Şehit Polisler Törenle Uğurlandı

Ali LEYLAK- Ömer ŞULUL- Ömer PINAR/ŞANLIURFA, Ceylanpınar Emniyet Müdürlüğü'nde görevli olan ve Bahçelievler Mahallesi TOKİ konutlarında aynı evde kalan polis memurları 24 yaşındaki Okan Acar ile 25 yaşındaki Feyyaz Yumuşak, ayrı odalarda uyudukları sırada 4 PKK’lı terörist tarafından başlarına birer kurşun sıkılarak şehit edildi. PKK, saldırıyı 'Suruç'taki intihar saldırısına misilleme olarak' gerçekleştirdiğini açıklayarak olayı üstlendi.
Adli Tıp'ta yapılan otopside enselerine sıkılan birer kurşunlarla şehit edilen polisler Okan Acar ve Feyyaz Yumuşak bu sabah tören düzenlendi. Sabah saatlerinde hastane morgundan alınan şehit polislerin ay- yıldızlı bayrağa sarılı tabutları, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü bahçesine getirildi. Kente gelen şehit polislerin güçlükle ayakta duran gözü yaşlı yakınları, törene katılan İçişleri Bakanı Sabahattin Öztürk ve diğer yetkililer tarafından teselli edilmeye çalışıldı.
Törende ilk konuşmayı yapan Şanlıurfa Emniyet Müdürü Eyyüp Pınarbaşı, polislerin istirahatli oldukları sırada şehit edildiğini söyledi. Saldırıyı gerçekleştiren PKK'lılar ve diğer şer odakları ile mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Pınarbaşı şöyle dedi:
"Devletimizin bekası milletimizin birlik ve bütünlüğünü bozmak için daha önce defalarca tezgahlanan kanlı oyunlardan biriyle daha karşı karşıyayız. 1993 yılında Madımak otelinde katledilenlerin intikamını almak için 3 gün sonra Başbağlar'da masum insanları hunharca katleden, barış ve kardeşlik maskesi arkasına gizlenmiş olanlar, Suruç’ta katlettirdikleri vatandaşlarımızın intikamını almak iddiasıyla Ceylanpınar’da istirahat halinde olan, vatanına ve milletine hizmet etmekten başka hiçbir gayeleri olmayan iki meslektaşımızı kahpece şehit etmişlerdir. Maalesef son yıllarda kandan beslenen ve ancak barış ve kardeşlik sözünü dillerinden düşürmeyen bu odaklar, devletimizin tüm kurumlarına ve teşkilatımızın kılcallarına giren örgütle de kol kola girerek, ihanette bulunmuşlar. Bu örgütün teşkilatımızın içerisine sızdırdığı uzantılarını kullanarak, istihbarat faaliyetleri muafiyete uğratılmaya çalışılmış. İlimizin plaka tanıma sistemi abilerinden aldıkları talimatla kapatılarak, asayiş ve terör olayları tırmandırılmaya çalışılmıştır. Bu örgüt tarafından Suruç’taki terör saldırısı fırsat bilinerek, istihbarat ve terörle mücadele birimlerin başında gecesini gündüzüne katarak can siperine çalışan personelimiz, gazete manşetleri ve televizyonlarında saatlerce isimleri zikredilerek hedef yapılmışlardır. Bunu neyi amaçladıkları gayet iyi biliyor bunu yapanlar. Bütün bunlara rağmen devletimizin ve milletimizin bekası için son dönemde kol kola giren bu odaklar ve örgütlerle mücadeleyi, şehitler versek de sonuna kadar sürdüreceğiz. Şehitlerimizin kanının yerde kalmayacağını, timsah gözyaşı dökenler dahil herkes görecek."
KARDEŞİNİN ÜNİFORMASINI GİYDİ
Mardin’de uzman çavuş olarak görev yapan Fatih Yumuşak da şehit olan ağabeyi Feyyaz'ın polis üniformasını giyerek törene katıldı. Fatih Yumuşak, törende babası Mustafa Yumuşak’a sarılarak teselli etti.
Şehit polis memuru Okan Acar’ın annesi Zehra Acar ise gözyaşı dökerek, "Dağlarda hayvan gibi yaşayanlar, 20 yaşındaki oğlumu şehit ettiler" dedi. Törende şehit polis Okan Acar’ın okuttuğu 2 kardeşi de gözyaşlarını tutamadı.
BAKAN ÖZTÜRK: VAHŞİ CİNAYET AHLAKLA ÖRTÜŞMÜYOR
Törene katılan İçişleri Bakanı Selahattin Öztürk, şehit polislere rahmet dileyerek şöyle konuştu:
"Bu ülkenin şöyle bir kaderi var kadimden beri. Bu ülkede var olmanın bedeli ağır olmuştur. Burada yaşayan insanların huzuru, geleceği, birliği, bütünlüğünün bekası, insanların şehadetle, gazilikle vatan müdafaası sırasında kayıplarla karşılanmıştır. Dolaysıyla bugünde bu gelenek, ne yazık ki öyle bir kader, yine karşımızdadır. Bu ülkenin birliği, bütünlüğü ve bekası için canını veren güvenlik görevlilerimize, askerlerimize karşı yapılmış olan bu vahşice cinayet hiçbir ahlak kuralına, hiçbir anlayışa, hiçbir insanlık kuralına, hiçbir din anlayışına sığacak bir şey değildir. Yatağında yatarken, iki insanı bir başka elim olay dolayısıyla şehit etmenin açıklanacak hiçbir şeyi olamaz. Vahşice, nefret ettirici faaliyetler ve cinayetlerin, bu ülkede kimseyi korkutmasına imkan yoktur. Bu ülkenin birliği ve bütünlüğü ne pahasına olursa olsun sağlayacaktır. Ama bunu yaparken elbette ülkemizde hizmet veren güvenlik görevlileri, askerlerimiz, ordumuz ve milletimiz kayıplar verecektir. Ne yazık ki yine bugün az önce söylediğim gibi iki acı kayıp ile karşı karşıyayız. Şehitlik makamı bizim inancımızda peygamberlikten sonra gelen en yüksek makamdır."
Şanlıurfa Müftüsü İhsan Açık'ın okuduğu duanın ardından tören mangası tarafından bir süre omuzda taşınan şehitlerin cenazeleri, toprağa verilmek üzere memleketleri Kırşehir ve Niğde'ye uğurlandı.