“türkiye’de Anne Olmak, Annelerimiz” Paneli (1)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’de hergün gözyaşı döken annelerin bulunduğunu belirterek, “Bizim ülkemizde askerdeki çocuğu, dağdaki çocuğu için her gün kaygılanan, her gün endişelenen anneler var” dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Vodafone tarafından düzenlenen “Türkiye’de Anne Olmak, Annelerimiz” konulu panel, Congresium ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. Panele, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binalı Yıldırım, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, sanatçı Mehmet Aslantuğ, programcı Beyazıt Öztürk, işadamı Ali Ülker’in, Vodafone İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Panel öncesi, Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Kadın El Emeği Ürünleri Sergisi”nin açılışını gerçekleştirdi. Stantları tek tek dolaşan Emine Erdoğan ve Bakan Şahin kendilerine ikram edilen kahveden içti. Stantlardaki ürünleri de inceleyen Erdoğan ve Bakan Şahin, kadınların el işi emeklerini de hayranlıkla inceledi.

Serginin açılışının ardından Gazeteci Nilgün Balkaç’ın moderatörlüğünde; Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ulaştırma, Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım, gazeteci Ekrem Dumanlı, sanatçı Mehmet Aslantuğ, programcı Beyazıt Öztürk ve işadamı Ali Ülker’in panelist olarak katıldığı “Türkiye’de Anne Olmak, Annelerimiz” konulu panel düzenlendi.

Panel öncesi bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Pazar günü Anneler Günü’nün kutlanacağını belirterek, Anadolu’nun, Trakya’nın tüm annelerini, yer yüzündeki tüm annelerin anneler günü kutladığını belirtti. Annelerin evlatlarıyla, sevdikleriyle beraber huzur içerisinde bir hayat sürmelerini temenni ettiğini belirten Emine Erdoğan, “Başta sayın Annem ve sayın Başbakanımızın annesi olmak üzere, hakka kavuşmuş tüm annelere de rahmetle, minnetle yad ediyor. Mekanları inşallah cennet olsun diyorum” dedi.

Annelerin dünyanın en güzel sıfatlarını hak eden, hatta tüm o sıfatları annelik duygusu içinde somutlaştıran müstesna varlıklar olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, anne ve anneliğin tarifi mümkün olmayan yaşanan ama izahı yapılamayan bir duygu olduğunu söyledi. Öyle kavramların olduğunu tarif edilemeyeceklerini ama anneye benzetildiklerin de somut hale geldiğini dile getiren Emine Erdoğan, “Örneğin melek çocukta bir fikir oluşmaz. Ama melek anne gibidir denildiğinde çocuk meleğin nasıl bir şey olduğunu anlar. Örneğin cennet denildiğinde çocuğun gözün gözünde pek bir şey canlanmaz. Ama cennet anne gibidir denildiğinde çocuk cenneti anlar. Cennetin kokusu annenin kokusu gibidir denildiğinde, çocuk cennetin konusu ruhunda hisseder. Aynı şekilde vatan kavramını en iyi izah eden kavramda hiç kuşkusuz annedir. Anne ile vatanı bir tutan çocuk tıpkı anne gibi vatanın da bir sığınak, güvenli bir çatı, şefkatli bir yuva olduğunu anlar” diye konuştu.

“ANNELER YERYÜZÜNDEKİ EN BÜYÜK ŞAİRLERDİR”

Annelerin hiç kuşkusuz yer yüzündeki en büyük şairler olduğunu belirten Emine Erdoğan, yeryüzündeki bütün tarif içinde en güzel şiirleri yazanların hiç kuşkusuz anneler olduğunu belirtti. Bir çocuğun anne tarafından yazılmış, anne tarafından şekillendirilmiş bir şiir olduğunu kaydeden Erdoğan, şiir ile şair arasındaki ilişki gibi anne ile çocuk arasındaki ilişki bağ ve duygularda tarif edilemeyeceğini söyledi. Yeryüzündeki kelimelerin tarif etmekte aciz kalacağını sözlerine ekleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ama ben yeryüzündeki tüm insanların annelik duygusunu bir an olsun, bir nebze olsun yüreklerinde hissetmelerini gerçekten çok arzu ederim. Anneliğin o yüce duygusunu o muhteşem hissiyatına biran, bir nebze yüreğinde hisseden kişi inanın kolay kolay kötülüğe yeltenemez. Annelik duygusunu tatmış bir kişi inanın kolay kolay bir cana kıyamaz. Adeta şiir yazar gibi, adeta hayata bir imza atar gibi, canında can taşıyan, dünyaya canlı bir eser bırakan anne hiçbir canı incitemez. Her birimiz gün içerisinde yüzlerce, binlerce hatta bazen televizyon yoluyla milyonlarca farklı bir fotoğrafa bakıyoruz. Böyle bir kalabalık içinde maalesef bazı fotoğraflar üzerinde dikkatlice düşünemiyor, onların üzerinde hassasiyetle duramıyoruz. Bazen önümüze öyle fotoğraflar geliyor ki, yüzlerce, milyonlarca fotoğrafın ve haberin arasında onlara gerekli değeri veremiyoruz. Geçtiğimiz yıl Gazze’den bir fotoğraf ekranlara yansıdı. Bir anne acımasız saldırıda hayatını kaybetmiş, hastanede bir sedye üzerinde boylu boyunca yatıyor. Bir bebek ağzında emziği ile annesinin cansız bedenin yanında ağlıyor. O bebek ölümün ne olduğunu bilmiyor. Annesine ne olduğunu anlamıyor. Annesinin neden kalkıp kendisini emzirmediğine anlam veremiyor. Gazze’deki buna benzen nice fotoğraf gibi Somali’den, Afganistan’dan, Irak’tan çok acı fotoğraflar geldi.

“ÇOCUKLARIN VE ANNELERİN KATLEDİLDİĞİ BİR YERDE VİCDANLIK VE İNSANLIK ÖLMÜŞTÜR”

İki yılı aşkın bir süredir Suriye’den acı fotoğrafların geldiğine dikkat çeken Erdoğan, Suriye’den çok trajik ve çok sarsıcı fotoğrafları gördüklerini belirtti. Bu görüntüler karşısında arş-u ala nın bile göz yaşı dökeceğini ifade eden Erdoğan, “İnanın bu acılar karşısında melekler bile yüzlerini kapatıyordur. Ama ne yazık ki tüm insanlığın, tüm dünyanın bu görüntülere aldırmadığına, bu görüntüler karşısında titremediğine, bu manzaralar karşısında utanç duymadığını görüyoruz. Hemen kanal değiştiriliyor, hemen sayfa değiştiriliyor, hemen gözler kapatılıyor. Ama biz görsek de, görmesek de bu coğrafyalar da ya anneler çocuklarının başında yada çocuklar annelerinin başında o büyük acıyı yaşamaya devam ediyorlar. Sevgili kardeşlerim şundan emin olun ki çocukların katledildiği bir yerde insanlık ölmüştür. Şuandan emin olunuz ki annelerin katledildiği yerde vicdan körelmiştir. Emin olun annelerin her gün ağladığı bir yerde merhamet yok olmuştur. Bize ne kadar uzak, ne kadar yakında olursa olsun insanlığımız adına çocukların öldürülmesine karşı çıkmak zorundayız. Hangi ülkede, hangi coğrafyalarda olursa olsun annelerin katledilmesine dur dememiz lazım. Hangi görüşe, hangi inanca, hangi etnik kökene mensup olursak olalım vicdan adına, merhamet adına, insanlık adına annelerin gözyaşlarını dindirmek için sesimizi yükseltmemiz lazım” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’DE YILLARDIR GÖZYAŞI DÖKEN ANNELERİMİZ VAR”

Türkiye’de yıllardır göz yaşı döken annelerin bulunduğunu belirten Emine Erdoğan, Türkiye’de yıllardır kaybettikleri çocuklarını arayan annelerin olduğunu belirtti. “Bizim ülkemizde askerdeki çocuğu, dağdaki çocuğu için her gün kaygılanan her gün endişelenen anneler var” diyen Erdoğan, “Bir ülkede anneler ağlıyorsa, bir ülkede anneler evlat hasreti çekiyorsa, bir ülkede anneler evlat acısıyla inliyorsa inanın o ülkede refah, o ülkede huzur, o ülkede kardeşlik asla egemen olamaz. Ağlayan bizim annemiz olmayabilir, yitip giden bizim evlatlarımız olmayabilir. Ama bu vatanın bu toprağın, bu ülkenin anneleri ağladıkça hiç kimse mutlu olamaz, hiç kimse tebessüm edemez. Mesele sadece bazı annelerin değil hepimizin meselesidir. Mesele hepimize bir anne olan vatanımızın meselesidir. Kardeşlerimizin meselesidir. Ben 2013 yılı anneler gününü Türkiye’nin tüm anneleri için en farklı anneler günü olacağına inanıyorum. 2013 yılı Anneler Günü’nün annelerin tebessüm edeceği, annelerin dolacağı bir anneler günü olacağına kalpten inanıyorum. Herkesi bu anneler günün farklı olması için bu anneler günün tüm anneleri sevindirmesi için elini, bedenini, yüreğini, ortaya koymaya çağırıyorum” dedi.