Kanalın kadın spikerleri gözlerinin bile zar zor göründüğü kara çarşaflara bürünüp, ekrana çıkıyor.
BBC'de yer alan habere göre, erkek teknik görevliler kadınlar program sunarken stüdyoya giremiyor.
Ortadoğu'da yayın yapan 60 dini kanal var. Bazıları kadınların bu şekilde tamamen örtünmeden program sunmasına izin veriyor. Diğerlerinin ise zaten kadın sunucusu yok.
2008'de yayın hayatına başlayan Avtan, 'benzersiz' bir girişimde bulunmaya karar vererek, geçen ay kadınların sunuculuk yapmasına izin verme kararı aldı. Ancak bir şart vardı. Çarşaf giymek.
Ola El Barki bir sabah programı ile kızlar için bir yarışma programı sunuyor. Programın en önemli unsuru, seyirci, yarışmacı ve sunucu arasında kurulan ilişkiyken, sunucu baştan ayağa örtündüğünde bu çok zor olabiliyor.
Ancak Barki'ye göre, 'yüz ilişki kurmanın tek yolu değil': "Sürekli değişik ülkelerden bu şekilde devam etmemiz için bizi destekleyen telefonlar arıyoruz. Ayrıca çarşaf giymek kaydıyla muhabirlik de yapıyoruz. Bizi engellemiyor."
Bazı kesimler ise Avtan'ın sunuculuk yapmak isteyen kadınlara çarşaf dayatarak kadınları baskı altına aldığını söylüyor. Çarşaf tartışması son olarak önde gelen Mısırlı İmam Seyh Muhammed Tantavi'nin çarşafın "İslam'la hiçbir alakası olmayan bir gelenek" olduğu yönünde fetva çıkaracağını söylemesiyle alevlenmişti.
Barki ise kimsenin kendisini çarşaf giymeye zorlamadığını ve kendisinin de üç kızına baskı yapmadığını belirse de kızlarının vakti geldiğinde çarşaf giymek isteyeceklerini savunuyor. Barki'ye göre kızları annelerini televizyonda görünce onunla gurur duyuyor.
Barki ayrıca, çarşaf giymenin dini anlam dışında başka iyi nedenleri olduğunu da öne sürerek, çarşafın işine odaklanmasını sağladığını belirtiyor: "Kendimizi boya küpü güzel kadınlar olarak sunmuyoruz. İzleyicilerimiz sunduğumuz şeyle, fikirlerimize ve söylediklerimize odaklanıyor."
Bazı insanların ünlü olmak için medyada çalıştıklarını, ama kendisinin sunucu olma nedeninin bu olmadığını ifade ediyor.
