Özellikle öğrenciler için çok tuzlu bir şehir. EUR faktörü dışında şehir gerçekten çok pahalı, örneğin bir öğün yemek için 15 EUR, bir cafede kahve ve pasta ikilisini yapmak için 15 EUR ödemek gerekiyor. Bu sebeple gittiğimiz yerlerde gördüğümüz kadarıyla turistleri de gençlerden pek oluşmuyor :)
Viyana, kışları çok soğuk bir şehir olduğundan kışın gitmek biraz riskli. Hem hava erken karardığından hem de bahar ve yaz gibi insanlar sokakta olmadığından, ayarlayabiliyorsanız kış dışında gidin. Bizim iki gidişimiz de kış aylarındaydı ama bir dahaki sefere artık :)
Viyana’nın cafe kültürü ise gerçekten inanılmaz, 1800’lerden kalma bir sürü cafesi bulunuyor. Eski zamanlarda bu kahveler de edebiyat konuşulup tartışılıp insanlar sosyalleşiyormuş. Günümüzde örneğin Cafe Central’de piyano dinletisi bile oluyor, çok güzel değil mi? :) Şehir çok entellektüel olduğundan Opera da yaklaşık her gün bir oyun var. Baloya gider gibi giyinen şık insanlar çok zarifler. Opera’da oldukça pahalı ancak turistler için ayakta izlemeli biletler yer almakta, detayları aşağıda bulabilirsiniz. :)
Viyana’ya Giriş
Şehirde ulaşım inanılmaz kolay. Uzak semtlere bile en az iki farklı yol ile gitmek mümkün. 5 tane metro, tramvay, otobüsler yer alıyor. Merkezi olmayan yerlere ayrıca tren de gidiyor. Bilet soran görevliler yok ancak bilet alın mutlaka :) Kalacağınız gün sayısına göre 72 saatlik ya da haftalık geçerli pass alın. Metro girişlerinde yer alan makinelerden kart ya da nakit yoluyla alabilirsiniz. Biletin geçerli olması için yine girişlerde yer alan aletlere okutunca biletin süresi başlıyor. 72 saatlik geçiş 16.5 EUR.
Viyana’da ulaşımın çok iyi olduğundan bahsettik. Cuma ve cumartesi geceleri metrolar 7-24 çalışmakta. Çok iyi değil mi? :)
Viyana’da kapalı alanda sigara içmek yasak değil, çok şaşırtıcı değil mi? İçerde oturulduğu takdirde saçınızdan iç çamaşırınıza kadar her şeyiniz sigara kokuyor :(
Viyana oldukça aristokrat bir şehir. Cafe kültürleri oldukça gelişmiş cafelerde 50 yaş üzerinde çiftler ve gruplar kahve içip sosyalleşiyorlar. Bizim cafe kültürümüzden oldukça farklı.
Şehirde İngilizce bilmeyen insan pek yok. İngilizce bilmeseniz bile Türkçe ile idare edebileceğiniz çokça da cafe ve restoran bulunuyor. Bazı döner büfelerin de Türkçe sipariş veriyorsunuz :)
The Breakfast Club, Schleifmulgasse 12: Kahvaltı seçeneklerinde omletten eggs benedict’e krepe kadar birçok şey bulunuyor. Omlet ve eggs benedictlerine bayıldık. Krep ise İstanbul’da alışkın olduğumuz kreplerden farklı kremalıydı, pek beğenmedik.
Cafe Demel, Kohlmarkt, 14: Demel Viyana’nın en meşhur pastanelerinden biri. Masalara doğru giderken camla çevrili pasta üretiminin içerisinden geçmek insanı büyülüyor. Meşhur olunca tabi kapısında sıralar eksik olmuyor bazen sinir edici boyutlara ulaşsa da gidilmesi gereken bir pastane. Viyana’nın en çok sevdiğimiz tatlılarından Maroni Frou Frou söylüyoruz. Maroni tatlısı rendelenmiş kestaneden oluşan bir tatlı, yanında ayrıca erimiş çikolata ve çilek ile servis ediliyor. Her yerde bu şekilde servis edilmiyor ancak bizce en lezzetlisi Demel’de. Paket olarak da pasta satan Demel, pazar günleri de açık oluyor.
Cafe Landtmann, Universitätsring 4: Rathaus yakınlarında yer alan bu kahvecinin kocaman bir bahçesi var. Viyanalı ünlü besteci Gustav Mahler ise buranın müdavimlerindenmiş. Burada da Maroni Frou Frou söyleyip melange ile afiyetle yiyoruz. Landtmann’ın Maroni’si ise biraz daha farklı, porsiyonu daha büyükçe ve çikolata-çilek ikilisi yer almıyor. İşini çok sevdiği her halinden belli Türk garsona rastlarsanız sizden iyisi yok :)
Cafe Mozart, Albertinaplatz,2: Albertina Müzesi’nin hemen karşısında yer alan Mozart Cafe ise en eski cafelerden biri. Dünyanın birçok yerine ait kahvelere sahip, Türk kahvesi bile menülerinde yer alıyor. Burada içinde elma yer alan milföy hamurundan oluşan Apple Strudel yedik. Normalde vanilya sosla sunulan Apple Strudel’i ağır olur diye vanilyasız aldık ve çok memnun kaldık, çok hafifti. :)
Cafe Hawelka, Dorotheergasse, 6: Dönemin önemli edebiyat cafelerinden olan Hawelka Nazım Hikmet’in de uğrak yerlerinden biriymiş. Cumartesi günü yer bulmak biraz zor olabilir ancak mutlaka gitmelisiniz.
Cafe Central, Herrengasse, 14: Central Cafe cumartesi günü yaptıkları piyano dinletisi ile Viyana’nın ne kadar entellektüel olduğunu gösteriyor. Kahvaltıları da olan Central Cafe’ye de mutlaka gidin.
Julius Meinl, Graben, 19: Stephansplatz’ın ilerisinde iki kattan oluşan Julius Meinl’ın hem cafesi hem de marketi bulunuyor. Markette Julius Meinl bez çanta da satılıyor. Hediyelik eşyalar çok pahalı olduğundan bu çanta 5 EUR’ya iyi bir seçenek olabilir. :)
Kleines Cafe, Franziskanerplatz, 3: Before Sunrise filminde bir sahne bu cafede çekildiğinden popüler bir cafe. Tavanları alçak olduğundan biraz basık, öğle saatlerinde daha güzel oluyor. Menüsünde alkollü içecekler de yer alıyor.
1516 Brewing Company, Krugerstraße 18: Kendi biralarını üreten ve barın etrafında yer alan fıçılardan direkt bardaklara dolduruyorlar. 1.5 litrelerik biraverini iki kişi rahatlıkla içebilir, içimi de oldukça hafif. Geceleri yüksek sesli müzik çalan bu pubta mutfak gece 2’ye kadar açık. Schnitzel ve hamburgerleri bir harika ;)
Salm Brau Klosterbrauerei, Rennweg 8: Kendi biralarını üreten diğer yer ise Salm. Salm bir restoran olup geleneksel kıyafetle garsonlar hizmet veriyor. (Oktoberfest’te giyilen kıyafetlerle :)) Kaburga severseniz burada mutlaka ama mutlaka Ribs yiyin, kocaman porsiyonu var iki kişi paylaşadabilirsiniz. Schnitzel ne kadar farklı olabilir ki demeyin. Kızartmadan çok yumuşacık etin tadı geliyor ve yanında servis edilen patates salatası ile birbirlerini tamamlıyorlar. Viyana’ya gelmişken buraya mutlaka gelin ;)
Maschu maschu, Neubaugasse 20: Sahibi Türk olan bu fast food restoranda ise falafeller çok lezzetli. 5 falafelden oluşan porsiyon atıştırmak için çok ideal. Schewedenplatz’ta da şubesi bulunuyor.
Neni am Naschmarkt, Naschmarkt, Stand 510: Naschmarkt’ta yer alan bu restoranın karşılıklı iki yeri olmasına rağmen, akşamları çok kalabalık olduğundan yer bulmak biraz zor olabiliyor. Genel olarak Orta Doğu mutfağına sahip Neni’de Jerusalem Plate’i çok beğendik. Domatesli tavuk ile servis edilen humusun yanında pita ekmekleri de yer alıyor. Hamburgerlerini de çok beğendik. Hamburgerlerin yanındaki patatesler biçimsiz olduğundan ön yargılı yaklaşmıştık ancak tadı muhteşem, kesinlikle dondurulmuş değil. ;)
Naschmarkt Deli, Naschmarkt, Stand 421-436: Naschmarkt’taki Deli ise buranın bir diğer popüler restoranı. Sahibi Türk olan Deli’de kahvaltı, humus ve falafel çeşitleri çok seviliyor. Neni’ye kesinlikle gidin eğer vaktiniz varsa Deli’yi de deneyin.
Figlmueller, Wollzeile 5 ve Backerstrasse, 6: 2 tane şubesi bulunan Figlmueller Viyana’nın en bilindik schnitzelcisi. Haliyle kapısında oldukça sıra olan Figlmueller’e gitmeden rezervasyon yapın. Online rezervasyon yapmak çok basit, bazı günler dolu bile olabilir. Buradan kontrol edin. Sadece tavuk ve domuz schnitzel’i olan Figlmueller’de schnitzel incecik ama kocaman olduğundan iki kişi paylaşmak daha ideal. İki kişilik patates salatası alıp tek schnitzel ile hem cebiniz rahatlar hem de karnınız doyar. :)
Crossfields Australian Pub, Maysedergasse 5: Viyana’da en ilgili çekici publardan biri olan Crossfields Avusturalya yemekleri yapan bir pub. Viyana’da ‘Avusturya’da kanguru olmaz.’ diye çanta, magnet vb. bulunmasına rağmen bir Avusturalyalı pub var. Kanguru etinden yaptıkları hamburger çok ilgi çekici. Kanguru eti biraz daha kuru olduğundan çok çok lezzetli değil ancak değişik tat denemeyi sevenler için mutlaka uğranması gereken yerlerden.
Happy Noodles, Viyana’da meydanların önemli noktalarında bulunan bu büfede noodle, döner ve sosis çeşitleri yapılıyor. Özellikle gece eğlenme sonrasında burada mutlaka bir şeyler atıştırın. Akşam saatlerinde çalışanlar Türklere dönüştüğünden Türkçe konuşmak serbest :)
Avrupa’da Noel öncesi kurulan yılbaşı marketleri çok görkemli oluyor. Şehirde birden fazla yere kurulan marketler tüm meydanlara kurulup hem turist hem de yerliler tarafından ziyaret ediliyor. Viyana, Noel’de soğuk olmasına rağmen gerçekten çok hareketli ve eğlenceliydi. Özellikle Christmas Marketlerde yer alan punsch (sıcak şarap), Viyana’da en sevdiğimiz içecek oldu. Punschlar market nereye kurulduysa onu simgeleyen bir bardakla depozitolu olarak sunuluyor, dilerseniz bardağı hatıra olarak da saklayabiliyorsunuz. Ya da punsch bittikten sonra bardağı iade edebiliyorsunuz. Biz Schönbrunn, Rathaus ve Stephansplatz’ta yer alan bardakları geri vermedik, hatıra olarak İstanbul’a getirdik. :)
Rathaus: Belediye Binası’nın önündeki meydanda yer alan Chritsmas Market, Viyana’nın en büyüklerinden ve en kalabalıklarından biri. Herkese göre yiyecek, içecek, hediyelik eşyası bulmak mümkün. Rathaus’ta ekmek ile servis edilen çorbadan, sosisten tattık. Domates çorbası biraz salçalı olduğundan yedikçe ağır geliyor. Ancak hava soğuk olduğundan içimizi ısıttı. Sosis severler içinse çok fazla seçenek yer alıyor. Kaşarlı ve baharatlı sosisi denedik, oldukça lezzetliydi. Sandviç sosisler dışında ince ve uzun çubuk şeklinde sosisler de satılıyor. Baharatlı olan bu sosislerin 3 tanesi 1 EUR. Yeni tatlara açıksanız mutlaka deneyin. :)
Bu kadar Viyana beni kesmedi diyenleri buraya alalım.