SPOR

Serhat Ulueren patladı! 'Futboldan uzak dur'

Spor yazarları, Galatasaray'ın Bursaspor'u 3-1 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi.

Serhat Ulueren patladı! 'Futboldan uzak dur'

BÖYLE SNEIJDER İZLEMEMİŞTİM (LEVENT TÜZEMEN)

Sneijder'in futbol resitaline Galatasaray taraftarları uzun süredir hasret çekiyordu. Milli maçlar nedeniyle Galatasaray'a yeterince kafa yormayan Sneijder, Bursaspor'a karşı, "Bu maçın yıldızı ben olacağım" şeklinde oynadı. Sezon başından beri ben bu kadar çok koşan, sahanın her yerine basan, ikili mücadelelere girmekten korkmayan ve pozisyon üreten bir Sneijder izlememiştim. Riekerink ve De Jong'un tartışıldığı ortamda Sneijder, vatandaşlarını sırtına alarak alkışlanacak bir futbol sergiledi.

RIEKERINK İSTİKRARLI KADROYA DÖNDÜ

Özellikle 10 Şubat'tan beri çektiği gol hasretini frikikten attığı mükemmel bir vuruşla giderdi. Tüm Galatasaraylılar, özellikle yönetim Sneijder'den her maçta böyle performans ortaya koymasını bekliyor. Galatasaray'ı Bursa önünde başarıya götüren en büyük etken Riekerink'in sezon başında yakaladığı istikrarlı kadroya dönmesiydi. Eren'in yerine Podolski'yle başlamak Galatasaray'ın son haftalarda rakip kalede unuttuğu baskıyı hatırlamasını sağladı. Çünkü Poldi, Bursa defansı önünde pas istasyonluğunu hatasız yaptı.

PODOLSKI İLE ETKİLİ OLDU (ÖMER ÜRÜNDÜL)

Galatasaray takım halinde motiveydi. Selçuk ve de Jong görevlerini yaptılar. Sneijder haftalar sonra yere sağlam basınca kalitesini gösterdi. Yasin de çok faydalıydı. Ama bana göre dün Galatasaray'ın iyi ve etkili futbolundaki en önemli neden Podolski'nin performansıydı. Son haftalardaki Eren Derdiyok gibi durağan kalmayıp sürekli yer değiştirip sırtı dönük top alarak arkadaşlarına alanlar açarak çok faydalı icraatler yaptı.

LINNES NEDEN YOK?

Riekerink'in düşünmesi gereken dün yokluktan oynatılan Linnes neden yedekliğe mahkum kaldı. Çok iyi oynadı, üstelikte gerçek yeri sağ bek olup sol bekte ters ayakla oynamasına rağmen. Bursaspor'un futbolunu ise hiç beğenmedim. İleri üçlünün aralarında uyum yok. Deniz çok kuvvetli ama futbolu bilmiyor. Önemli isimlerden Jorquera'nın fizik kondisyonu neden uzun sürelere yetmiyor? Neden Necid ve Del Valle gibi önemli forvetler hazır değil? Bunlarında cevabı Hamzaoğlu'nda saklı.

SNEIJDER'SİZ OLMAYACAK (RIDVAN DİLMEN)

Galatasaray benim de dahil olmak üzere çok kişinin tartıştığı bir teknik adamla 4 maçta 9 puan kaybetmiş şekilde Bursaspor'un karşısına çıkıyor. Oynadığı futbol ürkütücü olmayabilir ama önemli bir takıma karşı istediğini aldı. Önünde oynayacağı 4 maç kaldı, ikisi Arena'da oynuyor, birini Kasımpaşa'da... Bir de Osmanlı deplasmanı var. Bu maçın 3 puanı en azından zirve yarışından kopmamak için önemliydi. Görünen o ki devre arasına kadar Riekerink'le gidilecek. Sneijder'siz olmayacak. Bu maçta da diriydi, istekliydi.

