YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Abat: Fakültenin Kapanmaması Için Jandarmayla Irtibata Geçtim

Malatya’daki Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin görülen davada tutuklu sanık İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi...

Malatya’daki Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin görülen davada tutuklu sanık İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, çapraz sorguda, jandarma personeli ile birlikte çalışmasını, "Jandarmayla ilk temasım fakültenin kapanmasını önlemek için oldu. Dönemin rektörü 'Fatih Hilmioğlu' askerden başkasını takmazdı." ifadeleriyle açıkladı. Abat, müdahil avukatların ‘Jandarmayla çalışma yaparken emniyet ile hiç çalıştınız mı?' şeklindeki sorusuna ise susma hakkını kullandığını belirterek cevap vermedi.

Zirve Yayınevi’nde 1’i Alman 3 kişinin öldürülmesine ilişkin Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 59. duruşmasında savunmasının ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Hayrettin Kısa'nın sorularını yanıtlayan Abat, jandarmanın haber elemanı olmadığını ve hiçbir şekilde, hiçbir isim altında para almadığını iddia etti. Abat, Mahkeme Heyeti Başkanı Kısa'nın, ''Sen İlahiyat Fakültesi'nde hadis alanında çalışıyorsun. Yani akademik kürsün bu. Ancak yaptığın misyonerlik çalışmalarının alanınla hiçbir ilgisi yok. Jandarmayla bu kadar teşvik-i mesainin nedeni nedir?'' sorusu üzerine, çalışmalarının tamamını ilahiyatçı kimliği nedeniyle yaptığını söyledi.

Jandarmayla yakın olmasının nedenini o dönemle değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Abat, ''O zaman bu ülkede TSK'ya güven yüzde 90'lar civarındaydı. Dönemin rektörü de askerden başkasını takmazdı. Jandarmayla ilk temasım bu dönemde ve fakültenin varlığını sağlamak için olmuştu.'' şeklinde konuştu.

Duruşmada İlker Çınar ile tanışmasını “Mersin’de bir işim vardı. (Jandarma Astsubay) Murat Göktürk arkadaşıma ‘Mersinde tanıdığı olup olmadığını’ sordum. O da ‘İlker Çınar var’ dedi. Böyle tanıştım” şeklinde açıklayan Abat, daha sonra Mersin'de İlker Çınar ile yaptığı ilk görüşmede, yanında giden uzman çavuş Murat Göktürk'ün resmi görevli olarak orada bulunduğunu söyledi. Abat, oradaki ses kaydının da Göktürk tarafından yapıldığını savundu.

"BU KONUDA SUSMA HAKKIMI KULLANIYORUM"

Jandarmanın haber elemanı olmadığı iddiasını yineleyen Abat, müdahil avukat Hafize Çobanoğlu'nun, "Misyonerlik konusunda yaptığınız çalışmalarda yalnızca jandarmayla mı irtibatlıydınız? Polisten bir yardım aldınız mı?" sorusuna, "Bu konuda susma hakkımı kullanıyorum." cevabını verdi.

Mahkeme başkanı Hayrettin Kısa, "Trabzon'da Rahip Santoro'yu öldüren çocuk 17 yaşında. Hrant Dink cinayetinin sanığı Ogün Samast, İstanbul'a normalde hiç gitmemiş biri ve aynı yaş grubunda. Malatya Zirve Yayınevi cinayetlerinde 5 çocuk, üniversiteye hazırlanan gençler. Tetikçilerin konumuna baktığımızda turfandalık salatalık gibi birbirine benziyor” şeklinde ifadeler kullandı. Abat, bu sözler üzerine Hrant Dink’ün öldürüldüğüne üzüldüğünü, zira Dink’in ölümünden önce 'Ey Kürtler 19. yüzyılda bizi kullanan güçler bugün sizi kullanıyor' şeklindeki ifadelerini anımsatarak "Bence Fransa diasporasıyla Hrant Dink arasında bir sorun olup olmadığı araştırılsın." dedi.

Abat’ın avukatı da suçlamaları reddettiklerini, tahliye yada adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye talep ettiklerini kaydetti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler