İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, "İş sağlığı ve güvenliği öyle sihirli bir anahtar, öyle sihirli bir cümle ki öyle sihirli bir kelime ki iş yerlerinin prestijlerini koruyor" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Genel Müdürlüğü tarafından, Palandöken Dağı'nda bir otelde, "81 İlde İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu Tanıtım Semineri" düzenlendi.
Genel Müdür Özer, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun milletin, çalışanların hayatının korunmasına dönük bir faaliyet olduğunu belirterek, iş sağlığı güvenliğinin Türkiye'nin olduğu kadar dünyanın da yükselen bir değeri olduğunu vurguladı.
"Biz de ecdadımıza layık torunlar olarak, inşallah aynı samimiyetle, aynı gayretle, aynı ciddiyetle gelecek nesilleri korumanın telaşı içerisindeyiz" diyen Özer, iş kazalarının önlenmesi için gereken tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Özer, şunları kaydetti:
"Gereken tedbirler alındığında iş kazaları yüzde 100 önlenir mi- Uluslararası bir kabuldür ki iş kazaları yüzde 98 önlenebilir. O yüzde 2 de sizin dışınızda olan unsurlardan kaynaklanan bazı gelişmelerdir. İş hayatının kemirgenleri, 'kanserli hücre' diye tabir ediyorum, iş kazası ve meslek hastalığını. Eğer tedbirler alırsak, iş kazası, meslek hastalığını büyük oranda önlüyoruz. Yani iş kazaları yüzde 98, meslek hastalarını da yüzde 100 önlüyoruz. İş sağlığı ve güvenliği öyle sihirli bir anahtar, öyle sihirli bir cümle ki öyle sihirli bir kelime ki iş yerlerinin prestijlerini koruyor. Bir iş yerinde iş kazası meydana geldiğinde o iş yerinin prestijini direkt etkiliyor."
-Türkiye'nin iş kazası ve meslek hastalığı karnesi-
Bazılarının iş kazalarını, "iş cinayeti" diye tabir etmeye başladığını dile getiren Özer, hiç kimsenin kimseyi öldürmek için hazırlık yapmadığını veya zemin hazırlamadığını belirterek, tedbir alınmadığı için kazaların meydana geldiğini söyledi.
İş kazalarının önlenebilmesi için farkındalık oluşturulmasını öneren Özer, "İş kazalarının meslek hastalıklarının mali ölçüsü yönünden bakarsak 7.5 milyar TL'dir. Bunların yüzde 98'inin ve yüzde 100'ünü önlediğimizi hesap edersek, hakikatin milli bütçemize büyük zarar veriyoruz. Tedbirler alırsak bunların önüne geçmiş oluyoruz" ifadelerini kullandı.
Bazı iş yerlerinin defalarca iş kazası meydana geldiği için iş yerinin unvanını değiştirmek zorunda kaldığını ifade eden Özer, "Çalışma hayatının hele de iş kazası ve meslek hastalığı karnemizin, dünya ülkeleri arasında oldukça iyi olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü neden İngiltere'de yüz binde 2 kişi, Almanya'da 3, Fransa'da 4 kişi, İspanya'da 6 kişi ölürken iş kazalarında, neden Türkiye'de 10-15 kişi ölsün-" diye konuştu.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler de insanların fanus içerisinde yaşamadığını belirterek, "Tabii en fazla sıkıntı da iş hayatında oluyor. Özellikle sanayileşme ortamında ya da güncel işlerimizde mutlaka bir tehlike var. Bu tehlike alınacak tedbirlerle ciddi manada giderebiliriz. Ama biz bazen 'Türk usulu' bir şeyler yapıyoruz, sıkıntısını da daha sonra görüyoruz" diye konuştu.
Vali Yardımcısı Abdurrahman İçyer ise iş kazası güvenliğinin tanıtımı, uygulanması ve bütün kurumların bu konuyu harfiyen yaşamaları gerektiğini kaydetti.
Muhabir: Ayşe Yıldız
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz