BİZE ULAŞIN
***
PTT 1. Lig'de de durum farksız değil. Milyonlarca renk sevdalısının aksine yalnızca yerel duygularını tatmin eden bu ligin takipçileri de, "Transfere doydu" diyebiliriz. Kısa kısa değerlendirecek olursak; Kouemaha'lı Adana Demir, Tiago'yu kimseye kaptırmayan; Fabiano ve Ergin Keleş'le gücüne güç katan Adanaspor, yabancılar hariç bu ligin en iyilerini bünyesine alan Ankaraspor, eldeki sağlam iskeleti transfer hamuruyla 'çilekli' pasta haline getiren Balıkesir ve son olarak Mehmet Batdal-Alparslan Erdem ikilisini renklerine bağlayarak işi iyice abartan Belediye... Dimitrov'lu Bolu, Subasic'li Ordu, Nduka'lı Mersin, Ofoedu ve Ars'lı Karşıyaka'dan zaten bashetmeye gerek yok.
***
Ancak bir transfer var ki; üzerinde biraz durmak gerek. Kuşkusuz son günlerin en çok konuşulan-eleştirilen-övülen transferlerinden biriydi, Drogba-Burak-Umut-Elmander gibi forvetlerin alterantifi olan Sercan Yıldırım'ın Şanlıurfaspor'a kiralık olarak gitmesi. Bu olayı bir Urfa cephesinden bir de Sercan Yıldırım tarafından değerlendirmek gerek. O zaman Şanlıurfa tarafından başlayalım işe. Hatta biraz abartıp mevki mevki gidelim...
***
Kaleci Atacan'ın boşluğu Orduspor'dan Fevzi'yle doldu. Yedeği Zekeriya da onu aratmaz. Sağ beke bu ligin tecrübeli ismi Engin Aktürk geldi. Alternatifi İzzet Kaya. Abdülhamit de buranın oyuncusu. Stoperde, PTT 1. Lig'in en iyilerinden Onur'la şampiyonluk yaşamayı alışkanlık haline getiren Ozan var. Raşit hoca sağ bek Abdülhamit'i de kaya gibi bir stopere çevirdi. Sol bekte Kağan ve Onur Güney sezonu sırtlar, götürür. Kanatlarla birlikte orta sahaya bakalım bir de; Sankoh, Sezer Badur, Murat Kayalı, İsmail Haktan, Youssef, Sedat Ağçay, Mehmet Ayaz çok mecbur kalırsan Berkin Arslan. 3 ayrı takımı zirveye oynatmaz mı bu saydığımız isimler! Ve gelelim Şanlıurfaspor'u rakiplerinden bir adım öne çıkaran, 'Uzay' sıfatının en çok yakışmasını sağlayan forvet hattına...
***
Karşıyaka'nın tarihine geçen Banahene, Buca'da ikinci yarı şov yapan Yasin Avcı, yönetimin Gekas'ı Fotakis, Raşit Çetiner'in büyük patlama beklediği Tunç Behram. Orta saha olarak saydığımız birbirinden hızlı kanat ve ofansif yönü yüksek olan oyuncularıyla nasıl bir gol yollarına sahip olacağı aşikâr bir biçimde ortada Güneydoğu ekibinin. Bence savunmaya alınacak bir ya da iki alternatif isimle çok rahat zirveye oynayacak bir Urfaspor var, Raşit hoca da zaten bunun farkında. Ancak yönetim bir 'Çilek' almak istiyordu. Deneyimli hoca da Culio'yu işaret ediyordu. Fakat Fotakis bombası rotayı Sercan'a çevirdi. Raşit Çetiner de 'Hayır' demedi. Yani diyeceğim o ki; Şanlıurfaspor zaten Sercan'sız da çok rahat şampiyonluğu kovalayabilirdi. Dolayısıyla aman aman ihtiyaç duyulan bir transfer değildi.
***
Ama Sercan için durum farklı. Genç yaşında Bursa'da yaşadığı zirvenin ve Şampiyonlar Ligi tecrübesinin kıymetini bilemedi. Büyük umutlarla geldiği Galatasaray'da da beklentilere cevap veremedi. Sivasspor'a gitti, kadroya zor girdi. Daha lig bitmeden Kırmızı-Beyazlılar'daki macerasına da son verdi. Bu paraşütsüz düşüşün bir çıkışı olması gerekiyor. Çünkü Sercan henüz 23 yaşında ve hala farkına varamadığı özel meziyetlere sahip. Eğer yeniden Galatasaray'a dönmek istiyorsa; hiç değilse kariyerine Süper Lig golcüsü olarak devam etmeyi düşünüyorsa; Şanlıurfa onun için büyük fırsat. Ama Bu ligi hafife alırsa, disiplinde taviz vermeyen Raşit Çetiner'in gözüne giremezse, 'Bu ligden bir Sercan Yıldırım geçti' dedirtemezse sönüp gider, kimse hatırlamaz. Ancak burada yeniden doğup eski günlerine dönerse onun öyküsü de uzun yıllar unutulmaz. Yani Urfa'nın Sercan'a değil, Sercan'ın Urfa'ya ihtiyacı var. Şimdi her şey onun elinde...
