"Paket, Ismi Gibi Demokratik Oldu"

Güneydoğu’daki Kürt yazar ve aydınlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketini değerlendirdi. Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, paketin adı gibi demokratik bir paket olduğunu söyledi. Kürt siyasetçi ve yazar Yahya Kamçı ise demokratik adımların ‘reform’ niteliğinde olduğunu söyledi. Kürt siyasetçi ve Yazar İbrahim Güçlü ise Kürtlerin kendi kendilerini yönetme hakkı dahil olmak üzere bütün kolektif haklarının iade edilebileceği bir atmosferin oluşturulması için önemli bir paket olduğunu söyledi. Yard. Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, "Demokratik paket tam ismi gibi oldu. Bu açıdan bakıldığı zaman bazı kesimler bir Kürt paketi olacağını söylüyordu. Aslında hiç de böyle olmadı. Türkiye’nin demokratikleşme açısından gerekli önemli düzenlemeler getirildi. Irkçı olan and’ın kaldırılması bu açıdan önlemi, CHP tepki gösterecektir. Yerel yönetimlerden bahsedilmedi buna da BDP tepki gösterecektir. Başbakan ısrarla dedi ki bu son değildir. Bundan sonra bir paket daha gelebilir. Kürtçe özel sektör eliyle karşılamaya gidildi. Bu konuda muhtemel eleştiriler gelecektir. Kılık kıyafet konusunda ciddi değişikler oluştu. Süryanilere yönelik ciddi adımlar atıldı, Romanlar konusunda ciddi açılım yapıldı. Aleviler konusunda, jandarmanın İçişleri bağlanması konusunda bir şey olmadı. Seçim barajıyla ilgili üç alternatif sunuldu. Bunlar çok önemli adımlardır. Bölge açından da daha çok önemlidir. Özellikle yasaklı harflerin kaldırılması gibi." değerlendirmesinde bulundu. Kanaat önderi Yahya Kamçı ise "Türkiye daha önce de paketlere şahit oldu. 1990 yılından beri bazı paketler açılıyordu. Ancak bu paketlerden bir şey çıkmıyordu. Şu ana kadar yapılmayan test edilmişin dışında bir paket çıktı. Bölge açısından bir reform oldu. Kürtçe’de yasaklı üç harfin tekrar gelmesi andımızın kaldırılması seçim barajının tartışmaya açılması bölge halkını sevindirecek gelişmelerdir. Başbakanımızın bundan sonraki değerlendirmeleri onun kıstasından ziyade onun garantisi durumundadır. Bu paket Türkiye’nin tam demokrasi yoluna girdiğinin bir göstergesidir." dedi. Kürt yazar İbrahim Güçlü de "Öncelikle paketin çerçeve anlayışı açısından bakmak gerekiyor. Başbakan ilk paket olmadığını vurguladı. Demokrasi yürüyüşünün devam edeceğini söyledi. İlk ve son paket olmadığın vurguladı. Yeni paket Türkiye’yi tümden demokratikleşmeyeceğini kendisi söyledi. Yeni bir temel oluşturma kavramanı ahlaken kabul edilebilir koşulları oluşturma kavramlarından bahsetti. Hükümetin değişime ve yeni paketleri ihtiyacı var. Paket doğrusu Türk ulus devleti çerçevesinde önermelerde bulunmaktadır. Türk –ulus devletinin yapısını değiştirme konusunda idari, yeni reformlar önermek durumunda değildi bu eksikti. Kürtlerin iktidar ve egemenliği nasıl katılabileceği kendi kendilerini nasıl idare edebileceği gibi reformlardan bahsedilmedi bunlar önemli köklü eksiklerdi. Fakat bunun yanında Kürtlerin de kendi kendilerini yönetme hakkı dahi olmak bütün kolektif haklarının iade edilebilecekleri bir atmosferin oluşturulması için önemli bir pakettir. Bu paketten yola çıkılarak önemli işler yapılabilir. Örneğin paketin kendisi Kürtçe eğitimin bir hak olduğunu kabul ediyor ancak bugün ki şartlarda genel anlamda eğitim - öğretim sisteminin önerme yerine özel okullarda görülmesini uygun olduğunu belirtiyor. Bu tepkilere neden olacaktır. Bu Kürtçe’nin temeli açısından önemli olacaktır. Siyasi partiler ve seçim sisteminde önermeler çok önemlidir. Partiler üyelik konusunda çok çok değişiklik getirmektir. Asker ve polisler de üye olabilecektir öyle görülüyor." ifadelerini kullandı.