LINNES'İ BEĞENDİM

Hakan ile Serdar Aziz oynayacak gibi. Hakan ile Serdar olmazsa da Semih olacak. Chedjou bence çok iyi stoper ama Afrika Kupası'na gidecekmiş. Minimum 4 maç oynayacak, performansından da antrenör memnun değil herhalde. Ben şunu gözlemledim. Muslera'nın yanı sıra Linnes'i beğendim. Linnes terste, solda oynamasına rağmen beğendim. Sabri'nin yerine oynatılmalı. Benim şahsi fikrim kötü oynasa bile ısrar edilmeli Linnes'te... Önlerinde Tolga ile De Jong dönüşümlü oynayacak gibi gözüküyor. Psikolojik olarak da puan olarak da önemli bir galibiyet aldı. Net bir galibiyetti, hak ederek bunu elde ettiler.

KENDİLERİNİ HALT ZANNETTİLER (ERMAN TOROĞLU)

Futbolcuya çok sert yapmayacaksın kendini kötü hisseder, aşağılanmış hisseder, senden intikam almaya kalkar. Aynı futbolcuyu da fazla okşamayacaksın bu sefer çok rahat eder, kendini bir halt zanneder, bir tuhaf olur. Futbolcuyla münasebetin tatlı-sert olacak. Futbolcu teknik direktörü fazla severse o teknik direktör yandı. Hiç sevmezse yine yandı… Bu Galatasaray kadrosunu 4 maç evvel herkes "Koçlar, aslanlar 89 da olsa, 90 da olsa kazanıyorsunuz" diye pohpohluyordu. Bu futbolcular kendilerini bir halt zannettiler. Daha da önemlisi herkes başarıda kendini pay sahibi yaptı. Peki bu ne kadar sürdü? Fenerbahçe maçına kadar.

BURSASPOR DA YARDIM ETTİ

Peki ne oldu da dün akşam Galatasaraylı futbolcuların çoğu bu kadar mücadele ettiler? Ne değişti? Şu kadar basit; Artık sıra kendilerine geldi. Kim olurlarsa olsunlar, ne kadar isimli olurlarsa olsunlar artık olmayacaklardı. Dün gece çok mu iyi oynadılar? Hayır. Ama iyi mücadele ettiler. Hepsi birbirine yardım etti. Şansları var Bursasporlu oyuncular da Galatasaraylı oyunculara yardım ettiler.

SİSTEM PODOLSKI'YE UYGUN (EVREN TURHAN)

Galatasaray'ın ortaya koyduğu sistem Podolski'ye uygundu. Daha çok verkaçlar ve araya atılan toplarla pozisyon bulmaya yönelikti. Dolayısıyla Eren'in yerine Podolski tercih edilmişti. Ve oyun olarak da olumlu bir görüntü yansıdı sahaya. De Jong, Bruma günün diğer etkili isimleriydi. Oyuna sonradan giren Sinan ve Eren'in ortaklığıyla gelen 3. gol skoru tayin etti. Bir hafta içinde gelişen olaylar ve olumsuz tepkiler takıma neyse ki olumlu olarak yansımış. İyi mücadele doğal olarak sonucu da beraberinde getirdi. Ama önemli olan bunu devam ettirebilmek tabi ki..

HAKEM PERFORMANSI YÜKSEK OLSA

Maçın kaderini belirleyen bir başka önemli konu ise Bursa’nın hücum planıydı. Açık söylemek gerekirse Galatasaray’ın analizi yapılıp da hazırlanmış gibi değildi. İlk yarıda Deniz ve Batalla ile buldukları net kontra şansları dışında hep aynı şeyi yaptılar. Galatasaray savunmasının arasına pasla girmek ya da çizgiye inip boşa top çıkarmak yerine genelde altı pasın önüne erken ortalar yaptılar. ‘Serdar Aziz, Hakan ve Muslera’ya nasıl hücum edilmez!’ konulu bir ders gibiydi nerdeyse. Galatasaray savunması bunları kolaylıkla topladı. Sonuç olarak adı zor ama kendisi kolay bir maç oldu. Hakem performansı biraz yukarıda olsa çok daha kolay olabilirdi.

DEDİKODUYU BIRAKIRLARSA (HAKAN CAN)

Kulüp yönetimlerinin, teknik direktörlerin, maç sonuçlarının, hakem kararlarıyla açıklandığı ülkemizde Galatasaray’ın kazanması, Barış Şimşek ’in verilmiş sadakası olduğunun kanıtıdır. Galatasaray puan kaybetseydi bugün bütün manşetleri o süsleyecekti. Galatasaray, maçı kazandı, nefes aldı ve nispeten kolay bir fikstüre sahip. Kasımpaşa (D), Gaziantepspor, Osmanlıspor (D), Alanyaspor maçları kağıt üzerinde kazanılabilecek maçlar gibi gözüküyor. Yeter ki Galatasaraylı futbolcular kulusi, dedikoduyu bırakıp Riekerink ile birlikte işlerini yapsınlar. Riekerink moral kazandı.

BU MAÇ ÖZEL OLACAK

Taca çıkacağını gördüğü topa bile taraftarla barışmak için depar atan Sneijder aylar sonra gol atıp özgüven kazandı. Eren Derdiyok gol orucunu bozdu. İstediği sol kanata geçtiğinde attığı birinci sınıf golle Yasin; Eren ’e attırdığı golle Sinan tekrar sempati topladı. Serdar Aziz, bir maç daha oynayarak maç eksiğini giderme ve takım arkadaşlarıyla uyumu arttırma şansı yakaladı. Carole de ciddi pozisyon hataları yapan Linnes’in yerine sol beke geçecek. Sarı Kırmızılılar sezonu hayal ettikleri noktada tamamlarlarsa, 1-0 geriden gelip 3-1 kazandıkları Bursaspor maçının çok özel bir yeri olacak.

BRUMA DAHA PAYLAŞIMCI OLMALI (OĞUZ DİZER)

Podolski, Yasin, Sneijder ve Bruma hareketlilikleriyle geceye hem renk hem de heyecan ve mutluluk kattı. Bruma’nın ‘van men şovdan’ daha paylaşımcı bir mantaliteye odaklanması şart. Savunmanın da, rakip kontralarına karşı çabuklaşması ve pozisyon kavrama yeteneklerini yoğunlaştırması şart. Yasin’le başlayan atak Sinan’la olgunlaştı ve Eren’in vuruşuyla taçlandı. Güzel galibiyet, güzel geceydi de, ya Galatasaraylı futbolcuların direnci ve gayretleri olmasaydı, kim neyi nasıl edecekti?

GEÇEN HAFTANIN ARTÇILARI HİSSEDİLDİ (HAKAN ÜNSAL)

Maçın başından yenilen gole kadar olan bölümde geçtiğimiz haftanın artçıları hissedildi. Takımın oyuna hakim olması farklı ya da ekstra bir durum değil çünkü Galatasaray zaten genelde oynadığı maçlarda topa ve oyuna hakim. Fakat, benim için Selçuk’un vücut dili ve oyun içindeki isteğidir veri... Sabri’nin yüzündeki ifade ve temposuz oyunudur mesaj... Kolay da değil tabii... Yaşananlar, kaybedilen derbiden daha fazlasıydı. Sadece kazanmak bu maça özel nasıl olursa olsun şekliyle kabuldü. Nispeten taze güç ve az hasarlı maça çıkan Yasin takımın en etkili ve istekli ismiydi. Yasin, kendisine güvenildiği hissettirildiğinde ve o özgürlük verildiğinde karşılığını fazlası ile alacağınız bir futbolcu. Ama antrenör ilgisi ve şansa ihtiyacı var.

YABANCILAR DAHA AZ HİSSETTİ

Zirvedeki ilk 2 takımın birbiri ile oynadığı, bunun yanında kendi üstündeki takımla Arena’da oynama avantajı yakalayan G.Saray için çok kritik maçtı. Çünkü, bu avantajların olduğu haftada yaşanacak kayıp, şampiyonluk yarışına şimdiden el sallama anlamına gelir. Sadece bunlar bile Galatasaraylı oyuncuların farklı oynamalarını gerektirecek kriterlerdi. Öyle mi oldu? Anlaşılan o ki, derbi mağlubiyeti ve sonrasında yaşananların etkisi geçmemiş. En az etkiyi hissedenler ise, yabancı oyuncular ve o maçta oynamayanlar. Sneijder bu sezon belki de ilk defa bu kadar istekliydi. Biraz geç oldu ama yine de önemli bir maçta gol atarak takımına maç kazandırdı.

TÜM AKINLARDA SNEIJDER VARDI (MEHMET DEMİRKOL)

Derbi yenilgisi sonrası klasik reaksiyon, beklenen seviyedeydi. Bursaspor’un kağıt üzerinde Merter ve Faty’yle sahip olduğu sert yapı sahaya yansımayınca durum iyice Galatasaray’a döndü. Rakip, orta sahada ne sert ne de hızlı olunca Galatasaray, Selçuk’un katılımıyla istediği pas oyununu özellikle evinde de oynayabiliyor. Dün akşam da öyle de oldu. Tempoyu Galatasaray ayarladı. Bu tip orta sahalara karşı Sneijder’in rahat edişi de en büyük avantaj tabii. Özellikle ilk yarıda Galatasaray’ın hemen tüm akınlarında Hollandalı vardı. Selçuk, rahat top yapınca onu kaleye yaklaştırmak da kolay oluyor.

BRUMA'DA DÜŞÜŞ VAR

Bursaspor’un Kubilay’la bulduğu golde ofsayt bayrağı kalkmış olsa ve yine genç oyuncunun elle oynamasında düdük de çalsa Galatasaray çok erken oyunu koparabilirdi. Özellikle Erdem’in tuttuğu Galatasaray soluna Yasin geçtikten sonra hücum etmek çok kolay oldu. Dönenleri kolaylıkla toplayıp akın sürekliliği sağladılar. Burada altını çizmek gereken Bruma’nın buradaki boşluğu değerlendirememiş olması. Portekizli’de belli oranda bir düşüş var. Bunun uzun sürmesi Galatasaray açısından oldukça önemli.

BURSASPOR'U DA HAKEMİ DE YENDİ (SERHAT ULUEREN)

EKRANI ikiye böldüm, bir tarafta G.Saray-Bursa, diğer tarafta G.Saray-Barcelona basketbol maçı. Abdi İpekçi’deki atmosfer çok daha iyiydi. Barcelona’yı yenmedi adeta ezdi geçti basketçiler. Futbolcular da sadece Bursa’yı değil hakem Barış Şimşek ve yardımcılarını da yendi.

DÜŞENE bir tekme de Barış Şimşek ve yardımcıları vurmak istercesine adeta işkenceye dönüştü ilk 45 dakika. 14’te Kubilay, Sabri’den daha önde duruyordu ve yardımcı ofsaytı atlayınca gol kaçınılmaz oldu. 16’da Bruma’nın şutunda Kubilay bir voleybolcu gibi blok koymasına ve Barış Şimşek pozisyona çok yakın olmasına rağmen verdiği “devam” kararı kafamda ciddi şüpheler oluşturdu. Ben TV karşısında daha tekrara düşmeden bu penaltıyı görebiliyorsam, tribündeki binler ve sahadaki futbolcular elbirliğiyle penaltı diyor ve hakemler göremiyorsa pes doğrusu. Kasıt arıyorum ilk yarıdaki yönetimden.

26’da Faty ceza sahası içinde Serdar Aziz’i yine apaçık çekti ama Barış Şimşek yine devam dedi. 42’de Podolski’nin Sivok’a attığı dirsek kırmızı kart olmalı ama hakem dün sahada yoktu ki... Yine Sneijder omuzuyla alıyor önüne ama hakeme göre kolla oynama.

ISRAR ETME!

DEVRE arasında dünyalar kadar fırça yemiş Barış Şimşek 2. yarı sahaya çıkıyor, üzerinde bir tek G.Saray forması eksik. Beşiktaş’ın kadrolu hakemi olarak bilinen Barış Şimşek’e tek tavsiyem, “hakemlikte fazla ısrar etme ve futboldan uzak dur” şeklinde olur.

ŞUNU da kabul edelim, F.Bahçe karşısındaki ezik futbol, hafta içi yaşanan onca olumsuz gelişmeye rağmen G.Saray çok iyi mücadele etti ve haklı bir galibiyet aldı. Sneijder, Serdar, Yasin, Linnes, Bruma çok doğru işler yaptı. Neredeyse 1 yıldır gole hasret olan Sneijder’in frikik golünde, topa uçacağına koşmayı yeğleyen kaleci Harun’un büyük katkısı vardı. Son golde Sinan’ın klas pası ve doğru yere koşan Eren’in akıllı plasesi alkış aldı.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler