Mynet Trend

YAZARLAR

Bir Döneme Ayna Tutan Rollerin Adamı: Şener Şen

Şener Şen’in filmografisi, Türkiye’nin hem gülüp hem ağladığı yılların bir özeti gibi. Züğürt Ağada gördüğümüz o içe işleyen çaresizlik, Eşkıyada karşımıza çıkan vicdanın ağırlığı ya da Hababam Sınıfındaki gülümseten sertlik… Hepsi birer dönem fotoğrafı aslında. Her rolüyle hem bize bizi gösterdi, hem de sinemanın gücünü hatırlattı.

Seyirciyle Sessiz Bir Anlaşma

Şener Şen’in kamera karşısındaki duruşu her zaman mesafeli ama samimiydi. Asla abartmazdı. Abartmaması zaten yeterince büyüktü. Bir karakteri oynarken o karakterin önüne geçmeden, seyircisine “ben buradayım ama seni rahatsız etmeden anlatacağım” diyebilen ender oyunculardan biri oldu. Belki de bu yüzden, onun filmlerinde hep kendimizi bulduk.

Bir Döneme Ayna Tutan Rollerin Adamı: Şener Şen 1

İz Bırakmadan Kaybolanlardan Olmadı

Şimdi artık ortalarda pek görünmüyor. Kameralardan uzak, kırılgan bir sessizlik içinde. Ama işte o sessizlik, birçok oyuncunun yüksek sesinden daha çok yankılanıyor içimizde. Çünkü Şener Şen, iz bırakmadan kaybolanlardan olmadı. Aksine, ardında o kadar derin bir iz bıraktı ki, bugün sinema konuşulurken onsuz bir cümle kurmak imkânsız.

İyi İnsan Olarak Kalabilmek

Belki de en çok bu yüzden sevildi Şener Şen: İyi kalabildiği için. Sektörde onca yıl geçirip de bu kadar sade, bu kadar ağırbaşlı kalabilmek, herkesin harcı değil. Hiçbir magazin manşetine sığınmadı, hiçbir tartışmanın tarafı olmadı. Ustaca oynadı ama bir o kadar ustaca yaşadı.

Sadece Oyuncu Değil

Bazı insanlar vardır; öldükten sonra değil, yaşarken bile anı gibidirler. Şener Şen öyle biri. Onu gördüğümüzde sadece o anı değil, o anın etrafındaki yılları da hatırlarız. Eski Türkiye’yi, mahalle kültürünü, kaybedilmiş nezaketi... Belki de bu yüzden, yeniden izlediğimiz her filmde zamanın içinden geçiyor gibi oluruz.

Bir Ustanın Ardından Bakar Gibi

Şener Şen henüz aramızdan ayrılmış değil, ama sanki bir ustanın ardından konuşur gibi konuşuyoruz. Çünkü uzun süredir sessiz. Ve bu sessizlik bize çok şey anlatıyor. Hâlâ umut ediyoruz ki bir gün yeniden kameraların karşısına geçsin. Ama geçmese bile, bize bıraktıklarıyla yetinmeyi öğrendik. Zaten büyük ustaların mirası böyle olur: Eksilmeyen bir doluluk gibi.

Bu yazının bir sonu olacak ama Şener Şen'in etkisi asla bitmeyecek. Çünkü o, bir dönemin değil; birkaç neslin birden hafızasına kazınmış bir sanatçı. Anlatılacak çok şey bıraktı arkasında. Ve belki de en kıymetlisi: Anlattıkça büyüyen bir suskunluk.

Mynet'in Sesi
YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler