Uludağ Ekonomi Zirvesi

TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, "Dış ticarette bazı bloklar artmaya başladığı zaman, biz dış ticaretimizin büyük çoğunluğunu Avrupa'ya yapıyoruz, o zaman kendimize yeni pazarlar aramak durumunda kalıyoruz. Bunları koordineli bir şekilde yürütmek ve o koordinasyonu sağlamak durumundayız." dedi.

"Uludağ Ekonomi Zirvesi"nde moderatörlüğünü EY Türkiye Ülke Lideri Metin Canoğulları'nın yaptığı "Global Belirsizlikte Büyüme" oturumunda bir konuşma yapan Leblebici, 2018'in zorlu bir yıl olduğunu söyledi.

Bu zorlukların altında çeşitli nedenler olduğunu belirten Leblebici, şunları belirtti:

"Tabii ki biz 2018'de birtakım zorluklar yaşadık. 2018 sadece Türkiye için zor bir yıl değildi, genel itibarıyla zor bir yıldı. Biz biraz daha negatif ayrışmış olabiliriz ama 2018 yılının geneline baktığınızda aslında gelişmekte olan ülkeleri negatif trade etmek daha basit bir işti. Fundamentallerine bakmadan daha basit bir işti. Bunun arkasına yatan belirgin sebepler vardı, faiz politikasının değişmesi ve kitlenin azalması, FED'in bilançosunun küçültülmesi ve bununla ilgili beklentilerin yansıması. Bunlar aşılabilen şeyler mi? Bizim bildiğimiz para politikaları, bizim bildiğimiz uluslararası ilişkiler biraz daha geçmiş güvene dayanan ilişkilere sahip unsurlardı."

Leblebici, Türkiye'nin klasman olarak kendisini G20'de konumlandırdığını anlattı.

Türkiye'nin, G20'de daha iyi bir iletişim, para politikası ve koordinasyonla hem jeopolitik hem de para politikaları anlamındaki riskleri dengelemekle yükümlü olduğunu vurgulayan Leblebici, şöyle dedi:

"Bu sadece Türkiye için değil dünya için gerekli bir iş. Bütün G20 ülkeleri dünyada verimliliği artırabilmek ve diğer jeopolitik riskleri azaltabilmek için bence koordinasyon kurmak durumundalar. Evet bazen kendi şirketlerinizin karlılığından ya da kendi şirketlerinizin extreme lobilerinin altında verdiğiniz kararlar geçici olarak size fayda sağlayabilir ama bir süre sonra eğer dünya trendini daraltır ve dünya ticaretini küçültür hale gelmeye başlarsa bu ne verimlilik açısından iyi olacak ne de jeopolitik işler açısından olacak."

Ümit Leblebici, dünyanın böyle sorunlarla sürekli karşılaştığını ancak bunu sürekli iletişimle çözüldüğünü ifade etti.

- "Türkiye 100-110 milyonluk bir ülke"

Türkiye ekonomisinin dünyadaki yerine değinen Leblebici, şunları kaydetti:

"Türkiye aslında dünyanın bir parçası, 168 milyar dolar ihracatı, 250 milyar dolar ithalatı, 400 milyar dolarlık sadece dış ticareti olan bir ülke. Biz ülke nüfusuna 80 milyon diye bakıyoruz ama ülkenin o anda içinde bulunulan nüfus belki bundan daha da fazla. Turistler var, gelen göçmenler var, transit olarak yük taşıyan insanlar, bunların yedikleri içtikleri her şey var. 100-110 milyonluk bir ülkeden bahsediyoruz. Böyle bir ülke. Hem Doğu'nun hem Batı'nın ortasında duran bir ülke."

Leblebici bazı belirsizliklerin ortaya çıkması ve ve koordinasyonların kopmaya başlasıyla Türkiye'nin daha fazla entegre olmaya çalıştığını dile getirerek, şunları belirtti:

"Dış ticarette bazı bloklar artmaya başladığı zaman, biz dış ticaretimizin büyük çoğunluğunu Avrupa'ya yapıyoruz, o zaman kendimize yeni pazarlar aramak durumunda kalıyoruz. Bunları koordineli bir şekilde yürütmek ve o koordinasyonu sağlamak durumundayız. O nedenle bu koordinasyon ümitsiz miyim? Hiçbir zaman ümitsiz değilim. Türkiye bence senelerdir bu koordinasyonu sağlayan bir ülke hatta seneleri de geçiyorum, yüzyıllardır bu koordinasyonu yapan bir ülke. O nedenle de konsensüsü daima bulacaktır."