Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

YAZARLAR

BİZE ULAŞIN

Tuğçe Gülçiçek

Yazarın Diğer Yazıları

GENÇLERİN GÖZDESİ ÜNİVERSİTE ŞEHRİ: ESKİŞEHİR

Türkiye’nin en genç ve dinamik şehirlerinden biri olan Eskişehir, her köşesinde farklı bir hikaye barındırıyor. Geçmişin izlerini taşıyan Osmanlı mimarisiyle modern yaşamın izlerini harmanlayan bu şehir, bana her zaman bir anlamda zamanın iki farklı boyutunda varlık gösteriyor gibi geliyor. Eskişehir’de geçmişin tadını çıkarırken bir yandan da geleceği hissedebiliyorsunuz. Burası, hem tarih hem de modernlik arasındaki ince çizgide, bir dengenin tam ortasında duruyor.

Eskişehir, aynı zamanda üniversiteleriyle de bilinen bir şehir. Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi gibi köklü okullarla dolup taşan bu şehir, genç nüfusuyla her zaman canlı ve dinamik. Üniversitelerin öğrencileriyle dolup taşan sokaklar, kafe ve galeriler her zaman enerjik ve hareketli bir atmosfer sunuyor. Bu şehri sadece kültürel bir merkez değil, aynı zamanda öğrenim görmek için de ideal bir yer haline getiriyor.

Eskişehir’de Porsuk Çayı çevresinde yapacağınız bir yürüyüş, şehrin sakinliğini ve huzurunu size tüm derinliğiyle sunuyor. Çayın kenarındaki kafe ve restoranlar, her mevsim farklı bir atmosfer vadediyor; bir yanda minik kayıklar, diğer yanda rengarenk kafeler… Bu atmosferde kaybolmak, zamanın ne kadar yavaş aktığını unutturuyor insana. Çayın üzerinde bir kayığa binmekse, bambaşka bir keyif.

Odunpazarı’na geldiğimizde zaman bence bir başka şekilde akıyor. Burada eski Osmanlı evlerinin arasında gezinirken her sokak bir anı gibi karşınıza çıkıyor. Tüm o daracık sokaklar, eski taşlardan yapılmış binalar ve el yapımı hediyelikler satan dükkanlar her adımda şehrin derin kültürünü hissettiriyor. Bu mahallede dolaşırken sadece bir şehirde değil, bir dönemde yolculuk ettiğinizi hissediyorsunuz. Her köşe başında bir geçmiş, her duvarda bir anı var.

Eskişehir’in kültürel zenginliği gerçekten gözle görülür bir gerçek. Şehir adeta bir açık hava müzesi. Müze gezmek, tiyatro izlemek, sanat galerilerine uğramak… Eskişehir’i keşfederken bir günün nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Gençlerin enerjisiyle daha da canlılaşan bu şehir, adeta kültürün kalbinin attığı yerlerden biri. Öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı bu şehirdeki genç nüfus, her zaman taze ve yaratıcı bir atmosferin varlığını hissettiriyor. Eskişehir, kültürüyle iç içe geçmiş bir öğrenci şehri olmanın hakkını fazlasıyla veriyor.

Şehre ulaşım da oldukça kolay; Eskişehir, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere oldukça yakın konumda. Özellikle trenle yapılan seyahatler, Eskişehir'e ulaşımın rahatlığını artırıyor. Hızlı trenle birkaç saat içinde Eskişehir'e varmak mümkün. Ayrıca şehir içi ulaşım oldukça düzenli ve ulaşılabilir, bu da şehri keşfetmeyi kolaylaştırıyor.

Tabii Eskişehir’in mutfağını atlamak olmaz! “Çibörek” ve “Börekçi” gibi meşhur lezzetler, şehre özgü tatlar arasında başı çekiyor. Ama bence bir şehri keşfetmenin en güzel yolu, yemekleriyle tanımaktan geçiyor. Kahve tutkunları içinse Eskişehir’deki şirin kahvehaneler, sadece Türk kahvesiyle değil, kendine has atmosferleriyle de insanı içine çekiyor. Zaten bu şehirde bir kahve içmek, sadece bir içecek içmekten daha fazlası. Bu şehri keşfederken bir fincan kahve ile sohbet etmek, geçmişe dair anıları paylaşmak gibi bir şey oluyor.
Bir şehir, sadece gezilecek yerlerle değil, ruhunuza hitap eden atmosferiyle de unutulmaz hale gelir. Eskişehir benim için o şehirlerden biri. İyi ki Eskişehir’e geldim, tekrar tekrar geleceğim.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler