Şiddet Gören Kadına ‘panik Butonu’ Tedbiri

Adana’daki Şiddet ve İzleme Merkezi, resmi nikahı olmayan eşinden şiddet gören 36 yaşındaki Sıdıka Ç.’yi ‘panik butonu’ ile takip ediyor. Altı yıl birlikte yaşadığı ve bir çocuğu olan resmi nikahlı ilk eşi F.Ç.’den şiddet gördüğü gerekçesiyle ayrıldıktan sonra B.S. (41) ile dini nikahlı evlilik yapan Sıdıka Ç., aynı muameleye maruz kalınca adli mercilere
Adana 9’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde zanlı koca B.S. aleyhine ‘yaralama’ iddiasıyla dava açıldı. B.S., ayrıca kadına ‘tehdit ve taciz’ iddiasıyla 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan davada para cezasına mahmum oldu. Mahkeme Sıdaka Ç. ile ilgili ‘koruma’ kararı verdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından bir süre önce şiddete uğrayan kadınların takibi amacıyla Türkiye genelinde açılan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’lerinden biri olan Adana’daki birim, Sıdaka Ç.’ye‘panik butonu’ verdi. Sürekli dayak yediği ve çalışmayan eşinden ayrılmak zorunda kaldığını ifade eden Sıdıka Ç., “Resmi nikâhımız olmayan ikinci eşimle üç yıldır evliyim. Bir oğlan (3) ve kızımız (2) var. Ben ve çocuklarım devamlı dayak yiyorduk. Yavrularımı satmak istiyordu. Bana uygunsuz tekliflerde bulunuyordu. Bana kocalık yapmıyordu. Evlatlarımın eşyalarını atıp, kırıyordu. Âdete evin içinde bize hapis hayatı yaşatıyordu.”dedi.

Taşla kafa ve kemiklerinin kırıldığını anlatan Sıdıka Ç., sığınma evinde eşinin iftiralarına uğradığını kaydetti. Ailesinin de kendisine sahip çıkmadığını ifade eden Ç. devletin koruması altındaki çocukları ve hayatından endişe ettiğini açıkladı. Eşinin ‘nerede ve ne zaman’ karşısına çıkacağının beli olmadığına işaret eden Ç. psikolojinin bozulduğunu ve tedavi almaya başladığını belirtti. Kocasının deli raporunun bulunduğunu ve ona güvenerek hareket ettiğini savunan Sıdıka Ç. “Bana ‘deli raporum var, yatar çıkarım’ diye, tehlikeli ve kurnaz bir oyun oynuyor. Devlet beni haklı gördüğü için panik butonu verdi. Devletimden memnunum. Ama her şey adliyede tıkanıyor. Bu adam elini kolunu sallayarak, serbest geziyor. Bir an önce tutuklanmasını istiyorum. Çocuklarımın yanında bile tedirgin oturup–kalkıyorum. Yavrularımı canı gönülden sevemiyorum.” şeklinde konuştu.

ŞİDDET GÖREN KADINLAR ACİZ KALMASIN

Şiddet gören kadınların aciz kalmamasını, devletin kendilerini koruduğunu ifade eden Ç. bir hafta önce aldığı ‘panik butonu’ ile kendisini daha iyi hissettiğine dikkat çekti. Sıdıka Hanım’ın avukatı Yelda Yurt ise Ç.’nin ülkede şiddeti yaşayan kadınlardan birisi olduğunu hatırlattı. İlk kendisine gelmesinde kadının ağlaması ve ölüm korsunu yansıtmasından çok etkilendiğine işaret eden Yurt, şöyle devam etti: “Sıdıka’nın devam eden birden fazla dosyası var. Sürekli tehdit, darp ve taciz ediliyor. Üç yıl gayri resmi birlikte olduğu eşinden ayrıldıktan sonra devamlı şiddet görmüş. Duruşma salonunun önünde bile eşi tarafından tehdit edildiğine şahit oldum. Şu an yargılaması yapılan davalardan tek beklediğimiz zanlının gerekli cezayı almasıdır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı duyarlılık gösterip, kadına ‘panik botunu’ imkanı sundu. Butonun ne derece işe yarayacağını bizde tam bilmiyoruz. Ancak müvekkilim kendisini daha güvende hissediyor. Sıdıka’nın şiddet gören kadınlara örnek olmasını istiyorum. Lütfen kimse şiddete sesiz kalmasın.” Bayanların eşlerini iyi tanımalarını ve kesinlikle resmi nikahsız bir birliktelik yaşamaması uyarısında bulunan Yurt, Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ‘yaralama’ davasının yanında Aile Mahkemesi’nde Sıdıka için ‘koruma’ kararı aldırdıklarını söyledi. Bu karar dolayısı ile zanlı eşi B.S.’nin kadının konut ve işyerine yaklaşması, iletişime geçmesinin yasak olduğunu belirterek, şahsın bu kararını birkaç kez ihlal edildiğini sözlerine ekledi.