve 28 Şubat'ın Batı Çalışma Grubu gibi tavırlar sergilemektedir. Yeri geldiğinde özgürlük kelimesini ağzından düşürmeyen, eşitlikçi tavırlar sergileyen bu fosiller, 12 Eylül askeri yönetiminin mirasçılığına soyunmuşlardır. Yasakta diretenlerle yasağı dayatanlar, aynı yolun yolcuları ve yasaklarda keramet arayan 12 Eylül'ün mirasçılarıdır. Hükümetten beklentimiz, temel hak ve hürriyetlerle çelişen bu ucube yönetmeliği, darbecilerle birlikte ait oldukları yere göndermesi ve bir an önce 12 milyon 300 bin imzanın gereğini yapmasıdır.” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz