Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

YAZARLAR

BİZE ULAŞIN

Beş Çayının Zarafeti: İngiltere’den Bir Gelenek Hikâyesi

Dünyada çay tüketiminde zirvede olan ülkelerden biri hiç şüphesiz Türkiye. Sabah kahvaltısında, yemeğin ardından, dost meclislerinde ya da çalışırken… Bizim için çay sadece bir içecek değil, neredeyse bir ritüel. Peki ya İngiltere’de? Onlar da çaya düşkün, ama biraz daha farklı bir yolla: Meşhur “beş çayı” kültürüyle…

Beş çayının kökeni 1800’lü yılların İngiltere’sine, Kraliçe Victoria dönemine uzanıyor. Dönemin asalet anlayışına uygun şekilde günde yalnızca iki öğün yemek yeniyordu: Sabah ve akşam. Ancak akşam yemekleri oldukça geç saatlere denk geliyordu. Bu uzun aralığa bedensel olarak dayanamayan Bedford Düşesi Anna, saat beş civarında odasına çay ve yanında küçük atıştırmalıklar ister olmuş.

Beş Çayının Zarafeti: İngiltere’den Bir Gelenek Hikâyesi 1

Bu alışkanlık zamanla bir keyif ritüeline dönüştü. Düşes, arkadaşlarını odasında ağırlamaya, çay eşliğinde sohbet etmeye başladı. Bu davetlerin haberi önce saraya, ardından da tüm soylu çevrelere yayıldı. Kral Edward’ın dahi dikkatini çeken bu beş çayı buluşmaları, bir süre sonra kraliyet etkinliklerine dönüşerek İngiltere’ye yayıldı. Sarayda doğan bu gelenek, zamanla halk arasında da benimsendi.

Bugün, beş çayı İngiltere’de o eski yaygınlığını yitirmiş olsa da özellikle aristokrasi içinde, bazı kafe ve otellerde özel bir deneyim olarak yaşatılıyor. Yaşı ilerlemiş İngilizler hâlâ bu geleneğe sadık, bazıları içinse nostaljik bir incelik.

Peki, bu çay davetlerinin belli başlı kuralları nelerdir?

Öncelikle sofrada sunulan yiyecekler –küçük sandviçler, kurabiyeler gibi– çatal bıçak gerektirmeyen, zarif lokmalardan oluşur. Çay ise fincanda sunulur; ama karıştırılırken kaşık dairesel hareketlerle değil, ileri geri biçimde hareket ettirilir. Fincan, baş ve işaret parmaklarıyla kulbundan tutulur; diğer el ise fincan tabağını taşımalıdır. İki elle fincan tutmak görgüye aykırıdır. Tabağa alınan yiyeceklerin tamamının yenmesi ise nezaketin bir gereği olarak kabul edilir.

Ve en dikkat çeken ayrıntılardan biri: İngilizler çayı oldukça sert bulurlar. Bu yüzden de çayın tadını yumuşatmak için sıcak süt ilave ederler. Şeker ve süt, genellikle özel porselenlerde sunulur.

Beş çayı, yalnızca çay içilen bir saat değil; zamanın yavaşladığı, inceliğin ve sohbetin ön plana çıktığı bir ara duraktır. Bugün belki daha az kişi uyguluyor bu geleneği, ama bir fincan çay eşliğinde dünyayı biraz daha zarif görmek isteyenler için hâlâ varlığını koruyor.

Mynet'in Sesi
YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler