Seviyay Öğretmenin Masası Kırmızı Karanfillerle Donatıldı

İzmir’de dün sabah öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürülen Fen ve Teknoloji Öğretmeni Rabia Sevilay Durukan’nın okuldaki masası kırmızı karanfillerle donatılırken, olay öncesi öğrencinin velisinin okula çağrıldığı ve polis nezaretinde idare biriminde görüşme yapılırken saldırının gerçekleştiği ortaya çıktı.

Nazire Merzeci İlköğretim Okulu'nda görev yapan Fen ve Teknoloji Öğretmeni Rabia Sevilay Durukan’ın 8'inci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki H.K. tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin ardından bu sabah görev yaptığı okulun sınıfındaki masası kırmızı,

Eğitimciler Birliği Sendikası üyeleri ve meslektaşları tarafından kırmızı karanfillerle donatıldı. Sevilay öğretmenin meslektaşları da okula siyah kıyafetlerle geldi.

Öğretmen masasında açıklama yapan Eğitimciler Birliği Sendikası İzmir Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak, öğretmen Rabia Sevilay Durukan’ın menfur bir saldırıya kurban gittiğini belirterek, “Bu saldırının öğrencisi tarafından yapılması daha da acıklı. Yetkilileri tüm bu saldırıların son bulması için göreve davet ediyoruz. Özellikle bayan öğretmenlerin karşılaştıkları sorunları empati yaparak önlem almaya, yakıcı sorunlara parmak basmaya davet ediyoruz. Bir takım öğretmene dönük iddiaların, ifadelerin piyasa ağzı ile sıradan, bilimsel süzgeçten geçmeden konuşulmasını da doğru bulmuyoruz. Eğitime yapılacak en büyük darbe olarak görüyoruz” dedi.

Edindiği bilgileri de basın mensupları ile paylaşan Şenocak, “İlkokul yönetmeliğinde okul veli sözleşmesi vardır. Öğrencinin velisi de olay günü okula çağırılmış. Kendisi ile bir sözleşme imzalamak için. Zaten bu öğrenci sigara içiyor ve otorite tanımayan bir öğrenciymiş. Bir önlem alınma esnasında bu olayı gerçekleştiriliyor. Bir taraftan veli idarede, öğrenci de o sırada bu olayı gerçekleştiriyor. Polis buradaymış. Ancak böyle bir olayın meydana geleceği düşünülmemiş. Tehdit olarak algılamamış olabilirler” diye konuştu.

8. sınıf öğrencilerinden E.R. de yaşanan dehşet dolu dakikaları şöyle anlattı:

“Hoca bizim sınıftaydı, ders anlatıyordu. H.K. aniden kapıyı açarak içeri girdi ve ‘Sen misin beni şikayet eden’ diyerek öğretmenin üzerine yürüdü. Biz de H.K.’nın üzerine doğru yürüdük ama bize dönerek ‘Gelirseniz sizi de bıçaklarım’ dedi. Sonra hoca hemen yere yığıldı. Kanlı yerlerine biz elimizi bastırdık. Yan sınıfta bulunan hocayı çağırdım. Sonra ambulans geldi, hocayı hastaneye götürdüler. Sınıftaki kanları temizlediler. Psikologlar geldi bizimle konuştular.”

H.K.’nın saldırgan bir kimliğinin olduğunu ve sürekli okul disiplinine gittiğini anlatan arkadaşları da, “H.K. benim en yakın arkadaşımdı. Disipline sevk edilirdi. Saygısızdı. Her öğretmene küfür ediyordu. Öğretmenlere karşı geliyordu. Okuldan kaçar, derslere girmezdi. Yanında kelebek denilen bıçakla gelirdi bazen okula. Bazen de jiletle gelirdi. Sinirli bir tipti. Bazen sinirli olunca herkese bulaşırdı. Sigara içerdi. Bize iyi davranır, bazen de yardımcı olurdu. Sürekli kavga eden bir tipti. Bize de bıçakla saldırmıştı” dediler.

Öte yandan H.K.’nın okulun 500 metre ilerisinde bulunan evinde aile fertlerinin bulunmadığı öğrenildi. Ailenin 1,5 yıldır söz konusu bölgede oturduğu öğrenilirken, baba Cemil K.’nın midyecilik yaparak ailenin geçimini sağladığı ve iki haftada bir İstanbul’a gittiği öğrenildi. Komşularının olaydan bir gün önce H.K.’nın babası tarafından dövüldüğü ve H.K.’nın ağabeyinin de uzun süredir cezaevinde olduğu öğrenildi.