Kulübün internet sitesi aracılığıyla açıklamalarda bulanan Başkan Yazıcı, "4 Ekim 2012 Perşembe günü Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Disiplin Kurulu tarafından açıklanan kararla, kulübümüzün iki maçını iç sahasında seyircisiz oynama cezasıyla cezalandırıldığı belirtilmiş ve bu haksız, hukukun temel ilkelerini çiğneyen karara karşı tahkim kuruluna müracaat edileceği resmi sitemizden duyurulmuştu.
[
* SÜPER LİG PUAN DURUMU İÇİN TIKLAYIN](http://iddaa.mynet.com/puandurumu?ligid=1%22)
CANLI MAÇ SONUÇLARI İÇİN TIKLAYIN
Anadolu'dan çıkan son şampiyon kulüp olarak TFF tarafından uygulanan rekabette eşitlik kurallarını alt üst eden, medya izlenme oranlarına göre hak dağıtan kuralları, yani kuralsızlıkları çeşitli defalar olgun ve basiretli üslupla türlü zeminlerde dile getirdik. Ancak, dile getirilen bu açık haksızlıkların seçilmiş yetkililer tarafından çaresizlik ve vurdumduymazlıkta bugüne kadar nazarı dikkate alınmamış olduğu şayanı hakikattir. Ayrıca Bursaspor Kulübü olarak TFF'nin yanlı tutum ve uygulamalarıyla maalesef kulübümüze karşı son örnekte olduğu gibi ağır ceza uygulamalarına muhatap oluyoruz" dedi.
TFF'nin bu tutumunun başka takımlara uygulanmadığını ifade eden Yazıcı, "Nitekim takımınızın en büyük gücü seyirci olduğu halde, bizi seyirciden mahrum etmek amacıyla 06 Eylül 2012 tarihinde (Cumartesi günü) müsabakamız saat 17.00'de oynanmıştır. Bu saatte taraftarımızın çoğunluğunun Bursa'nın sanayi şehri olması, taraftarların çoğunluğunun çalışan kesim olması sebebiyle stada takımlarını desteklemeye gelemeyeceği açıktır. TFF aynı uygulamayı şampiyon olmuş diğer takımlara acaba yapabilecek midir? Kış saati uygulaması ile cumartesi günü saat 16:00 itibariyle acaba şampiyon olmuş hangi takımın müsabakasını kendi evinde oynatabilecektir? Oynatamayacaktır!" diye konuştu.
PFDK tarafından verilen cezanın çok ağır olduğuna dikkat çeken Yazıcı, "Son olarak 4 Ekim 2012 Perşembe günü TFF disiplin kurulu tarafından takımımıza sadece bir-iki taraftarın sebep olduğu, olay yerinde diğer taraftarlarca bastırılan tribün olayı gerekçe gösterilerek iki maç seyircisiz oynama cezası verilmiştir. Bu ceza son derece ağır olup bizi seyircimizden mahrum etmeye yöneliktir. Kim olduğu belli olmayan bir kişi tarafından münferit olarak gerçekleştirilen provokatif eylem neticesinde kulübümüzün bu denli ağır bir ceza alması maalesef TFF'nin yanlı, adil olmayan, rekabette eşitsizlik oluşturan, hukuka aykırı tutum ve davranışının açık bir göstergesidir. Kulüp olarak tribünde yaşanan münferit olsa da bu tarz olayları tabii ki nefretle kınıyor ve benzer bir durumun gerçekleşmemesi için maddi manevi tüm tedbirleri emniyet güçlerimizle birlikte almaya özen gösteriyoruz. Ancak bir delinin attığı taşı kuyudan 40 akıllının çıkaramadığı atasözlerimize yerleşmiş bir realitedir. Kulübümüze uygulanan bu tür bir cezalandırma anlayışı, cezada şahsilik prensibinin açık ihlalidir. Hani sporda şiddet yasası cezada şahsilik prensibini öne çıkaracaktı? Sahaya yansımayan şike şike olarak değerlendirilmedi de, sahaya yansımayan iki kişinin kavgası ile sahamızda Fenerbahçe ve Kasımpaşa maçları seyircisiz oynatılarak nasıl bir sonuca ulaşılmak isteniyor? Devlet büyüklerimiz bile suç ve cezada şahsilik prensibini spor dünyası için sürekli dillendirirken, şike soruşturmasında bile TFF kararlarında bu anlayış açıkça vurgulanmış iken, bu açılım ve gelişmeye neden konu Bursaspor olunca kapalı kalınmaktadır? TFF yönetimini göreve başladığı andan itibaren haklı endişelerimiz ile desteklemeyen kulüp olarak TFF'nin şimdi bizden bunun acısını çıkardığını düşünüyorum. Bu itibarla Bursaspor olarak kulübümüze yapılan tüm haksız uygulamalara karşı başından itibaren sergilediğimiz haklı dik duruşumuza devam edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururum" açıklamasında bulundu.