YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

“en Dahi Padişah, Fatih Sultan Mehmet"

Prof. Dr. Ayşegül Ataman, padişahlar içinde dahi olan padişahın Fatih Sultan Mehmet olduğunu belirterek, “Ondan...

“en Dahi Padişah, Fatih Sultan Mehmet"

Prof. Dr. Ayşegül Ataman, padişahlar içinde dahi olan padişahın Fatih Sultan Mehmet olduğunu belirterek, “Ondan sonra gelen padişahların o kadar yetenekli olduğunu söylememiz mümkün değil” dedi.

Tokat Valiliği ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) tarafından düzenlenen “Üstün Yetenekliler Eğitimi Çalıştayı” başladı. Vali Mustafa Taşkesen ile çok sayıda öğrenci ve öğretim üyesinin katıldığı çalıştayda konuşma yapan GOÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Tokat’ta 2 gün boyunca üstün yeteneklilerin enine boyuna konuşularak tartışılacağını söyledi. GOÜ’nün misyonu gereği hayatın her alanıyla ilgilenmek amacında olduklarını belirten Rektör Şahin, “İnsanımıza hayatın her alanında daha kaliteli, daha ulaşılabilir, daha ileri düzeyde eğitim sunmak bizim amacımız” diye konuştu.

GOÜ Taşlıçiftlik yerleşkesinde müzik dinletisi ile başlayan çalıştayda Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölüm Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ataman, “Türkiye’de Geçmişten Geleceğe Üstün Yeteneklilerin Eğitim ve Temel Eğitiminde Uygulanabilir Bir Model” konusunda sunum yaptı. Ataman, üstün yetenekliler için temel eğitim içinde ayrı bir eğitim programı düşünmediklerini kaydetti. Padişahlar içinde dahi olan padişahın Fatih Sultan Mehmet olduğunu ifade eden Ataman, “Ondan sonra gelen padişahların o kadar yetenekli olduğunu söylememiz mümkün değil. Sanata önem vermiştir ve dönemi İstanbul beyin göçünü alan en fazla yer. Özellikle Batı Roma’nın çökmesi ile sanatçılar, bilim insanları hepsi gelmiştir. Ve Fatih Sultan Mehmet’in devrinin bütün dillerini bildiğini biliyoruz” diye konuştu.

Saray mekteplerinde Enderun hazırlık okulları olduğunu ifade eden Ataman, devşirilen çocukların buraya getirilip sünnet ettirilerek, Anadolu beyliklerine gönderilip Türk adetleri ve İslam geleneklerini öğrendiklerini söyledi. Ataman, “Ondan sonra kademeli olarak 7 yıllık sürede eğitim alıyorlar. Bu 7 yıllık eğitimden sonra odalara geçiyorlar ve bir 7 yıl eğitimden sonra elenerek hazine ve has odaya çıkıyorlar. Bu iki oda padişaha en yakın odalar. Buradan sadrazam, vezir çıkıyor. Cumhuriyete kadar Enderun devam ediyor. Denilir ki; Enderun’a öğrenci alma sistemi bozulduğu için Osmanlı bozuldu. Osmanlı bozulduğu için öğrenci alma sistemi bozuldu. Yumurta kabuğu gibi henüz onu çözmüş durumda değiliz. Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü sistemi Enderun sistemi idi” diye konuştu.

GOÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Baloğlu ise, üstün yeteneklilerin eğitim sistemi içerisinde çoğu zaman yaramaz, haylaz, içine kapanık, hatta başarısız çocuklar olarak ortaya koymakta veya bu şekilde çevredeki insanlar tarafından tanımlanabilmekte olduğunu söyledi. Toplum içerinde yüzde 2 üstün yetenekli grup olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Baloğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Dolayısı ile ülkemiz için baktığımızda 15 milyon öğrenci kapasitesine sahip ülkemizde okullarımızda şuanda 300 binin üzerinde üstün yetenekli öğrenci, biz bu çalıştayı yaptığımız şu dakikalarda eğitimlerine devam etmekteler. Bu üstün yetenekli öğrencilerin eğitimi için 10 bin yetenekli öğretmene ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Ancak mevcut sistemimizin bu tür öğrencilerimize çok fazla seçenek sunamadığı hepimizin malumu.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler