Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Bambaşka Duyguları Barındıran En Güzel İlahiler

    Dinledikçe hislerinize engel olamayacağınız, bambaşka bir sevgi ile yazılmış en iyi ilahileri sizler için derledik.

    Zahit Bizi Tan Eyleme

    ruhi su Zahit bizi tan eyleme eseri Bezcizade Muhyiddin Muhammed'e aittir. Kendisinin doğum yılı bilinmiyorsa da Konyalı olduğu yönünde rivayetler vardır. 1611 yılından sonra İstanbul'a geldiği ve Üsküdar'da Şekuri Tekkesi'nin avlusunda gömülü olduğu bilinmektedir. Konya'da Halfeti Tarikatı'na bağlıyken İstanbul'a gidince İdris-i Muhtefi tarikatına bağlandığı bilinmektedir. İstanbul- Fatih'de bulunan bir zaviyeye şeyh olur. Kendisinin bir de divanı adlı eseri vardır. Ancak eser kaybolmuştur. Döneminin iyi ozanlarından birisi olan Muhyiddin'in cönklerinde aruza ve hece ölçüsüne rastlanmıştır. Kendisi aruzu ve hece ölçüsünü büyük bir harmoni içinde işlemiştir. Eserde adı geçen Zahit, dünyaya ve maddi hayata sırtını dönmüş, onu ve getirdiklerini elinin tersiyle itivermiş kişi demektir. Ancak tasavvufi terminolojisine baktığınızda zahit olumsuz bir şekilde ele alınmıştır. Daha çok çiğ tavırlı dindar, dinin özünden çok şekilciliği ön planda olan dindar şeklindeki anlamlara gelmiştir. Tan eylemek ayıplamak anlamına gelir. Eser Ruhi Su tarafından da seslendirilmiştir. Eser Muhteşem Yüzyıl dizisinde şehzade Mustafa'nın ölüm sahnesinde kullanılmıştır. Aynı zamanda O Ses Türkiye yarışmasında jüri olan Athena grubu üyeleri Gökhan ve Hakan da yarışma esnasında eseri seslendirerek, güzel esere farklı bir can vermişlerdir. Eserin sözleri şu şekildedir: Zahid bizi tan eyleme Hak ismin okur dilimiz Sakın efsane söyleme Hazret’e varır yolumuz Sayılmayız parmağ ile Tükenmeyiz kırmağ ile Taşramızdan sormağ ile Kimse bilmez ahvalimiz Erenler yolun güderiz Çekilip Hakk’a gideriz Gaza-yı ekber ederiz İmam Ali’dir ulumuz Erenlerin çoktur yolu Cümlesine dedik beli Gören bizi sanır deli Usludan yeğdir delimiz Tevhid eden deli olmaz Allah deyen mahrum kalmaz Her seher açılır solmaz Bahara erer gülümüz Muhyi sana olan himmet Aşık isen cana minnet Elif Allah Mim Muhammed Kisvemizdir dalımız

    Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan

    3. Murad Eseri Sultan III. Murad yazmıştır. Eseri, bir sabah yatağından pişmanlık içinde uyandıktan sonra yazar. Eserin yazılış nedeni rivayetlere göre Allah korkusudur. Bunu hissettiren şey ise sabah namazını kaçırması olmuştur. Kaçırdığı sabah namazı için büyük pişmanlık duyan III. Murad bu eseri yazmıştır. Eserin bestesi Ali Ufki Bey'e aittir. Eseri Zara isimli sanatçımız seslendirenler arasındadır. Eserin sözleri ise şu şekildedir: Uyan ey gözlerim gafletten uyan! Uyan uykusu çok gözlerim uyan Azrail’in kastı canadır, inan. Uyan ey gözlerim gafletten uyan! Uyan uykusu çok gözlerim uyan Seherde uyanırlar cümle kuşlar Dill-u dillerince tesbihe başlar Tevhid eyler dağlar taşlar ağaçlar Uyan ey gözlerim gafletten uyan! Uyan uykusu çok gözlerim uyan Semâvâtın kapuların açarlar. Mü’minlere rahmet suyun saçarlar… Seherde kalkana hülle biçerler. Uyan ey gözlerim gafletten uyan! Uyan uykusu çok gözlerim uyan Bu dünya fanidir sakın aldanma. Mağrur olup tac-u tahta dayanma. Yedi iklim benim deyu güvenme. Uyan ey gözlerim gafletten uyan! Uyan uykusu çok gözlerim uyan Benim, Murad kulun, suçumu affet. Suçum bağışlayub günahım ref’ et. Rasûl’ün sancağı dibinde haşret. Uyan ey gözlerim gafletten uyan! Uyan uykusu çok gözlerim uyan

