Sancaklı, bazı temaslar için geldiği Tekirdağ'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, A Milli Takım Teknik Direktörlüğü görevine getirilen Mircea Lucescu'nun teknik direktörlük kariyeriyle ilgili kimsenin olumsuz bir şey söyleyemeyeceğini belirtti.
Sancıklı, Türk futbolunda sistem sorunu olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Türk futbolunun, içinde bulunduğu durumu en iyi 'deveye sormuşlar boynun neden eğri? diye, o da nerem doğru ki demiş?' benzetmesi anlatıyor. Bu olaylardan bin tane sayabiliriz. Bu nedir? Başı bozukluktur, yönetememektir. Yani bugün Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) diye bir federasyon mu var. TFF başkanı hiçbir stada maç izlemeye gidemiyor. Şampiyonluk kupasını kim vermiş Beşiktaş'a bir baksanıza. Böyle şey mi olur? Sonra diyorlar ki 'Fatih hoca kavga etmiş, Arda kavga etmiş... E ne olacak. Milli takım kampında millet birbirine silah çekmedi mi 2 sene önce? Yani o kadar çok şey var ki neresini tutacaksın. Neresini tutsan elinde kalacak. Yani bu arkadaşlar 'biz elimizden geleni yaptık, iyi niyetle çalıştık becerebileceğimizi zannettik ama beceremedik' deyip kenara çekilmeli. Başka hiçbir şansları yok ve çekileceklerdir de."
"Çekilin, daha fazla batırmayın Türk futbolunu"
Beşiktaş ile Konyaspor arasında oynanan Süper Kupa maçına da değinen Saffet Sancaklı, daha lig başlamadan tribün olaylarının başladığını, sahaya bıçak atıldığını dile getirerek, bu tip olayların sadece polisiye tedbirlerle önlenemeyeceğini kaydetti.
Sancaklı, polisin statlarda ve maçlarda olay çıkmaması için elinden geleni yaptığını dile getirerek, "O kadar tahrik ettiler ki, yanlış uygulamalar yaptılar ki, artık millet birbirine düşman olmaya başladı. Bu futboldan, centilmenlikten fair playdan çıktı, işi savaşa getirdiler. Peki kim yönetiyor Türkiye'de futbolu? Türkiye Futbol Federasyonu değil mi? Demek ki yönetemiyorsunuz arkadaşlar. Lütfen çekilin, daha fazla batırmayın Türk futbolunu." değerlendirmesinde bulundu.
"Kurtuluş zor değil"
Futbolu, futbolun içinden gelenler tarafından yönetilmesi halinde çözüme ulaşılabileceğini vurgulayan Sancaklı, şöyle devam etti:
"Ya da bu kaos devam edecek daha da kötüye gidecek. Diyelim ki TFF'de 15 tane yönetici var. 5 tanesi futboldan gelmiş olsun eski milli futbolculardan. Futbol yönünü bunlar yönetsin. Geri kalan 10 kişi, diyelim ki Türkiye'nin en iyi finansçısı holding patronu gelsin o parayı yönetsin, en iyi hukukçu gelsin hukuk kısmını yönetsin, en iyi inşaatçı gelsin inşaatları tesisleri yönetsin. Ona karşı duruşumuz yok ki. Bugün Süper Lig, 1, 2, 3. ligler ve federasyon derken Türk futbolunu yaklaşık bin kişi yönetiyor. İçlerinde bir tane milli futbolcu var mı? Bu neye benziyor biliyor musunuz? Saffet Sancaklı'nın müteahhitler başkanı olması gibi bir şey. Müsaade ederler mi bana Müteahhitler Birliği Başkanlığını. Tabii ki etmezler çünkü benim uzmanlık alanım değil, işim değil. Onlar da işi olmayan yerden çekilsinler."
Saffet Sancaklı, Türk futbolunun uçurumdan düştüğünü ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Millet diyor ki; Türk futbolu uçurumun kenarına geldi. Hayır çoktan düştü. 4 büyük kulübün borcu eski parayla 6,5 katrilyon lira. Bunun faizini ödeyemezler. Kim yol veriyor bunlara kim müsaade ediyor. Kurtuluş zor değil. Bugün UEFA'nın ve FIFA'nın kriterleri var. Avrupa'nın gelişmiş ülkeleri nasıl yönetiyor bu futbolu; onu alıp belki yüzde 10, yüzde 20 Türkiye'ye uygulayacaksın, kırmızı kaplı kitabı koyacaksın oraya ve oradan yöneteceksin. Bunun takım ve isim ayrımı olmayacak. Herkese eşit davrandığın zaman zaten problem kalmayacak. Çok zor değil bu anlattıklarım sadece ben bilmiyorum bunu herkes biliyor. Ama işlerine gelmiyor beyefendilerin. Çünkü futbol üzerinden birbirlerine karşı güç savaşı yapıyorlar. Ben sayın Cumhurbaşkanının bu işe müdahale edeceğini düşünüyorum."
Türkiye'nin 30 yaş üstü yabancı oyuncular için cazip hale getirildiğini anlatan Sancaklı, "Bir arkadaş espri yapmıştı, ünlü bir manken var Türkiye'ye gelmiş Adriana Lima, adam diyor ki; 'mankeni bile 35'inden sonra geliyor Türkiye'ye.' Futbolu bırakmak üzere olan herkesi buraya getiriyorlar, 5 milyon, 3 milyon 2 milyon avrolar... Peki bu paraları ceplerinden mi veriyorlar bu yönetenler. Kulübün kasasına bırak borcu, ondan sonra da batağa gidince de 'ben gidiyorum' de." ifadelerini kullandı.