YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Aşut: “endüstri 4.0 İle Desktop, Masaüstü Üretim Geliyor”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (MTSO) Şerafettin Aşut, dünyanın bugün dördüncü sanayi devrimi olan...

Aşut: “endüstri 4.0 İle Desktop, Masaüstü Üretim Geliyor”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (MTSO) Şerafettin Aşut, dünyanın bugün dördüncü sanayi devrimi olan ‘Endüstri 4.0’ı konuştuğunu belirterek, ekonominin artık internetin gücüyle bambaşka bir boyuta doğru gittiğini ve masaüstü üretim ile her evin bir üretim yeri olduğunu kaydetti. Aşut, Türkiye’nin de bu çağa bir an önce uyması için bilgisayar programlama dersinin ilkokuldan itibaren artık eğitim müfredatına girmesi gerektiğinin altını çizdi.

“YENİ İMALATÇI VE ÜRETİCİ PROFİLİ MAKER ECONOMY”

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Aşut, yazılı bir açıklama yaparak, hükümetin açıkladığı ar-ge tasarı paketi ve dünyada ekonomik eğilimi değerlendirdi. Dünyada artık Endüstri 4.0 ve ‘Maker’ çağının başladığına dikkat çeken Aşut, daha 3-5 yıl önce 3. Endüstri Devrimi’ni konuşurken, şu anda dünyanın ‘Endüstri 4.0’ı konuştuğuna işaret etti. Davos Ekonomi Zirvesi’nin bu yılki en önemli ana konularından birinin dördüncü sanayi devrimi olan Endüstri 4.0 olduğunu vurgulayan Aşut, “Çünkü ekonomi bilgi ve iletişim teknolojileri ile internetin gücü ile bambaşka bir boyuta gidiyor. İnternet son 15 yılda pazarlama şeklimizi değiştirmişti ama artık üretim şeklimizi değiştiriyor. Yeni bir imalatçı ve üretici profili doğuyor ve buna ‘Maker Economy’ diyorlar. Artık üretimin ölçeği küçülüyor ve ‘desktop’ üretim, yani masaüstü üretim kavramı başlıyor. Artık her ev bir üretim yeri oluyor. Bunun için yeni bir eğitim ekosistemi ve yeni bir destek gerekiyor. Hükümetin açıkladığı ar-ge tasarı paketi kısmen buna destek oluyor ama yapılması gereken daha başka şeyler var. Bunların başında bilgisayar programlama dersinin ilkokuldan itibaren artık eğitim müfredatımıza girmesi gerekiyor. Çünkü geleceğin dili sadece İngilizce öğrenmek değil, geleceğin dili kod yazmak, bilgisayar programı yazmaktır” dedi.

“ENDÜSTRİ4.0 İLE DESKTOP, ‘MASAÜSTÜ’ ÜRETİM GELİYOR”

Masaüstü üretim kavramı ile birlikte artık her evin bir üretim yeri haline geleceğini kaydeden Aşut, “Yeter ki, program yazmayı bilin, tasarım yapmayı bilin ve bunları küçük ölçekte üretecek 3-D üç boyutlu yazıcılar, tarayıcılar, lazer kesiciler ve kişisel kullanıma uygun ve düşük fiyatlı CNC tezgahlara ilgi duyun. Belki de hükümetimizin genç girişimcilerin, yeni nesil ‘Maker’ların kullanabileceği böylesi ekipmanların bulunduğu ortak laboratuarlar kurması veya destek olması önemli bir adım olabilir. Eğer bu becerilere sahipseniz zaten küresel bir üreticisiniz demektir. En basit bir üretimin bile dünyanın diğer ucunda bir alıcısı olabilir. Sermayesi olmayan bir girişimci ile bir anda küresel bir oyuncu olabilir. İşte Endüstri 4.0 kısaca budur” ifadelerini kullandı.Hükümetin, teknoloji geliştirme, bilişim, yazılım gibi katma değeri yüksek alanlar için hazırladığı “Araştırma-Geliştirme” (Ar-Ge) teşviklerinin torba bir tasarı olarak Meclis’e sunulduğunu anımsatan Aşut, Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yasa Tasarısı ile Ar-Ge merkezleri, tasarım merkezleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve ihtisas teknoloji geliştirme bölgelerindeki firmalara yeni teşvikler getirileceğini aktardı. Bu destekleri önemsediklerini, Türkiye ekonomisinin sıkıntılardan kurtulmasında ve ülkeyi geleceğe taşıma anlamında en önemli atılım olarak gördüklerini dile getiren Aşut, yeni Ar-Ge tasarısının neler getirdiğini de şöyle açıkladı: “Tasarıya göre araştırma, geliştirme, tasarım ve yenilik projeleri ile üniversite-sanayi işbirliği faaliyetleri sonucu elde edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanacak. Bu gelirin yüzde 85’i faaliyette bizzat görev alan öğretim elemanlarına ödenecek. Bu uygulama akademisyenleri, bilim insanlarını biraz daha sahaya, reel ekonomiye çekmesi aşamasında önemlidir. Akademisyenler sadece ders vermek için değil, aksine ekonomiye katkı vermek için, üretimin sorunlarını bilgileri ile çözmek için var olmalılar. Elbette bu işbirliğinin ara yüzleri olan teknoparklar, teknoloji transfer ofisleri daha çok çaba harcamak zorundalar. Bu ara yüzler üretim alanlarına inmek zorundalar, sanayicilerle temas etmek zorundalar.

“ŞİRKETLERİN AR-GE KAZANÇLARINDAN 2023’E KADAR VERGİ ALINMAYACAK”

Tasarının yasalaşması durumunda teknoloji bölgesindeki şirketlerin yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlardan 31 Aralık 2023’e kadar gelir ve kurumlar vergisi alınmayacağı bilgisini veren Aşut, şöyle devam etti: “Ar-Ge, yenilik ve tasarım projeleri ile ilgili araştırmalarda kullanılmak üzere ithal edilen eşya, gümrük vergisi ve her türlü fon, damga vergisi ve harçtan muaf olacak. Teknoloji bölgesinde faaliyette bulunanlara bakanlık tarafından uygun görülen alanlarda gerçekleştirecekleri projelerinin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sağlanan sermaye destekleri, beyan edilen gelirin veya kurum kazancının yüzde 10’unu ve öz sermayenin yüzde 20’sini aşmamak üzere, ticari kazancın ve kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılacak. İndirim konusu yapılacak tutar yıllık 500 bin lirayı aşmayacak ve bu düzenleme 2023 sonuna kadar uygulanacak. Bilim, teknoloji, Ar-Ge, yenilik ve tasarım alanında gelişime katkı sağlayacak nitelikli yabancılara süresiz çalışma izni verilecek. Bilim, teknoloji, araştırma, geliştirme, tasarım ve yenilik projeleri, gümrük vergisi, fon, damga vergisi ve harçtan istisna olacak. Teknolojik ürün deneyim belgesi, teknoloji geliştirme bölgelerinde geliştirilen ürünlere ve işletmelerin öz kaynaklarını kullanarak başarıyla tamamladıkları projeler sonucu ortaya çıkan ürünlere de verilecek.

Tasarım merkezleri Ar-Ge merkezleri gibi desteklenecek. Teknoloji bölgelerinde çalışan tasarım personelinin görevleri ile ilgili ücretlerinden 31 Aralık 2023’e kadar hiçbir vergi alınmayacak. Ar-Ge ve tasarım personelinin daha esnek çalışmasına olanak sağlanacak.”Yükseköğretim faaliyeti olarak tanımlanmamış olan doktora sonrası araştırma çalışmaları yapan kişilere ödenen bursların da öğrencilere tanınan gelir vergisi istisnası kapsamında olacağını anlatan Aşut, ayrıca ihtisas teknoloji geliştirme bölgelerindeki girişimcilerin katma değer vergisi ödemeyeceklerini, tasarım yapan firmaların, damga vergisi ve harçlara ek olarak teknoloji belgesinde sahip oldukları taşınmazlar için emlak vergisi ödemeyeceklerini belirtti. Aşut, tasarıyla getirilen diğer yenilikleri de şöyle sıraladı: “Yatırımcılar, teknoloji geliştirme bölgeleri firmalarına doğrudan girişim sermayesi sağlamaları durumunda, mevcut uygulamadaki vergi indirimi desteğinden yararlanabilecekler. Teknogirişim sermaye desteğinin alınmasına ilişkin lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini ön başvuru tarihinden 5 yıl önce alma şartı genişletilerek 10 yıla çıkarılıyor. Böylece Ar-Ge ve yenilik alanında daha deneyimli girişimciler de teşvikten yararlanabilecek. Tasarım projelerine ilişkin harcamalar ile tasarım merkezlerinde gerçekleştirilen özel tasarım harcamaları vergi indirimine konu edilecek. Tasarım personelinin görevleri ile ilgili ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısını Maliye Bakanlığı ödeyecek. Teknoloji alanında orijinal fikri olan ancak bunu hayata geçirecek yeterli finansmana sahip olmayan girişimcilerin finansmana erişimi kolaylaştırılacak.

“EĞİTİM, TASARIMI, ÜRETİMİ VE BİLGİSAYAR PROGRAMLARINI YAZABİLMEYİ İÇERMELİDİR”

Konuya ilgi duyan tüm akademisyenlerin, girişimcilerin, gençlerin bu ayrıntıları iyi okuması gerektiğinin altını çizen Aşut, “Teknoparkların, teknoloji transfer ofislerinin bunları duyurmak, dikkat çekmek ve girişimcileri, akademisyenleri bilgilendirmek anlamında daha aktif olmaları, onlara mentörlük, rehberlik yapmaları, işi kolaylaştırmaları ve anlaşılır hale getirmeleri gerekiyor. Konu sadece bir yasanın çıkması değildir. Konu bir zihniyet değişimidir, yeni bir düşünce ve üretim şeklinin farkına varabilmektir. Bunun için ilkokuldan başlayan bir eğitim gerekmektedir. Eğiticilerin bu vasıflara uygun olması gerekmektedir. Artık eğitim sadece bilgi vermek olmamalıdır. Eğitim, tasarımı, üretimi ve bilgisayar programlarını yazabilmeyi içermelidir. Artık okullarda klasik ve sıkıcı bilgi verme ve zorla öğretme yarışını bırakalım ve gençlerin düşünmesini, üretmesini sağlayalım” dedi.

En Çok Aranan Haberler