Edebiyat tarihinin en eski metin türlerinden biri destan olarak adlandırılır. Günümüze dek oluşturulan destanlar ise temelde doğal ve yapay olarak iki ayrı kategoride incelenir. Doğal destanlar da yazarı belli olmayan anonim eserleri içerir. Ancak bu destan türü de kendi içinde sözlü ve edebi olarak ikiye ayrılır. Ayrıca Türk edebiyatında doğal destanların İslamiyet öncesi ve İslami dönem eserleri şeklinde kategorize edildiği görülür. Bu bağlamda doğal destanların temel özellikleri, üç ayrı oluşum aşaması ve türleri üzerine bilgi aktarılmalıdır.
Farsça kökenli bir sözcük olan destan TDK tarafından tarih öncesi tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlarla alakalı olağanüstü olayları konu alan şiir, epope olarak tanımlanır. Bu edebi metinlerin temelde 2 ayrı türü vardır. Söz konusu destan türleri eserlerin ortaya çıkış biçimine göre yapay ve doğal olarak adlandırılır. Her iki destan türünün de 3 esas oluşum aşaması mevcuttur. Buna rağmen doğal ve yapay destanı birbirinden ayıran birçok nokta vardır. Bu bağlamda doğal destan olarak isimlendirilen eserlerin temel yapısını anlaşılır kılan bilgiler aşağıdaki gibi sıralanmalıdır:
Doğal destanlar edebiyatta sözlü ve edebi olarak isimlendirilen 2 ayrı sınıfta kategorize edilir. Sözlü doğal destanlar yazının henüz keşfedilmediği ve yaygınlaşmadığı kültürlerde ortaya çıkan eserlerdir. Dolayısıyla bu tür destanlar kuşaktan kuşağa sözlü bir biçimde aktarılarak yazıya geçirilmiştir. Bu bağlamda sözlü doğal destanlara Gılgamış adlı eser örnek verilebilir.
Edebi doğal destanlarda ise yazarın yeniden yaratım sürecinden yararlandığı söylenmelidir. Bu kapsamda belirli bir yazar tarafından eski örnek metinlere uygun olarak yazılan metinler edebi doğal destanlar olarak adlandırılır. Söz konusu kategoride yer alan eserlere de Vergilius’un elinden çıkan Aeneis örnek sunulabilir.
Doğal destanın temel yapısı ve türleri göz önünde bulundurulduğu takdirde bu eserlerin önemli özellikleri aşağıdaki gibi belirtilmelidir:
Doğal destanlar edebiyat tarihindeki en köklü eserler arasında öne çıkar. Bu bağlamda sözlü ve edebi gibi 2 ayrı kategoride ele alınan eserlerin temelde 3 aşamada oluştuğu belirtilmelidir. Söz edilen aşamalar ortaya çıkma, yayılış ve derleme olarak sıralanır.
Doğal destanların ortaya çıkış tarihi net olarak bilinmez. Eserler ortaya çıktığı dönemin özelliklerini yansıtan yazım unsurlarını da içerir. Doğal destanların ilk oluşum aşaması olan ortaya çıkma sürecinde önem arz eden faktörse olay bazlıdır. Çünkü eserlerde ele alınan çekirdek olay gerçektir.
Doğal destanlarda anlatılan olayın zaman içerisinde benzetme ve abartma ögeleriyle pekiştirilmesi ise yayılış aşamasını temsil eder. Dolayısıyla doğal destanlara olağanüstü unsurların eklendiği aşama genellikle yayılış sürecine denk gelir. Eserlerin son oluşum aşaması olan derleme sürecinde ise metinlerin kuşaktan kuşağa aktarılması amacıyla yazıya dökülmesi söz konusudur.