Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya, Türkiye'de 15 özel çevre koruma bölgesi olduğunu, bu bölgelerin 5'inin Muğla bölgesinde yer aldığını söyledi.
İyimaya, Muğla Özel İdare Toplantı Salonu'nda düzenlenen "Korunan Alanlardaki Uygulamalarda Yaşanan Problemler ve Çözüm Önerileri Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, toplantıyı korunan alanlardaki sorunları yerinde tespit etmek ve çözüm önerileri getirmek için düzenlediklerini söyledi.
Türkiye'de planlama noktasında ciddi yetersizlik ve eksiklikler olduğunu, Türkiye kıyılarının planlanması konusunda bakanlık olarak önemli adımlar attıklarını anlatan İyimaya, "Türkiye kıyılarının kıyı kenar çizgilerinin tespitleri yüzde 95 oranında tamamlandı. Bütünleşik kıyı alanları planlaması da önceki dönemlerden bu yana hızla devam ediyor" diye konuştu.
İyimaya, kıyıların korunmasının planlanmasından geçtiğini ifade ederek, iyi planlama yapılmazsa kaçak yapılaşmanın önünün açılacağını, kaçak yapılaşmayla ilgili sorunların çözüme kavuşturulması konusunda sıkıntılar yaşanacağını belirtti.
Osman İyimaya, doğal sit alanlarının korunması ve kullanımıyla ilgili sorunların çözümü için yeni bir mevzuat çıkarıldığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Türkiye'de 15 özel çevre koruma bölgemiz var. Bu bölgelerin 5'i, Muğla bölgesinde yer alıyor. Muğla doğal sit ve arkeolojik sitlerle ilgili ülkenin en önemli illerinden birisi durumunda. Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde devam eden kültür kurullarımızın yapısı itibariyle birbirinden ayrılarak yeni bir yapıya kavuşturulduğu 644 ve 648 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile milli park alanları, tabiat varlıkları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgelerinin tek noktaya toplandığı yeni bir mevzuat çıkarıldı. Hükümetimiz bu yasayla yetkilerin tek elde toplanması, sorunların tek elden yürütülmesini ve planlanmasını amaçladı."
Türkiye'nin ve kıyıların taşı, toprağı ve miktarının sınırlı olduğunu, bu miktarın çok iyi kullanılması gerektiğine dikkat çeken İyimaya, bu amaçla 19 ilde 25 Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu oluşturduklarını, bu komisyonların bölgedeki planlanacak, izin verilecek, korunmaya alınacak alanların ve çözüm önerilerini özel olarak yerinde incelenerek karar verilmesi açısından önem arz taşıdığını vurguladı.
AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden ise, doğal sit alanlarında ve korunan alanlarda yaşayan insanların yağmacı durumuna düştüklerini, Allah'ın verdiği güzellik içerisinde işgalci durumda kalan insanların bazen 2B uygulamasında, bazen de diğer uygulamalar ile cezalandırıldığını söyledi.
Kurumların önünde bir takım mevzuatlar olduğunu kaydeden Özden, "Herkes imza atarken, daha sonra o imzanın hesabını vereceğini düşünmesi lazım. Kamu görevlisinin attığı imzanın sorumluluğunu taşıması gerekli. Diğer taraftan çözüm üretmek zorundayız. İnsanımızı yaşatmak zorundayız. Bu nedenle herkes üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmek durumunda" dedi.
AK Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa da, devletin vazifesinin çevreyi koruyarak, korurken de özel çevre koruma bölgeleri içinde doğan ve yaşayan vatandaşları kırıp dökmeden bir mekanizmanın oluşmasını sağlaması olduğunu kaydetti.
Toplantıya Muğla Valisi Fatih Şahin, Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar ile Orman Bölge Müdürü Ali Yıldırım da katıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz