Kraliyet protokolü, jestler kadar çanta tutuşunu da önemser. Çünkü o çanta, kimi zaman bir sınır, kimi zaman bir mesaj, kimi zamansa bir sığınak olur. Nasıl mı? Hemen anlatıyorum.

Prenses Catherine’in çok moda “Clutch” çantaları

Galler Prensesi Kate Middleton, çantasını çoğu zaman zaman iki eliyle önde tutar. Duruşundaki bu özen, yalnızca estetik değil, aynı zamanda stratejiktir. Kate, tokalaşmanın uygun olmadığı anlarda çantasını önünde tutarak nazik bir mesafe koyar. Tokalaşmak istemediğinde bunu jestlerle değil, çantasıyla anlatır. Hem zarif hem politik bir duruş.

Bu bir moda unsuru değil; protokolün ta kendisi aslında. Clutch’ını hep iki elde taşıması, sosyal temasın dozunu kontrol etme biçimidir. Sağ elini boşta bırakmaması ise, “şu an fiziksel bir temasa açık değilim” demenin en kibar yolu.
Bu arada el çantalarının Catherine’in kraliyete girmesinde sonra moda trendlerinin üst sıralarında kendisine hızlı bir şekilde yer ettiğini de belirteyim.

Kraliçe II. Elizabeth ve çantanın şifreleri

Kraliçe Elizabeth’in çanta kullanımı adeta bir diplomatik bir dildi. Kolundaki çantayı diğer kola alması, yardımcılarına “sohbeti bitirme zamanı” mesajını verirdi. Eğer çanta masaya konmuşsa, bu bir “toplantı sona eriyor” işaretiydi.

Kraliçe’nin çantası asla rastgele bir objeydi diyemeyiz. Çantası, herkesin fark etmediği ve saklı duran bir kontrol mekanizmasıydı. Herkes konuşurken, o çantasını konuşturuyordu.

Lady Diana ve meşhur ‘dekolte çantaları’

Ve elbette Lady Diana... Kraliyetin halkla en güçlü bağ kurmuş figürü. Onun çanta kullanımı bambaşkaydı. Diana, araçtan inerken ya da eğilirken göğüs dekoltesini örtmek için küçük clutch çantasını kullandığından, bu stile zamanla “cleavage bag” yani ‘dekolte çantası’ adı verildi.

Diana’nın bu refleksi hem mahremiyetini korumaya hem de paparazzilere karşı zarif bir kalkan oluşturmaya yönelikti. Medyanın merceğinde olmanın ne anlama geldiğini belki de ondan iyi kimse anlamamıştır diye düşünüyorum. Zira Diana’nın kıyafet tercihlerinde medyanın etkisi büyük…

Kraliçe, Diana ve Kate... Üç farklı kadın, üç farklı çağ, ama tek bir zarafet anlayışı. Hepsi çantayı bir araç olarak değil, bir dil olarak kullandı. Kraliçe için çanta bir protokol cihazıydı; Diana için zarif bir kalkan; Kate içinse sınır çizen bir aksesuar.
Bugünün dünyasında bizler de bu sembolik dilden bir şeyler öğrenebiliriz. Çünkü bazen bir çanta, bin kelimelik bir konuşmadan daha çok şey anlatır.