Ormana Köyü, düğmeli evlerden yılkı atlarına, Altınbeşik Mağarası’ndan üzüm festivaline her anı hafızalara kazınacak kadar özel. Sıradan rotaların dışına çıkmak, gerçekten hissederek bir yer keşfetmek isteyenler için uygun. Köyde ziyaret edilebilecek pek çok nokta var.
Ormana Köyü’nü özel kılan en karakteristik yapıların başında “düğmeli evler” geliyor. Hiçbir harç ya da çivi kullanılmadan, sedir ağacı ve yığma taşlarla inşa edilen bu geleneksel evler, Osmanlı dönemini yansıtıyor. Düğmeli Evler, Antik İpek Yolu güzergahında yer alıyor. Hem mimari özellikleri hem de yaşanmışlıklarıyla köyün ruhunu ziyaretçilere hissettiriyor. Restore edilen evlerin bir kısmı, bugün pansiyon olarak hizmet verirken, birçoğu hala yerel halk tarafından kullanılıyor.
Ormana’nın hemen dışında yer alan Eynif Ovası, tarih ve doğanın iç içe geçtiği bir atmosfere sahip. 90.000 dönümlük alana yayılan geniş düzlük, Selçuklu döneminden kalma Tol Han kalıntılarıyla tarihî bir kimlik kazanıyor. Ancak Eynif’i asıl özel kılan, burada özgürce dolaşan vahşi yılkı atları.
Altınbeşik Mağarası, Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük yeraltı su mağarası. 2.500 metrelik uzunluğu, kristal berraklığındaki turkuaz rengi suları ve masalsı sarkıt-dikit oluşumlarıyla Altınbeşik Mağarası doğa fotoğrafçılarını kendine çekiyor. Burada botlarla mağara gezisi yapılabiliyor.
Eynif Ovası’nda yer alan Tol Han, Selçuklu döneminin önemli kervansaraylarından biri olarak biliniyor. Bugün sadece kalıntıları kalsa da, o dönem kervanların dinlenme ve güvenli konaklama noktası.
Ormana Köyü ve çevresi, doğayla iç içe yürüyüşler yapmak isteyenler için pek çok seçenek sunuyor. Özellikle İbradı yaylalarına ve çevredeki orman yollarına yürüyüş yapılabiliyor. Toroslar’ın serin havasını soluyabilir, kuş sesleri eşliğinde ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Yürüyüş rotaları hem yeni başlayanlara hem deneyimli doğa yürüyüşçülerine hitap edecek çeşitliliktedir.
Ormana’da çobanların yıllardır kullandığı yayla noktalarına “çoban yatakları” deniyor. Bu taş platformlarda keçi ve koyun sürüleriyle birlikte gün doğmadan başlayan hayat, köy kültürünün en canlı örneklerinden biri. Çobanlarla birlikte yaylalara çıkarak, geleneksel hayvancılık yöntemlerini gözlemleyebilir, taptaze yayık ayranı içerek bu sade ama etkileyici yaşam tarzını deneyimleyebilirsiniz.
Her yıl Ağustos ayının sonlarına doğru düzenlenen Ormana Üzüm Festivali düzenleniyor. 57 yıldır kesintisiz devam eden bu festivalde, el emeğiyle hazırlanan reçeller, şaraplar, kurutmalıklar ve daha fazlası sergileniyor. Etkinlik, köy halkıyla birlikte şenlik havasında geçiyor.
Ormana ziyaretinizde mutlaka köy fırınında pişen ekmeğin tadına bakın. Dağ kekiğiyle harmanlanan ballar, ev yapımı reçeller ve doğal ürünlerle hazırlanan kahvaltılar ile güne enfes bir başlangıç yapabilirsiniz. Akşam yemeği için ise Berberoğlu veya Sınat gibi yerel restoranlarda, köyün kendi bahçelerinden toplanan sebzelerle yapılan yemekleri deneyimleyebilirsiniz.
Antalya şehir merkezine yaklaşık 120 km mesafede bulunan Ormana’ya ulaşım özel araçla yaklaşık 2 saat sürüyor.
markasıdır.
Haber Gönder