    Gel Gör Beni Aşk Neyledi

    yunus emre Eserin sahibi Yunus Emre'dir. 1238 yılında çok büyük olasılıkla Eskişehir civarlarında yaşadığı bilinmektedir. Anadolu'da Türkçe şiirin öncülüğünü yapmış halk şairidir. 1991 yılında UNESCO tarafından doğumunun 750. yılı olarak anılmıştır. Hacı Bektaş-ı Veli dergahında bulunmuştur ancak onu Yunus yapan manevi yükselişi Hacı Bektaş-ı Veli'nin bizzat kendisinin yolladığı Taptuk Emre dergahında olmuştur. Tüm duyuş, inanış ve duygularını en sade şekilde aktarabilmeyi başarmıştır. Birçok İslami taasubun üzerinde durmaya çekindiği konular ile zekice ve hür bir şekilde ilgilenmiş ve şiirlerinde aktarmıştır. "Geçtim dünya üzerinden bir oh diyemedim. Yüzüm sürdüm Turab'ına cennetini dilemedim. Kör kuyu dibinde kaldım, bir derdim söylemedim. Nefsim aşkın gerisinde, haktan gayrı göremedim. Öyle dertten yağmur verdin, bir an olsun eğilmedim. İçtim kevser-ü şarabundan, turna ile oldum pervaz, selam ittüm Hanuh'a. Geçtim dünya üzerinden, gayrisini bilemedim. Ben burada sessizce beklerken kaç kuşak geldi geçti biliyor musun Ey Aşk'ın çığlıkları. Dokunun yüreğime yaşam verin bana, dokunun tüm bedenime Hayy verin bana. Ey aşk! Yaptığımız ahdi sen bozdun sonsuz diyarlarda. Terk ettin gittin, bana aid iken ve yalnız bıraktın beni ölümün diyarlarında, senin farkın nedir Öz'ümün arkadaşı? Şunu eyi anladım ki, çırayı tutuşturan hasred imiş, Od olmak için, hiç sahib olmadığından bile vazgeçmek imiş. Göründüm bir çul içinde cesed, ona Hayy verendir hakikad, Gel gör beni Aşk neyledi?" Eserin sözleri ise şu şekildedir: Ben yürürüm yana yana Aşk boyadı beni kana Ne akilem ne divane Gel gör beni aşk neyledi Gah eserim yeller gibi Gah tozarım yollar gibi Gah akarım seller gibi Gel gör beni aşk neyledi Akar suların çağlarım Dertli ciğerim dağlarım Şeyhim anuban ağlarım Gel gör beni aşk neyledi Ya elim al kaldır beni Ya vaslına erdir beni Çok ağlattın güldür beni Gel gör beni aşk neyledi Ben yürürüm ilden ile Şeyh anarım dilden dile Gurbette halım kim bile Gel gör beni aşk neyledi Mecnun oluban yürürüm O yari düşte görürüm Uyanıp melül olurum Gel gör beni aşk neyledi Miskin Yunus biçareyim Baştan ayağa yareyim Dost elinde avareyim Gel gör beni aşk neyledi

    Etme

    mevlana Eser Mevlana'ya aittir. Rivayetlere göre bu şiiri Şems için yazmıştır. Şems, Mevlana'ya ışık olmuştur. Onda olanı ona sunmuştur. Mevlana, Allah'a olan aşkını Şems'te yaşattı. Şems'e olan sevdası, Allah'a olan aşkının ölçüsüdür. Çünkü Mevlana, Allah'ın parlak tecellilerini Şems'te bulmuş ve görmüştür. Mevlana ve Şems için sözler tükenmez ancak kısaca şöyle diyebiliriz ki; Şems, Mevlana'yı ateşledi ancak öyle bir volkan yarattı ki alevleri içinde kendisini kül etti. Bu şiirde bu iki insanın hikayesini ve aşkını dile getirmektedir. Mevlana ve Şems derin sohbetler etmekte ve birbirlerine ışık olmaktaydılar ancak bu iki dostun muhabbetleri, çevrelerindekilerce yanlış anlaşıldı ve ileri geri konuşulmaya başlandı. Konuşmalardan Şems incindi ve Konya'yı terk ederek Şam'a gitti. Şems'in gitmesiyle derin bir boşluğa düşen Mevlana yazdığı mektubu, Sultan Veled'in önderliğini yaptığı bir kafile ile Şam'a gönderdi. Sultan Veled Şam'a gidince Şems'i buldu ve mektubu huzuruna sundu. Mektubu okuyan Şems "Muhammedi tavırlı ve ahlaklı Mevlana'nın sözünden ve işaretinden nasıl çıkabilirim." diyerek Mevlana'nın davetini kabul edip Konya'ya geri döndü. Mevlana başta olmak üzere herkes Şems'in dönüşünü büyük bir sevinç ile karşıladı. Ancak dedikoducu topluluğun yine kin ile dolduğunu farkettiği zaman işte bu sefer tam anlamıyla Konya'dan ayrıldı ve kendisinden bir daha hiçbir haber alınamadı. Her yerde kendisini arayan Mevlana, herkesin kapısını tek tek çaldı, en küçük haberi bile atlamayıp gidip doğruluğuna baktı. Bir gün bir adam Mevlana'ya Şems'i Şam'da gördüm haberini verdi. Mevlana bu habere o kadar çok sevindi ki üzerindeki her şeyi adama bağışladı. Dostlarından biri bu haberin yalan olduğunu, adamın Şems'i görmediğini söylediğinde ise "Evet onun verdiği bu yalan haber üzerine üzerimde ne varsa verdim. Eğer, doğru haber verseydi, canımı bile verirdim." demiştir. Mevlana Şems'i o kadar çok aradı ki bu ayrılığın acısıyla nice gönülleri sızlatan şiirler yazdı. İki kere Şam'a gittiyse de Şems'i bulamadı. Sultan Veled'e göre Mevlana Şam'a gittiğinde form olarak Şems'i bulamadı, ancak manevi açıdan onu kendisinde buldu. Allah sevdalısı bu iki dost ayrı düşmüştür. Şems'i günlerce arayan Mevlana'nın, Şems için yazdığı Etme şiirinin sözleri şu şekildedir: Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

    Allahu Allah

    yusuf sami Eser Yusuf Sami'ye aittir. Güney Azerbaycan kökenli İngiliz sanatçısıdır. Babasının vesilesiyle müziğe başlamış ve müziklerinde Allah aşkını konu almıştır. Eserlerinin bazılarını hem İngilizce hem Türkçe hem de Arapça söylemektedir. Bu anlamda da ulaştığı yer açısından ciddi bir öneme sahiptir. Allahu Allah eseri de bu şekilde ele alınmıştır. Eserin sözleri şöyledir: O Allah the Almighty Allahu Allah Protect me and guide me Allahu Allah To your love and mercy Allahu Allah Ya Allah don't deprive me Allahu Allah From beholding your beauty Allahu Allah O my Lord accept this plea Allahu Allah Hasbi rabbi cellallah Allahu Allah Ma fi kalbi ğayrullah Allahu Allah Wo tanha kaun hai Allahu Allah Badshah wo kaun hai Allahu Allah Meherba wo kaun hai Allahu Allah Kya unchi shan hai Allahu Allah Uskey sab nishan hai Allahu Allah Sab dilon ki jan hai Allahu Allah Affeder gunahi Allahu Allah Alemin padisahi Allahu Allah Yureklerin felahi Allahu Allah İşit Allah derdimi, bu ahlarimi Rahmeyle, bagisla gunahlarimi Hayreyle hem aksam hem sabahlarimi Ya rabbe'l alemin Allahu Allah Salli ala Tahal emin Allahu Allah Fi kulli vaktin ve hıyn Allahu Allah Imla' qalbi bil yaqin sebbitnii ala hazeddiyn vağfirli vel muslimin Hasbi rabbi cellallah Allahu Allah Ma fi kalbi ğayrullah Allahu Allah

    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler